Esas No: 2022/4914
Karar No: 2022/8092
Karar Tarihi: 21.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/4914 Esas 2022/8092 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/4914 E. , 2022/8092 K."İçtihat Metni"
I. BAŞVURU
Başvurucu dilekçesinde... Temizlik Hayvancılık Gıda Nakliyat İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/65 Esas, 2017/212 Karar sayılı kararı ile 29.03.2017 tarihinde saat 11.36 itibarıyla iflas kararı verildiğini, işçilik alacaklarının tahsili istemi ile İflas Nedeniyle Tasfiye Halinde... Temizlik Hayvancılık Gıda Nakliyat İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine açılan davalarda iş mahkemelerince davaların kayıt kabul davası olarak görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği, asliye ticaret mahkemesine tevzi olan dosyalarda ise bu mahkemelerce görevsizlik kararı verildiği, ... Bölge Adliye Mahkemesinin Hukuk Daireleri arasında da görevli mahkemelerin tespiti konusunda görüş ayrılığı oluştuğunu, Bölge Adliye Mahkemelerince göreve ilişkin olarak verilen kararların kesin oluşu sebebiyle Yargıtay incelemesinin de mümkün olmadığını, gelinen noktada ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince görevli mahkemenin iflas kararı veren 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ve davaların da kayit kabul davası olduğu yönünde kesin kararlar verildiğini, ... ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince görevli mahkemenin iş mahkemeleri ve davaların da işçilik alacağı davası olduğu yönünde kesin kararlar verildiğini,
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 30.09.2010 tarihli ve 2009/44751 Esas, 2010/26566 Karar sayılı, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 2014/15518 Esas, 2014/17588 Karar sayılı, Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 12.05.2014 tarihli ve 2014/3359 Esas, 2014/10477 Karar sayılı emsal kararlarında da aynı şekilde davaların kayıt kabul, görevli mahkemenin de asliye ticaret mahkemesi olduğunun vurgulandığını, göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olup aynı zamanda dava şartı olduğunu, ortaya çıkan uyuşmazlığın hâlen iki dosyanın görevli olmayan mahkemede devam etmesine sebebiyet verdiğini beyan ederek ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi, ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesini talep etmiştir.
II. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 27.12.2021 tarihli ve 2021/3 Esas., 2021/3 Karar sayılı kararı ile;
"...
Dava konusu alacağın ise iş sözleşmesinin devam ettiği ve sonlandırıldığı TARİH iflas tarihinden önce doğmuş olması nedeniyle müflisin kendi borçlarından olduğu ve davanın da iflas tarihinden sonra DAVA açıldığı sabit olmakla 2004 sayılı İİK.’nun 235.maddesi uyarınca görevli mahkeme iflasa karar verilen yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesince bakılması gerekeceği kanaatına varılmıştır.
Bu nedenlerle, ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nin 22/11/2021 tarih 2021/1115, 1808 E-K sayılı ilamının hukuka uygun olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın bu yönde giderilmesi için Yargıtay'ın değerlendirmesine karar sunulmuştur.
K A R A R: Açıklanan nedenlerle;
1-Talep eden vekili Av. M.Serdar Kırtıloğlu'nun TALEBİNİN KABULÜNE,
2-... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2021/1115-1808 E-K sayılı ve 2021/140-1528 E-K sayılı kararı ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 2021/1320-1366 E-K ve 2020/1600-1610 E-K sayılı kararları arasında UYUŞMAZLIK BULUNDUĞUNA oy birliği ile,
3-Söz konusu uyuşmazlığın ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin kararı doğrultusunda giderilmesine oy çokluğu ile..." karar verilmiştir.
"MUHALEFET ŞERHİ:
Dava, davacının ödenmeyen işçilik alacaklarının (kıdem tazminatı, çalışma ücreti) davalıdan tahsili istemine ilişkin olup; davacı, davalı işveren yanında 07.02.2017 - 01.10.2018 tarihleri arasındaki çalışmasına dayalı olarak 26.01.2018 tarihinde eldeki davayı açmış ancak davalı işveren... Temizlik Ltd. Şti'nin iflasına karar verilmiş ve iflasın 29.03.2017 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacının talep hakkı işten ayrıldığı 01.10.2018 tarihinde iflasın açılmasından sonra doğmuştur. İflasın açılmasından sonra doğan işçilik alacaklarının varlığı ve miktarı konusunda ... 1. İş Mahkemesi'ne dava açıldığına göre davacının öncelikle davalı müflisten alacaklı olduğunu ispat etmesi gerekeceğinden ... 1. İş Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesi gerektiği kanaatinde olduğumdan, çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.
