Esas No: 2022/5962
Karar No: 2022/8089
Karar Tarihi: 21.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5962 Esas 2022/8089 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/5962 E. , 2022/8089 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.06.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 11.12.2009 - 09.07.2015 tarihleri arasında davalının Türkmenistan’da bulunan şantiyelerinde elektrik teknikeri olarak en son 2.270,00 USD ücretle çalıştığını ve iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatının eksik ödendiğini, fazla çalışma ücretleri, hafta tatili ücretleri ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmediğini, davacının yıllık izinlerini eksik kullandığını ve bakiye yıllık izinlerinin ücretinin de ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının 10.12.2009-09.07.2015 tarihleri arasında elektrik teknikeri olarak müvekkili Şirkette çalıştığını, tüm ücretlerinin ödendiğini, davacının 1.528,00 USD ücret aldığını, davacının aldığı aylık ücreti aşan miktarın ise fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinden kaynaklandığını, davacı tarafın tüm hak ve alacaklarını eksiksiz olarak aldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 01.11.2018 tarihli ve 2015/423 Esas, 2018/431 Karar sayılı ilâmı ile;
"...
Davacının davalı şirketin yurt dışı şantiyesinde11/12/2009-09/07/2015 tarihleri arasında çalıştığı, işin bitimi nedeni ile iş akdinin sona erdiği, davacının kıdem tazminatının ödendiği, ancak bakiye ihbar tazminatının bulunduğu, davacının haftanın 7 günü 08,00-19,00 arasında çalıştığı, genel tatil günlerinde çalıştığı, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ve yıllık izin ücretinin ödenmediği tüm dosya kapsamıyla anlaşıldığından..." gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin 15.03.2021 tarihli ve 2019/135 Esas, 2021/645 Karar sayılı ilâmı ile ;
"...
... davacı işçi tarafından da ücret iddiasının tanık beyanlarıyla, banka kayıtlarıyla ve emsal ücret araştırması kayıtlarıyla ispatlandığı sabit olduğundan, mahkemece belirlenen ücrette isabetsizlik bulunmayıp davalının bu yöndeki istinafının haklı olmadığı anlaşılmıştır.
...
... İlk derece mahkemesince dinlenen tanık beyanları doğrultusunda; davacının çalıştığı dönemde; bilirkişi raporunda belirtildiği fazla mesai yaptığı, ancak karşılığının ödendiğinin davalı işverence ispatlanamadığı gerekçesiyle bu alacağa hak kazandığına ilişkin kabulde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Yine ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı ile hafta tatili alacağıyönünden işyerinde bugünlerde çalışma yapıldığının tanık beyanlarıyla ispatlanmış olması karşısında bu talebin kabulünde de herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
... Bu kapsamda davalı vekilince tanıkların gerçeği söylemediklerine dair ciddi ve inandırıcı delil dosyaya sunulmadığından mahkemece davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmayıp davalı vekilinin bu yöndeki istinafının haklı olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı ve tüm alacak kalemleri yönünden zamanaşımının dava tarihi itibariyle kesildiği sabit olduğundan, davalı vekilince ileri sürülen ıslaha yönelik zamanaşımı itirazının mahkemece nazara alınmamasında isabetsizlik bulunmayıp, davalı vekilinin bu yöndeki istinafının haklı olmadığı anlaşılmıştır.
Yıllık izinlerin kullanıldığının ispatının işverenlikçe ancak yıllık ücret izin defteri veya emsali yazılı belge ile ispat edilmesi gerektiği, dosya kapsamında davacının tüm yıllık izinlerini kullandığına dair yıllık ücret izin defteri veya emsali yazılı belge olmadığı tespit edilmiştir...." gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 29.06.2021 tarihli ve 2021/6186 Esas, 2021/11019 Karar sayılı ilâmı ile davalının diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, söz konusu çalışma düzenine göre davacının bir hafta 6 gün 08.00-19.00 saatleri arası ara dinlenme sonrası haftada 15 saat fazla çalışma, bir hafta 7 gün 08.00-19.00 saatleri arası ara dinlenme sonrası haftada 17,5 saat fazla çalışma yaptığı hesaplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, uyuşmazlık konusu alacakların yabancı parayla tahsili talep edildiğinden söz konusu alacaklara 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 4 üncü maddesinin (a) bendi uyarınca, "Devlet bankalarınca ABD Doları üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faize" hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile karar bozularak dosya kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ;
"...
Davacının davalı şirketin yurt dışı şantiyesinde11/12/2009-09/07/2015 tarihleri arasında çalıştığı, işin bitimi nedeni ile iş akdinin sona erdiği, davacının kıdem tazminatının ödendiği, ancak bakiye ihbar tazminatının bulunduğu, davacının haftanın 7 günü 08,00-19,00 arasında çalıştığı, genel tatil günlerinde çalıştığı, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ve yıllık izin ücretinin ödenmediği tüm dosya kapsamıyla anlaşıldığından bilirkişi raporlar dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesi ile bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; somut uyuşmazlıkta Türkmenistan hukukunun uygulanması gerektiğini, davacının ücretinin hatalı tespit edildiğini, davacının ihbar tazminatı alacağının bulunmadığını, davacının hak kazandığı tüm yıllık izinlerini kullandığını, davacı tanıklarının husumetli olduklarını ve davacının çalışma düzenine ilişkin bilgileri olmasının mümkün olmadığını ve alacaklardan yapılan indirimin yetersiz olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının fazla çalışma alacağının hesaplanması ile dava konusu alacaklara hükmedilmesi gereken faizin türü noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 4857 sayılı İş Kanunu'nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin davalı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.