Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/39914
Karar No: 2022/7824
Karar Tarihi: 17.03.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/39914 Esas 2022/7824 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2021/39914 E.  ,  2022/7824 K.

    "İçtihat Metni"


    KARAR

    Hakaret suçundan sanık ...'nin, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 266/1, 59/2. maddeleri gereğince mahkumiyetine dair, ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... tarihli ve .... sayılı kararının, Yargıtay ...Ceza Dairesi'nin ... tarihli ve ...karar sayılı ilâmı ile bozulmasını müteakip, sanığın anılan Kanun maddeleri gereğince neticeten 1.115,00 Türk lirası adli cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, ... Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarihli ve .... sayılı kararının, Yargıtay ... Ceza Dairesi'nin ... tarihli ve .... karar sayılı ilâmı ile bozulmasından sonra, yeniden yapılan yargılama sonucunda aynı Kanun maddeleri gereğince 1 ay 20 gün hapis ve 285,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi gereğince hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair,... Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... tarihli ve.... sayılı kararının ... tarihinde kesinleşmesini takiben, sanığın deneme süresi içerisinde ... tarihinde işlediği kasıtlı suçtan dolayı mahkûm edildiğinin ihbar edilmesi üzerine, hükmün açıklanmasına ve sanığın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun ...maddeleri gereğince 1 ay 20 gün hapis ve 285,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin,... Asliye Ceza Mahkemesi'nin ...tarihli ve ... sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    İstem yazısında;
    "Dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 266/1. maddesinde tanımlanan görevli memura hakaret suçunun, aynı Kanun'un 102/4 ve 104/3. maddelerine göre hesaplanan 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımı süresine tâbi olduğu, suç tarihi olan ... tarihinden, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklandığı ... tarihine kadar geçen 14 yıl 1 aylık süreden, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 12/05/2010 tarihi ile denetim süresi içerisinde işlenen suçun tarihi olan 14/08/2012 tarihleri arasında geçen 2 yıl 3 ay 2 günlük durma süresi de çıkarıldığında 11 yıl 9 ay 28 günlük sürenin geçmiş olduğu cihetle, 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu dikkate alındığında, dava zamanaşımının dolması nedeniyle düşme kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.
    5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli ... gün ve ... sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunur." denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    Suç tarihinde yürürlükte bulunan ve zamanaşımı açısından sanık lehine olan 765 sayılı TCK'nın 102. maddesi;
    "Kanunda başka türlü yazılmış olan ahvalin maadasında hukuku amme davası:
    1-Ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis ve müebbed ağır hapis cezalarını müstelzim cürümlerde yirmi sene,
    2-Yirmi seneden aşağı olmamak üzere muvakkat ağır hapis cezasını müstelzim cürümlerde on beş sene,
    3-Beş seneden ziyade ve yirmi seneden az ağır hapis veya beş seneden ziyade hapis yahud hidematı ammeden müebbeden mahrumiyet cezalarından birini müstelzim cürümlerde on sene,
    4-Beş seneden ziyade olmamak üzere ağır hapis veya hapis yahud sürgün veya hidematı ammeden muvakkaten mahrumiyet cezalarını ve ağır para cezasını müstelzim cürümlerde beş sene,
    5-Bir aydan ziyade hafif hapis veya otuz liradan ziyade hafif para cezasını müstelzim fiillerde iki sene,
    6-Bundan evvelki bendlerde beyan olunan mikdardan aşağı cezaları müstelzim kabahatlerde altı ay geçmesile ortadan kalkar.
    Bu kanunun ikinci kitabının birinci babında yazılı ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis veya müebbed yahud muvakkat ağır hapis cezalarını müstelzim cürümlerin yurd dışında işlenmesi halinde dava müruru zamanı yoktur." şeklinde,
    Anılan Kanun'un 104. maddesi;
    "Hukuku amme davasının müruru zamanı, mahkumiyet hükmü yakalama, tevkif, celb veya ihzar müzekkereleri, adli makamlar huzurunda maznunun sorguya çekilmesi, maznun hakkında son tahkikatın açılmasına dair olan karar veya C. müddeiumumisi tarafından mahkemeye yazılan iddianame ile kesilir.
    Bu halde müruru zaman, kesilme gününden itibaren yeniden işlemeğe başlar.
    Eğer müruru zamanı kesen muameleler müteaddid ise müruru zaman bunların en sonuncusundan itibaren tekrar işlemeğe başlar. Ancak bu sebepler müruru zaman müdetini 102 nci maddede ayrı ayrı muayyen olan müddetlerin yarısının ilavesile baliğ olacağı müddetten fazla uzatamaz." biçiminde düzenlenmiştir.
    765 sayılı TCK’da dava zamanaşımını kesen nedenler bakımından, dava zamanaşımı süresi bir yıldan az ve fazla olan suçlar olmak üzere ikili bir ayrıma gidilmiş ve bu suçlar için birbirlerinden farklı kesme nedenleri belirlenmiş, birinci gruba giren suçlarda her türlü usulü muamelenin dava zamanaşımını keseceği kabul edilmiş iken ikinci gruba giren suçlarda kesme nedenleri tek tek ve sınırlı sayıda gösterilmiştir. 5237 sayılı TCK'da ise bu şekilde bir ayrıma gidilmeksizin bütün suçlar bakımından kesme nedenleri ortak olarak düzenlenmiştir. 765 sayılı TCK'nun 104. maddesinde dava zamanaşımının; mahkûmiyet hükmü, yakalama, tevkif, celb veya ihzar müzekkereleri, adli makamlar huzurunda sanığın sorguya çekilmesi, sanık hakkında son tahkikatın açılmasına dair karar veya Cumhuriyet savcısı tarafından mahkemeye yazılan iddianame ile kesileceği öngörülmüş, 5237 sayılı TCK'nun 67/2. maddesinde ise yakalama, celb, ihzar müzekkereleri ve sanık hakkında son tahkikatın açılmasına dair olan karara yer verilmeyerek daha dar kapsamlı biçimde ve kesme nedenlerinin sirayeti konusunda nesnel sistem esas alınarak bir suçla ilgili olarak şüpheli veya sanıklardan birinin savcı huzurunda ifadesinin alınması veya sorguya çekilmesi, şüpheli veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararının verilmesi, iddianame düzenlenmesi, sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkûmiyet kararı verilmesi halinde dava zamanaşımının kesileceği kabul edilmiştir.
    Dava zamanaşımının durması ise, kanunda açıkça sayılan bazı hallerde soruşturma veya kamu davasının yürütülememesinden dolayı, bu halin ortaya çıkmasından, kalkması anına kadar geçen sürede zamanaşımının işlememesini ifade etmektedir. Zamanaşımını durduran nedenlerin varlığı halinde, zamanaşımı süresi en son kesen işlemden itibaren, durdurucu nedenin ortaya çıktığı ana kadar işleyecek, bu engelin kalkmasıyla duran zamanaşımı süresi kaldığı yerden işlemeye başlayacaktır. Zamanaşımı süresinin hesaplanmasında ise önceden işleyen süre ile sonradan işleyen süreler birbirine eklenmek suretiyle zamanaşımı süresi belirlenecektir.
    Anayasının 38. maddesinde dava zamanaşımının kanunilik ilkesi kapsamında olduğu benimsenmiş olup dava zamanaşımını durduran veya kesen nedenlerin kanunda açıkça gösterilmesi gerekir, bu nedenlerin yorum veya kıyas yoluyla genişletilmesi mümkün değildir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun ... tarihli ve .... sayılı,... tarihli ve ... sayılı, ... tarihli ve ...esas ve.... sayılı kararlarında ayrıntıları açıklandığı üzere; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda dava zamanaşımı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihte durmaya başlayıp, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde yeni suç işlendiği veya denetimli serbestlik tedbiri yükümlülüklerine aykırı davranıldığı tarihte yeniden işlemeye başlayacaktır. Anayasa'nın 38/4 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/2. maddelerinde düzenlenmiş bulunan "masumiyet karinesi" gereğince suçluluğu kanunen sabit oluncaya kadar herkesin masum sayılacağı cihetle, hükmün açıklanabilmesi için denetim süresi içinde işlendiği ihbar olunan kasıtlı suçla ilgili mahkûmiyet kararının kesinleşmiş olması gözetilmelidir.

    Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun ... tarihli ve ...sayılı, ...tarihli ve .... sayılı, ... tarihli ve... esas ve ... sayılı kararlarında ayrıntıları açıklandığı üzere; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda dava zamanaşımı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihte durmaya başlayıp, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde yeni suç işlendiği veya denetimli serbestlik tedbiri yükümlülüklerine aykırı davranıldığı tarihte yeniden işlemeye başlayacaktır. Anayasa'nın 38/4 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/2. maddelerinde düzenlenmiş bulunan "masumiyet karinesi" gereğince suçluluğu kanunen sabit oluncaya kadar herkesin masum sayılacağı cihetle, hükmün açıklanabilmesi için denetim süresi içinde işlendiği ihbar olunan kasıtlı suçla ilgili mahkûmiyet kararının kesinleşmiş olması gözetilmelidir.
    İncelenen dosyada, hakaret suçuna konu eylemin tarihinin ....olduğu ve bahsi geçen suçun 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 ve 104/2. maddelerine göre 5 yıllık olağan zamanaşımı ile 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımına tâbi bulunduğu, sanık hakkında verilen ... tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, ... tarihinde kesinleştiği, sanığın denetim süresi içinde .... tarihinde yeni bir kasıtlı suç işlediği ve bu suça ilişkin mahkûmiyet hükmünün de kesinleştiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile duran dava zamanaşımının denetim süresinde işlenen yeni suç tarihinden itibaren yeniden işlemeye başladığının anlaşılması karşısında; suç tarihine göre sanığın eylemlerine uyan 765 sayılı Kanunun 266/1. maddesinde öngörülen hapis cezasının miktarı ve nevi itibariyle tabi olduğu 765 sayılı Kanun'un 102/4 ve 104/2. maddeleriyle, suç tarihinden sonra 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın 125/3-a maddesinin zamanaşımı yönünden tabi olduğu 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 2, 67/4. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, 5237 sayılı Kanun'un 7/2, 5252 sayılı Kanun'un 9/3. maddeleri ışığında, dava zamanaşımı bakımından 765 sayılı Kanun hükümlerinin sanık yararına olduğu ve 765 sayılı TCK'nın 102/4, 104/2. maddelerine göre hesaplanan, suç tarihinden itibaren 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımına, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden, denetim süresinde işlenen suç tarihine kadar geçen durma süresi de eklendikten sonra, daha önce açıklanması geri bırakılan hükmün açıklandığı 29/11/2017 tarihinden önce olağanüstü dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilmeden, sanığın hakaret suçundan cezalandırılmasına dair,.... Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... tarihli ve ... sayılı kararında isabet bulunmadığı anlaşılmıştır.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Kanun yararına bozma istemine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamede yer alan düşünce yerinde görüldüğünden,
    1-Hakaret suçundan sanık ... hakkında kurulan, ...Asliye Ceza Mahkemesi'nin ...tarihli ve ... sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2-Hükümdeki hukuka aykırılık, sanığa verilen cezanın kaldırılmasını gerektirmekle, 5271 sayılı CMK’nın 309/4-d maddesi gereğince, sanık hakkında hakaret suçundan açılan kamu davasının, 765 sayılı TCK'nın 102/4, 104/2 ve CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
    3-Dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, ... tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    ...

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi