Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5719
Karar No: 2022/8083
Karar Tarihi: 21.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5719 Esas 2022/8083 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/5719 E.  ,  2022/8083 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 4. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

    Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.06.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

    Duruşma günü davalı vekili Avukat Burcu Kolburan ile davacı vekili Avukat ... geldiler.

    Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

    Dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:


    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, müteveffa Y.K.'nın işvereni olduğunu, müteveffanın davalının ortağı ve yetkilisi olduğu ...Demir Çelik Ltd. Şirketinde 17.11.2011 tarihinden 24.06.2015 tarihindeki iş kazasına kadar çalıştığını, müteveffadan davalının ortağı ve yetkilisi olduğu şirketinde işe başlama şartı olarak boş senet teslim alındığını, müteveffanın davalının şirketine ait araçla iş kazası geçirdiğini ve sonucunda vefat ettiğini, geri kalan mirasçıları olan davacının davalının sahip olduğu şirket aleyhine kıdem tazminatı ve destekten yoksun kalma tazminatı davası açtığını, anılan davaların davacı lehine sonuçlandığını, müteveffanın hiç bir borcu yokken işe başlama şartı olarak davalı tarafından alınan senedin davalının ortağı ve yetkilisi aleyhine açılan davalar devam ederken bu davalarda hiçbir şekilde bir talep ve dava konusu veya delil olarak öne sürülmediğini, ne zaman ki davacının müteveffanın destekten yoksun kalma tazminatı davası lehine sonuçlanıp ilâmlı icra başlatılınca davalının hukuka aykırı olarak elinde tuttuğu ve bedeli olmayan bonoyu kendisini alacaklı olarak gösterip senedin boş kısımlarını doldurup icra takibine konu yaptığını, davalı alacaklının alacaklı olarak başlatıldığı icra takibinde ve senette asıl alacak 285.000,00 TL gösterildiğini, asgari ücretle çalıştığı iddia edilen bir işçinin işyerinden ücretinin yüz katı tutarında borç alması veya zarara uğratmasının mümkün olmadığını belirterek davacının davalı takip alacaklısı tarafından takip dosyasına dayanak teşkil eden bonodan kaynaklanan hiçbir borcunun bulunmadığını, takip dayanağı bononun iptali ile davalı işverene borçlu olmadığının tespitine ve davacı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu takibe dayanak belge kambiyo senedi olduğundan işbu dava bakımından görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunu, davacının, senet borçlusu murisin davalının şirketinde çalıştığı ve bu senedin de davacının murisi olan senet borçlusundan işe girerken şirket adına zorla teminat olarak alındığı iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, senet borçlusundan işvereni tarafından işe girerken alınan teminat senedi olmasının mümkün olmadığını, zira senet lehdarının murisin çalışmış olduğu şirket olmadığını, bu anlamda değerlendirildiğinde işe girerken işverene verilen teminat senedi olmadığının açık olduğunu, davalı ile müteveffa arasında işçi işveren ilişkisi bulunmadığını, senedin keşide tarihinin 11.04.2013 olduğunu, müteveffanın ölmeden önce çalıştığı şirkette işe başlama tarihinin ise 17.11.2011 tarihi olduğunu, senedin işe girerken alınan teminat senedi olmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddi ile davalı lehine %20 oranında inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    "...
    Dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından ; işçi ve işverenin taraf olduğu iş ilişkisinde işverenin teminat amacı ile senet alma uygulamasının olduğu, davalı tarafça her ne kadar müteveffa ...'dan alacağı olduğu iddia edilmiş ise de, davalı işveren tarafından yanında işçi olarak çalışan müteveffaya 285.000,00TL gibi büyük meblağlı borcun ne için verildiği hususunda somut ve objektif bir delil ileri sürülemediği, davalı ile müteveffa ... arasında alacak-borç ilişkisi bulunduğunun davalı işverence ispatlanamadığı anlaşılmakla davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
    Davacının kötü niyet tazminatı talebine ilişkin olarak; kötü niyet tazminatı şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından davacının kötü niyet tazminatının reddine karar vermek gerekmiştir." gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.


    B. İstinaf Sebepleri
    1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde, lehlerine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozularak kaldırılmasını talep etmiştir.

    2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; icra takibi sonrasında açılan menfi tespit davasında hiç bir surette takibin durdurulmasına karar verilmeyeceğini, tedbir talebinin kabul edilmesinin hatalı olduğunu, kötüniyetli takip yapmadıkları gibi asıl kötüniyetli olan tarafın davacı taraf olduğunu, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi olmadığını, yazılı ispat külfetinin yerine getirilmeyip tanık beyanlarıyla hüküm kurmanın doğru olmadığını, davaya konu bono nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, lehlerine icra inkâr tazminatı verilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozularak kaldırılmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    "...
    Somut olayda; davacının eşi müteveffa Y. K.'nın davalı ...... Ltd.Şti.'nde mali müşavir olarak çalışmakta iken 24.06.2015 tarihinde geçirdiği trafik - iş kazası sonucu vefat etmiştir. Dairemizin 2019/197 - 133 Esas - Karar sayılı eksik inceleme gerekçesiyle verilen kaldırma - gönderme kararından sonra iş kazasından kaynaklı maddi - manevi tazminat davasının ... 4. İş Mahkemesinin 2020/41 esas sayılı dosyasında derdest olduğu görülmüştür. ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/59081 soruşturma dosyasında açığa imzanın kötüye kullanılması suçundan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Davanın konusu olan 11.04.2013 düzenleme 16.05.2017 tarihli ödeme tarihli senette müteveffa Y. K., S. E.'ye 285.000,00 TL borçludur. Müteveffa Y. K. hizmet döküm kayıtlarına göre 17.11.2011 tarihinden itibaren yetkilisi S. E. olan ...... Ltd.Şti'de çalışmaktadır. Taraflar arasında işçi - işveren ilişkisi olması, büyük meblağlı borcun sebebine ilişkin somut açıklama olmaması, tanık beyanlarına göre menfi tespit davasının kabulüne karar verilmesi dosya kapsamına uygun bulunmuştur. Aynı zamanda, takip haksız olmasına rağmen davalının kötüniyetli olduğunun ispatlanaması ve yargılamayı gerektirmesi nedeniyle davacı lehine tazminata hükmedilmemesi yerindedir.
    ..." gerekçesiyle davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili, istinaf dilekçesinde belirtilen istinaf sebeplerini tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.


    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, dava konusu senedin teminat senedi olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.


    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası,

    3. Değerlendirme
    1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

    2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.


    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

    Davacı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücreti ile aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    21.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi