Esas No: 2022/5791
Karar No: 2022/8080
Karar Tarihi: 21.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5791 Esas 2022/8080 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/5791 E. , 2022/8080 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 28. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 32. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 12.12.2017 tarihli ve 2016/554 Esas, 2017/635 Karar sayılı kararının Bölge Adliye Mahkemesinin 01.07.2021 tarihli ve 2018/1434 Esas, 2021/1433 Karar sayılı kararı ile kaldırılıp davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine iadesi sonrasında İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.06.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... gelmişlerdir.
Dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı firmanın Rusya'daki şantiyesinde alt işveren ... İnşaat Enerji Sistemleri San. ve Tic. Ltd. Şti. firmasının çalışanı olarak asıl işveren davalı Şirkete ait işyerinde çalıştığını, çalışmış olduğu süre içerisinde bir kısım ücret ve prim alacağını alamadığını, bu hususta bir kısım alacağını gösterir ücret alacak durumunun ...S... firması tarafından düzenlenerek kendisine verildiğini, ilgili belgede görüleceği üzere iş ilişkisinin sona erdiği tarihe kadar birikmiş ücret alacağının ödenmediğini, ücret alacaklarının tahsili amacıyla asıl işveren davalı Şirket ve alt işveren ... İnşaat Enerji Sistemleri San ve Tic. Ltd. Şti firması aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı Şirket tarafından takibe itiraz edildiğini, yapılan itirazın hukuki mesnetten yoksun ve kötüniyetli olduğunu belirterek yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı Şirketin pasif husumet ehliyeti olmadığından davanın reddi gerektiğini, davalı Şirketin Rusya'da şantiyesi bulunan davacı işçinin işvereni olan ... S... firmasıyla hiçbir ticari ve hizmet ilişkisinin bulunmadığını, dava konusu edilen işçilik alacaklarının ... Group bünyesinde Rusya'nın Dorohova, Moskova bölgesindeki beyaz eşya üretim fabrikasının anahtar teslim ve inşaatındaki hizmet ilişkisinden kaynaklandığını, davacı işçiden hizmet alan şirketin ... S... olduğunu, söz konusu şantiyeden ve diğer işyerlerinden kaynaklanan hizmet bedelinin davalı Şirketten talep edilemeyeceğini, dava konusu işyerleri ve şirketler ile davalı Şirketin tüzel kişiliklerinin birbirinden farklı olduğunu, bu şirketler ile hiçbir organik bağın olmadığını, davalı Şirketin Rusya'da hiçbir şantiyesinin bulunmadığını, bununla birlikte davacı işçinin davalı Şirkete ait olduğu iddia edilen şantiyede çalıştığını dahi ispatlayamadığını, bunun aksine davacı işçi tarafından Mahkemeye sunulan çalışma belgesi ve ücret alacak durumunun gösterir belgenin davacı işçinin dava dışı ... S... çalışanı olduğunu ispatladığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ;
"...
Taraflar arasında işçi - işveren ilişkisi ihtilaflı olup, Rusya ülkesinde LG firmasının fabrika inşaatı işini yaptığı veya yaptırdığı, bu inşaatta dava dışı ... S... LTD tarafından düzenlenen 03/01/2011 tarihli maaş alacak durumu isimli belgede, davacı işçinin, Rusya Federasyonunda LG Şantiyesinde de 21/05/2010 tarihinden itibaren çalıştığı görülmekte ise de ; LG markasının dünya genelinde yaygın başta elektronik ürünler üretim ve pazarlama olmak üzere bir çok alanda faaliyet gösteren bir marka olduğu, bu kapsamda Küresel LG markasının dünyanın herhangi bir yerinde inşaat yapmasının tabii olduğu, bu inşaatta çalışan davacı ile Türkiye'de faaliyet gösteren Davalı ... Tic.AŞ arasında işçi-işverenlik ilişkisinden bahsedebilmek için Türkiye'deki LG Electronics Tic. AŞ firması ile Rusya'daki " inşaat işi "arasında bir rabıtanın olması gerektiği, oysa Davalı ... Tic.AŞ'nin faaliyet alanının, Türkiye'deki elektrik - elektronik aletlerin, mobil iletişim yazılım ürünlerinin ve parçalarının satım, ticaret, ihracat, ithalat, pazarlama gibi alanlarında faaliyet gösterdiği, Bu şirketin ülkemize veya başka bir ülkede her hangi bir inşaat faaliyetinin tespit edilmediği, tanık beyanı maaş belgesine göre küresel LG markası veya Rusya ülkesindeki LG şirketleri ile davacı arasında bir alt-asıl işveren ilişkisinden söz edilebilecek ise de Türkiye'de LG markalı ürünlerin ithalat satış ve pazarlama gibi alanlarında çalışan davalı şirket ile davacı işçi arasında herhangi bir işçi-işveren ilişkisin sübut bulmadığı anlaşılmakla; Davanın Pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, kabule göre de davacının kötü niyetli takip yaptığı sabit olmadığından davalının icra kötü niyeti tazminatı talebinin de reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
..."gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesinin, Mahkeme kararını sadece asıl işveren-alt işveren ilişkisinin tespit edilmesi yönünden kaldırıldığını, pasif husumet yokluğunun bu aşamada öne sürülemeyeceğini, Ticaret Sicil Gazetesi'ne bakıldığında ...L Şirketi ile...A.Ş 'nin yönetim kurulu üyelerinin de aynı uyruklu olduğu ve Şirketin Türkiye'deki işlerinin...A.Ş adı altında görüldüğünü, Mahkemece böyle bir husumet yokluğu itirazı öne sürülecekse bu konuda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar vermesi gerektiğini, Şirkete ait ... Ticaret Odası (İTO) kayıtlarının celbine karar verilmesi ve işbu İTO kayıtlarına karşı beyanlarının alınması gerektiğini, davalı Şirketin kimin altında veya kime bağlı olduğu araştırılmadan karar verildiğini, oysaki İTO kayıtları celp edilmiş ve yönetim kurulu araştırması yapılmış olması durumunda müvekkilinin çalıştığı şirketle aralarında organik bağ olduğunun ortaya çıkacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozularak kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
... raporun ekinde sunulan tutanakta davalı ... işyerinin 2008-2011 arası tedarikçilerinin kayıtlarının haricen tutulduğu, bu listenin incelenmesinde diğer davalı ... İnşaatın tespit edilemediğini, 2008-2012 arası olan muhasebe kayıtlarının arşiv deposunda çıkan yangın nedeni ile zayi olduğunu, 2008-2011 kurumlar vergisi beyannamelere ve Vergi Usul Kanununa göre şirketin müşterilerine kestiği fatura ve tedarikçilerinden aldıkları faturaları gösteren formların incelenmesinde diğer davalı ... İnşaat ile ilgili Mal ve hizmet alışı veya satışı olmadığının tespit edildiğini, davalı ...'nin 2008 yılında kuruluşundan itibaren ticaret sicil gazeteleri suretlerinin incelenmesinde Rusyada olan bir inşaat projesi kararının tespit edilemediği, şirket yetkililerinden faaliyet konusuna ilişkin olarak alınan beyanda ve sunulan ticaret sicil gazetesi örneğinde şirketin faaliyet konusunun yalnızca Türkiyede yerleşik olarak yurt dışından LG markalı ürünlerin ithalatı olduğu ve herhangi bir şekilde yurtiçi ve yurtdışı inşaat ve üretime dair bir yatırımı olmadığı, şirket ana sözleşmesinden herhangi bir tadilat olmadığı, sadece sermaye artışı yapıldığı, faaliyet belgesi incelendiğinde meslek grubunun elektrikli ev aletleri olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesinin yaptırdığı bilirkişi incelemesi dosya kapsamındaki delillerle uyumlu olup, istinaf talepleri yerinde görülmemiştir.
..." gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesinde belirtilen istinaf sebeplerini tekrar ederek ayrıca emsal içtihatlara göre asıl işverene bağlı alt işverenin kendi nam ve hesabına işini yapma özgürlüğüne sahip olduğunu, bunun asıl işveren alt işveren ilişkisine engel oluşturmayacağını belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı Şirkete husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Grup şirketleri veya holdingler bünyesinde yer alan çalışmalar açısından; çalışma hayatında işçinin sigorta kayıtlarında yer alan işverenin dışında grubun başka şirketlerine hizmet verdiği, yine işçinin bilgisi dışında birbiri ile bağlantısı olan bu şirketler tarafından sürekli giriş çıkışlarının yapıldığı sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Bu gibi durumlar için sadece şirketler arasında organik bağdan söz edilerek işçilik alacaklarının aralarında bağlantı bulunan bu işverenlerin birlikte sorumluluğuna gidilmesi veya birden fazla şirkette geçen çalışmaları için sadece birinin sorumluluğunun yeterli görülmesi de mümkün olmayacaktır. Kaldı ki aynı gruba ait olan şirketlerin aralarında organik bağ bulunması da olağandır. İşçilik alacaklarının belirlenmesi noktasında kural olarak aynı gruba ya da holdinge bağlı farklı tüzel kişiliği haiz şirketlerde geçen hizmetlerin birleştirilmesi mümkün olmayacaktır. Ancak bu gibi durumlarda işçilik alacakları hesabı noktasında hizmetlerin değerlendirilmesi ve işverenlerin sorumlulukların belirlenmesi için şirketler/işverenler arasında işyeri devri, iş sözleşmesi devri, asıl işveren alt işveren ilişkisi ve birlikte istihdam olgularının bulunup bulunmadığının somut olarak belirlenmesi gerekir.
2. Ayrıca belirtmek gerekir ki tüzel kişiler arasında sadece organik bağ bulunduğu gerekçesi, çalışma döneminin tamamına ilişkin alacaklardan işçinin çalışmış olduğu her bir tüzel kişinin müteselsilen sorumlu olması sonucunu doğurmaz. Zira sadece organik bağın varlığı tüzel kişilik perdesinin kaldırılması için yeterli değildir.
3. Yukarıda yapılan açıklamalar ile dosya kapsamındaki deliller bütün olarak değerlendirildiğinde; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ve kararın gerekçesinin dosya kapsamına uygun olduğu görülmüştür.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.