5. Hukuk Dairesi 2017/22688 E. , 2017/23652 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca BOZULMASI hakkında 18.Hukuk Dairesinden çıkan kararı kapsayan 07/11/2016 gün ve ... Esas - ... Karar sayılı ilama karşı taraf vekillerince verilen dilekçeler ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
-K A R A R-
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkin davanın kabulüne dair verilen hüküm taraf vekillerinin temyizi üzerine Kapatılan 18. Hukuk Dairesince bozulmuş, bu karara karşı taraf vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
a)Dava konusu ... Köyü 90,91,92,93,94,95 parsel sayılı taşınmazlar yönünden; Yargıtay uygulamalarına göre arazi niteliğindeki bir taşınmazın değeri belirlenirken daha önceki yıllara ilişkin olarak (5 yıl) normal koşullarda Tarım İlçe Müdürlüğünce tespit edilen verim miktarlarının ortalamasının dikkate alınması gerekir. Verim miktarlarının geçmiş yıllara oranla bir yılda bu denli değişip azalmış olmasının olağan kabulü mümkün değildir.
Bu durumda mahkemece 2013 yılında Kemalpaşa İlçesinde olağandışı durumlar nedeniyle verim düşüklüğü olduğundan bahisle indirim yapılmadan taşınmazların ekonomik olarak değer ifade eden ilk ürün olan yaş üzümün normal veriminin alındığı yıllar ortalamasına göre bedelinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden ayrıca üzümde işleme tabi tutulduktan sonra elde edilen kuru üzüme ait dekara verim miktarlarında indirim yapılarak değer biçen rapora göre bedel tespit edildiği,
b)Tarım arazisi niteliğindeki 101 parsel sayılı taşınmaz yönünden bilirkişi rapporunda belirtildiği şekilde net ürün gelirine göre değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik olmadığı,
c)Sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmazların özellikleri dikkate alınarak kapitalizasyon faiz oranının % 4 oranında kabulü ile buna göre hesaplama yapılması gerekirken, % 5 oranında alınmak suretiyle aza hükmedildiği,
d)Türkiye ortalamasına göre üretim masraflarının brüt gelirin 1/3"ünden fazla olamayacağını gözetmeden hesap yapan bilirkişi kurulu raporu esas alınarak hüküm kurulduğu,
e)Dava konusu taşınmazların konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun % 350 oranında olacağı gözetilmeden, daha düşük objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre eksik bedel tespit edildiği,
f)Dava konusu 90 parsel sayılı taşınmazın 2650,00m2si bağ, geri kalan kısmı ev ve müştemilatı kabul edilip, bağ olan kısmın zemin bedeli hesaplandığı halde ev ve müştemilatın bedeli verilip bulunduğu alanın zemin bedeline hükmedilmediği anlaşıldığından, ev ve müştemilatın bulunduğu zeminin de tarım arazisi olarak bedeline hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmediği,
Bu defa yapılan incelemede anlaşıldığından;
Kapatılan 18. Hukuk Dairesi"nin ... Esas, ... Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Sulu tarım arazisi niteliğindeki ... Köyü 101 kapama bağ niteliğindeki 90,91,92,93,94,95 parsel sayılı taşınmazlara net ürün geliri esas alınarak bilimsel yolla zeminine, üzerinde bulunan yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yöntem olarak doğrudur. Ancak;
1)Kapama bağ niteliğindeki 90,91,92,93,94,95 parsel sayılı taşınmazlar yönünden; Yargıtay uygulamalarına göre arazi niteliğindeki bir taşınmazın değeri belirlenirken daha önceki yıllara ilişkin olarak (5 yıl) normal koşullarda Tarım İlçe Müdürlüğünce tespit edilen verim miktarlarının ortalamasının dikkate alınması gerekir. Verim miktarlarının geçmiş yıllara oranla bir yılda bu denli değişip azalmış olmasının olağan kabulü mümkün değildir.
Bu durumda mahkemece 2013 yılında Kemalpaşa İlçesinde olağandışı durumlar nedeniyle verim düşüklüğü olduğundan bahisle indirim yapılmadan taşınmazların ekonomik olarak değer ifade eden ilk ürün olan yaş üzümün normal veriminin alındığı yıllar ortalamasına göre bedelinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden ayrıca üzümde işleme tabi tutulduktan sonra elde edilen kuru üzüme ait dekara verim miktarlarında indirim yapılarak değer biçen rapora göre bedel tespiti,
2)Sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmazların özellikleri dikkate alınarak kapitalizasyon faiz oranının % 4 oranında kabulü ile buna göre hesaplama yapılması gerekirken, % 5 oranında alınmak suretiyle aza hükmedilmesi,
3)Türkiye ortalamasına göre üretim masraflarının brüt gelirin 1/3"ünden fazla olamayacağını gözetmeden hesap yapan bilirkişi kurulu raporu esas alınarak hüküm kurulması,
4)Dava konusu taşınmazların konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun % 350 oranında olacağı gözetilmeden, daha düşük objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre eksik bedel tespiti,
5)Dava konusu 90 parsel sayılı taşınmazın 2650,00 m²"si bağ, geri kalan kısmı ev ve müştemilatı kabul edilip, bağ olan kısmın zemin bedeli hesaplandığı halde ev ve müştemilatın bedeyi verilip bulunduğu alanın zemin bedeline hükmedilmediği anlaşıldığından, ev ve müştemilatın bulunduğu zeminin de tarım arazisi olarak bedeline hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
6)Dava konusu taşınmazların kullanım amacı, yüzölçümü ve geometrik şekli dikkate alındığında kamulaştırmadan kalan kısımda, 101 parsel sayılı taşınmazda %50; 92 parsel sayılı taşınmazda %30; 94 parsel sayılı taşınmazda %15; 95 parsel sayılı taşınmazda %10 değer kaybı olacağının düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcı ile karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 30/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.