Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5843
Karar No: 2022/8087
Karar Tarihi: 21.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5843 Esas 2022/8087 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/5843 E.  ,  2022/8087 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 47. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 26. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

    Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.06.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

    Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat ... ve davacı asıl geldiler.

    Dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:


    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işverenliğe ait Türkmenistan'daki işyerinde 27.08.2012-29.10.2016 tarihleri arasında çalıştığını, en son ücretinin 2.750,00 USD olduğunu, davalı işyerinde haftanın beş günü 07.45-19.00 saatleri arasında çalışma yapıldığını, çalışma saatlerinin 21.00/22.00’ye kadar uzayabildiğini, cumartesi ve pazar günleri 07.45-17.00 saatleri arasında çalıştığını, ayda en az iki pazar çalıştığını, dinî bayramların ilk günü hariç diğer Türkiye millî bayramlarında çalıştığını, Türkmenistan bayram ve genel tatil günlerinde de çalıştığını, bordrolarda fazla çalışma tahakkuku görünse de ödenen ücretlerin müvekkilinin iş sözleşmesinde belirtilen ücret olduğunu, dört günlük izin hakkını kullanmadığını, son ücretinden 281,00 USD’lik kısmın eksik yatırıldığını belirtilerek kıdem ve ihbar tazminatı ile izin, ücret, asgari geçim indirimi, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ücreti alacakları ve ücret alacaklarının geç ödenmesinden doğan tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili işyerinde 27.08.2012-29.10.2016 tarihleri arasında çalıştığını, son ücretinin 1.528,00 USD olduğunu, davacıya kıdem tazminatı tavanından 5.788,21 USD kıdem tazminatı ile ihbar tazminatının eksiksiz ödendiğini, hak etmiş olduğu tüm yıllık izinleri kullandığını, davacının aylık ücretini aşan miktarın davacının fazla çalışma ücretleri ile çalışmış ise hafta tatili ücretleri olduğunu, davacının ulusal bayram ve genel tatil çalışma ücretlerinin de ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.


    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında davacının iş sözleşmesinin tazminata hak kazanacak şekilde davalı tarafından sona erdirildiği konusunda ihtilaf bulunmadığı, davalı tarafın iş sözleşmesi sonunda davacının tazminatlarının ödenerek sona erdirildiğini savunduğu, davacının kabul edilen ücret üzerinden ihbar ve kıdem tazminatı hesaplanarak ödenen miktarın mahsup edildiği, tanık beyanlarına göre fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının ispatlandığı, davacının iddia edilen miktar kadar ücretinin ödendiği ispat edilemediğinden ücret alacağının bulunduğunun tespit edildiği, davacıya asgari geçim indirimi ödendiğinin ispat edilmediği, davacıya iş sözleşmesinin feshi tarihi itibarıyla kullandırıldığı ispat edilemeyen dört günlük izin ücreti alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.


    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde; emsal ücret araştırması yazı cevapları ve Türkiye İstatistik Kurumu verileri de göz önüne alındığında davacının ücretinin piyasa şartlarının çok üstünde belirlenmesinin hatalı olduğunu, davacıya ihbar tazminatının eksiksiz ödendiğini; bu nedenle ihbar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, banka dekontlarında görüldüğü üzere davacıya fazla çalışmasının karşılığının ödendiğini, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili alacağı hesaplamalarının hatalı olduğunu, fazla çalışma hesabından ulusal bayram ve genel tatil sürelerinin, izinli olduğu günlerin dışlanması gerektiğini, pazar gününe denk gelen ulusal bayram ve genel tatil günlerinin de dışlanması gerektiğini, hesaplama yapılırken bilinmeyen dönem için asgari ücrete oranlama yapılması gerektiğini, ayrıca husumetli ve davacı ile birebir çalışması olmayan tanık beyanlarına göre değerlendirme yapılmasının da hatalı olduğunu, yapılan hakkaniyet indiriminin yetersiz olduğunu, davacının 112 gün yıllık izin kullandığını, bakiye yıllık izninin bulunmadığını, asgari geçim indirimi alacağına hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozularak kaldırılmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    "...
    Ücretin miktarını ispat yükü davacı işçidedir. Davacı son ücretinin net 2.750USD oluğunu davalı ise 1.528USD olduğunu iddia etmiştir. Davacı tanık beyanları, davacıya yapılan ödemeler, davacı tarafça sunulan personel proje ektresi ve elden yapılan avans ödemeleri dikkate alındığında davacının son ücretinin net 2.750USD olarak kabul edilmesinin dosya kapsamına uygun olduğu, davacının yurt dışında çalışmış olması nedeniyle emsal ücret yazı cevaplarında belirtilen piyasa koşullarının üzerinde ücret almasının normal olduğu göz önüne alındığında, davalı vekilinin istinaf itirazı ise yerinde görülmemiştir.
    ...
    Hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtildiği gibi davacının belirlenen ücreti üzerinden ihbar tazminatı hesaplandığı ve davalı tarafça yapılan ödemenin mahsup edildiği anlaşılarak davalı vekilinin buna ilişkin istinafı yerinde görülmemiştir.
    ...
    Her ne kadar davacıya yapılan ödemelerin maaş+fazla mesai açıklamasıyla yapılmış olduğu görülmüş ise de, davalı tarafça bordroların sunulmadığı, davacıya her ay aynı miktarda ödeme yapıldığı, her ay aynı ücrete hak kazanacak şekilde fazla mesai yapılmasının da hayatın olağan akışına aykırı olduğu da göz önüne alındığında davalı tarafça maaş+fazla mesai açıklamasıyla yapılan ödemenin maaşa ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Davacı tanıklarının iş güvenliği uzmanı olduğu ve davacının çalışma şartlarına şahit olduğu, tanıkların davalarının olmasının beyanlarına itibar edilmemesini gerektirmeyeceği, dosyaya davacı tarafça sunulan mail yazışmaları işin işletmenin gerekleri birlikte değerlendirildiğinde tanık beyanlarına göre değerlendirme yapılmasının uygun olduğu, davacının tüm dönem ücreti belli olduğundan asgari ücret oranlaması yapılmamasının yerinde olduğu, hesaplamalardan davacının çalışmadığı günlerin dışlandığı, davacının hangi hafta tatilinde çalıştığı net olarak belirlenemeyeceğinden pazar gününe denk gelen genel tatillerin hesaplamadan dışlanmasının gerekmediği, zaten bu konuda hakkaniyet indirimi yapıldığı, %30 hakkaniyet oranının Yargıtay içtihatlarına ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılarak davalı vekilinin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
    ...
    Dosya kapsamından sunulan yıllık izin defterindeki belgelerden davacının yıllık izin açıklamasıyla kullandırılan süreler dikkate alındığında davacının bakiye 4 gün izin alacağının olduğunun belirtildiği anlaşılarak davalı vekilinin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
    ...
    Vergi mevzuatına göre, şirketlerin yurtdışında yapacağı inşaat işleri yapımı işi ile ilgili olarak gönderdiği işçilere yurtdışında tahakkuk ettirilerek ödenen ve bu ülkede kazancın tespiti sırasında gider olarak dikkate alınan ücretler üzerinden vergi tevkifatı yapılmamaktadır. Bu ücretlerin Türkiye'deki bir bankaya transfer edilerek bu banka aracılığı ile ödenmesi söz konusu uygulamayı etkilememektedir. Ancak, ücret ödemesinin şirketin yurtdışındaki şantiyesinde tahakkuk ettirilmekle birlikte ödemenin Türkiye'de şirket merkezinden yapılması ve merkez hesaplarında gider olarak gösterilmesi halinde, bu ücret ödemesinin vergi tevkifatına tabi tutulacağı açıktır. Bu bilgiler ışığında; davacının banka hesabına ücret ödemelerinin davalı şirket merkezi tarafından yapıldığından, bu ödemenin gelir vergisi kesintisine tabi olacağı, dolayısıyla bu ödemeyle ilgili davacının asgari geçim indirimi hakkının doğacağı anlaşıldığından, davalı vekilinin bu yönde ileri sürmüş olduğu istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
    ..." gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili, istinaf dilekçesinde belirtilen istinaf sebeplerini tekrar ederek ayrıca somut olayda Türkmenistan hukukunun uygulanması gerektiğini, belirsiz alacak davası şartlarının bulunmadığı için davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, Türkmenistan'daki resmî ve dinî bayramlar gibi davacının çalışmadığı sürelerin dışlanması gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.


    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, ücret miktarı ile fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması noktasında toplanmaktadır.


    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 32, 41, 44, 46, 47, 63 üncü maddeleri.

    3. Değerlendirme
    1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

    2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,


    Davacı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı temyiz giderinin davalı tarafa yükletilmesine,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    21.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi