5. Hukuk Dairesi 2017/22675 E. , 2017/23660 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca BOZULMASI hakkında 18.Hukuk Dairesinden çıkan kararı kapsayan 22/09/2016 gün ve...Esas - ... Karar sayılı ilama karşı davalı vekillince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkin davanın kabulüne dair verilen hüküm taraf vekillerinin temyizi üzerine Kapatılan 18. Hukuk Dairesince bozulmuş, bu karara karşı davalı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
a)Arazi niteliğindeki taşınmaza bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde net ürün gelirine göre değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik olmadığı,
b)Türkiye ortalamasına göre üretim masraflarının brüt gelirin 1/3"ünden fazla olamayacağını gözetmeden hesap yapan bilirkişi kurulu raporu esas alınarak hüküm kurulduğu,
c)Dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun % 350 oranında olacağı gözetilmeden, daha yüksek objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre fazla bedel tespit edildiği,
Doğru olmadığı gibi,
d)Taşınmazın sulu tarım arazisi niteliğinde olduğu tespit edildiği takdirde kapitalizasyon faiz oranının % 4 oranında, kuru tarım arazisi olduğu tespit edildiği takdirde ise % 5 oranında uygulanması gerektiği,
Bu defa yapılan incelemede anlaşıldığından;
Kapatılan 18. Hukuk Dairesi"nin ... Esas, ... Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki ...Köyü 109 parsel sayılı taşınmaza net ürün geliri esas alınarak bilimsel yolla değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yöntem olarak doğrudur. Ancak;
1)Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmazın dava tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmekte olup bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşıdığından; bilirkişi kurulu raporunda, dava konusu taşınmaz hakkında sulu ya da kuru arazi olarak bir belirleme yapmadan sulu olarak değerlendirilmiş ise de; sulama kaynağının ne olduğu açıkça gösterilmeden (taşınmazın üzerindeki bir su kaynağından veya yakınındaki bir dereden sulanıp sulanmadığı), sulamanın taşınmazın tamamında ve her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığı, dereden sulanıyorsa bu suyun kendi doğal akışı ile mi yoksa özel bir pompalama ya da başka bir sistemle mi taşınmaza ulaştığı, yeraltı suyundan hangi sistemle yararlanıldığı hususları ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılarak belirlenmeden, pompalama veya damla sulama yöntemi ile yapılan bir sulama varsa bunun için yapılacak giderlerin de üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden ve sulama kaynağı, suyun her mevsim yeterli olup olmadığı açıklanmadan taşınmazın sulu veya sulanabilir tarım arazisi olarak kabul edilmesi ve bu yönde düzenlenen bilirkişi kurulu raporuna dayalı hüküm kurulması,
2)Türkiye ortalamasına göre üretim masraflarının brüt gelirin 1/3"ünden fazla olamayacağını gözetmeden hesap yapan bilirkişi kurulu raporu esas alınarak hüküm kurulması,
3)Dava konusu taşınmazda bulunan ağaçların yaş ve cinsleri belirtilmek suretiyle 2013 yılı rayiç değerlerinin gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden getirtilip denetlenmemesi,
4)Dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun % 350 oranında olacağı gözetilmeden, daha yüksek objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre fazla bedel tespit edilmesi,
5)Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan irtifak hakkının bedele yansıtılmamış olması,
Doğru olmadığı gibi,
6)Taşınmazın sulu tarım arazisi niteliğinde olduğu tespit edildiği takdirde kapitalizasyon faiz oranının % 4 oranında, kuru tarım arazisi olduğu tespit edildiği takdirde ise % 5 oranında uygulanması gerektiğinden,
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılardan peşin alınan karar düzeltme harcı ile peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 30.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.