MUHALEFET ŞERHİ: Uyuşmazlığın giderilmesi hususunda Başkanlar Kurulu'na sunulan dosya ve ekleri incelendiğinde;
...
Somut olayda; müflis şirket aleyhine Necati ... tarafından 15/02/2016 - 15/02/2017 dönemine, Ahmet Cevdet BAYRAK tarafından 14/09/2015 - 23/07/2017, Alime KORKMAZ tarafından, 07/02/2017 - 01/10/2018 dönemine, Ramazan KORKMAZ tarafından, 07/02/2017 - 06/01/2019 dönemine ve Cafer YILDIZ tarafından, 24/06/2014 - 13/06/2019 dönemine işçi alacaklarına yönelik dava açıldığı, taleplerle ilgili verilen kararlara yönelik istinaf talebinde bulunulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince alacağın doğum tarihi nazara alınmadan görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu,
aynı şekilde 4. Hukuk Dairesince alacağın doğum tarihi nazara alınmadan İş Mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmek suretiyle görevli mahkemenin belirlendiği,
8. Hukuk Dairesince; ilk derece mahkemesi kararına yönelik bir değerlendirme söz konusu olmadığı halde geri çevirme kararında iflas tarihinden sonra açılan davalarda görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu belirtilmiştir.
... BAM 3., 4. ve 8. Hukuk Daireleri arasında, iflas tarihinden sonra müflisten alacaklı olanların iflas idaresine karşı açtıkları davalarda delillerin değerlendirilmesinin hangi mahkemeye ait olduğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
İcra iflas Kanunu 208 vd maddeleri incelendiğinde; iflas tarihi itibariyle müflisten alacaklı olanların alacaklarının iflas masasına kaydedilmemesi veyahut alacaklıların sıra cetveline yönelik itirazlarına ilişkin açılacak kayıt kabul davalarının aynı yasanın 235. maddesi gereğince Asliye Ticaret Mahkemesinde açılacağı hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Ancak; Yargıtay 23. HD'nin istikrarlı içtihatlarına göre iflas tarihinden sonra iflasın tasfiyesi sırasında doğmuş alacakların masa borcu olduğu ve bu alacakların tespitine yönelik davaların genel mahkemelerde görülmesi gerektiği belirtilmektedir.
Yukarıda yapılan tespit ve açıklamalar nazara alındığında; davacı Necati ...'ün talebinin iflas tarihinden önce doğmuş alacağa yönelik olması, Ahmet Cevdet BAYRAK, Yunus ACAR, Alime KORKMAZ, Ramazan KORKMAZ ve Cafer YILDIZ tarafından açılan davalardaki alacakların bir kısmının iflas tarihinden önceki döneme ait olduğu, bu döneme ilişkin davalarda delillerin değerlendirilmesinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu konusunda görüş ayrılığı bulunmamaktadır.
Ancak; Necati ... dışındaki, Ahmet Cevdet BAYRAK, Yunus ACAR, Alime KORKMAZ, Ramazan KORKMAZ ve Cafer YILDIZ'ın davalı şirketin iflasına karar verildiği 29/03/2017 tarihinden sonra iflas idaresinin gözetiminde çalışmaya devam ettikleri sabit olduğundan adı geçenlerin iflas tarihinden sonraki döneme ilişkin alacaklarının iflas idaresi tarafından iflas masası borcu olarak kabul edilmemesi durumunda alacaklarının hükmen belirlenmesine yönelik açılan davada delillerin değerlendirilmesinin İş Mahkemesi'ne ait alacağı, kanaatindeyim. Bu nedenle; gerek 3. Hukuk Dairesi ve gerekse 4. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesince davanın usulden reddine ilişkin verilen kararlarda iflas tarihinden önce ve iflas tarihinden sonra doğmuş alacaklar yönünden ayrım yapılmak suretiyle görevli mahkemenin belirlenmesi gerekirken, alacakların doğum tarihi nazara alınmadan görevli mahkemenin belirlenmesinin Yargıtay 23. Hukuk dairesinin istikrarlı içtihatlarına uygun olmadığı,
Bu nedenlerle; Yargıtay ilgili dairesince görüş ayrılığının giderilmesine yönelik iki karardan bahsedilmesinin mümkün olmadığı, görüş ayrılığının varlığının kabulü halinde ise; alacağın doğum tarihi nazara alındığında 4. Hukuk Dairesinin merci tayinine yönelik görüşü doğrultusunda görüş ayrılığının giderilmesi gerektiği kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum." gerekçesiyle karara muhalefet edilmiştir.
III. UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU KARARLAR
A. Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 22.11.2021 Tarihli ve 2021/1115 Esas, 2021/1808 Karar Sayılı Kararı
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle;
"...
Davalı şirketin 29/03/2017 tarihi itibariyle iflasına karar verildiği, dava konusu alacağın ise iş sözleşmesinin devam ettiği ve sonlandırıldığı temmuz 2015 ile 17/04/2018 tarihleri arasında yani iflas tarihinden önce doğmuş olması nedeniyle müflisin kendi borçlarından olduğu ve davanın da iflas tarihinden sonra 07/08/2018 tarihinde açıldığı sabit olmakla 2004 sayılı İİK.’nun 235.maddesi uyarınca görevli mahkeme iflasa karar verilen yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesidir. Hal böyle olunca, mahkemece işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Nitekim Yargıtay 13 HD nin 2019/5213 esas 2019/11823 karar, 21. Hukuk Dairesi'nin 2016/5155 esas 2017/7491 karar sayılı ilamı
Mahkemece işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle görevsizlik kararının kaldırılarak yeniden karar verilmek üzere İDM ye iadesine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir." gerekçesiyle
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan sebeplerle KABULÜ ile Yerel Mahkeme kararının HMK.m.353/1-a/3 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
..." kesin olarak karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 18.10.2021 Tarihli ve 2021/140 Esas 2021/1528 Karar Sayılı Kararı
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle;
"...
Usul kurallarına göre, mahkemelerin görevi kamu düzenindendir.
Yargıtay 9.H.D. 30/09/2010 gün ve 2009/44751E., 2010/26566K, Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/15518E, 2014/17588 K., Yargıtay (kapatılan) 7. HD. 12/05/2014,2014/3359 E., 2014/10477 K. sayılı kararlarında da görüldüğü üzere Yargıtay İş Daireleri çoğunluk kararlarında, işçi alacağı doğmadan önce şirket iflas ettiği takdirde artık davanın İİK' nun 235. maddesindeki prosedür uyarınca kayıt kabul davası şeklinde Ticaret Mahkemesinde açılması gerektiği vurgulanmaktadır.
Davalı şirketin 29/03/2017 tarihi itibariyle iflasına karar verildiği, dava konusu alacağın ise iş sözleşmesinin devam ettiği ve sonlandırıldığı temmuz 2015 ile 23/07/2017 tarihleri arasında yani iflas tarihinden önce doğmuş olması nedeniyle müflisin kendi borçlarından olduğu ve davanın da iflas tarihinden sonra 06/10/2017 tarihinde açıldığı sabit olmakla 2004 sayılı İİK.’nun 235.maddesi uyarınca görevli mahkeme iflasa karar verilen yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesidir. Hal böyle olunca, mahkemece işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Nitekim Yargıtay 13 HD nin 2019/5213 esas 2019/11823 karar, 21. Hukuk Dairesi'nin 2016/5155 esas 2017/7491 karar sayılı ilamı
Mahkemece işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle görevsizlik kararının kaldırılarak yeniden karar verilmek üzere İDM ye iadesine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir." gerekçesiyle hükmün kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar verilmiştir.
C. Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 26.11.2020 Tarihli ve 2020/1600 Esas, 2020/1610 Karar Sayılı Kararı
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle;
"....
Davacı, davalı işveren yanında 02.07.2014 - 06.01.2019 tarihleri arasındaki çalışmasına dayalı olarak 14.06.2019 tarihinde eldeki davayı açmıştır. Ancak, davalı işveren... Temizlik Ltd. Şti'nin iflasına karar verildiği ve iflasın 29.03.2017 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacının talep hakkı işten ayrıldığı 06.01.2019 tarihinde iflasın açılmasından sonra doğmuştur. İflasın açılmasından sonra doğan işçilik alacaklarının varlığı ve miktarı konusunda ... 1. İş Mahkemesine dava açıldığına göre davacının öncelikle davalı müflisten alacaklı olduğunu ispat etmesi gerekeceğinden ... 1. İş Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesi yönünde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. İş Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-Dosyanın yargı yeri olarak belirlenen ... 1. İş Mahkemesi'ne gönderilmek üzere merci tayini talebinde bulunan ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne İADESİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince KESİN olarak oy birliği ile 26.11.2020 tarihinde..." karar verilmiştir.
D. Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 22.09.2021 Tarihli ve 2021/1320 Esas, 2021/1366 Karar Sayılı Kararı
"...
Dava; davacının ödenmeyen işçilik alacaklarının (kıdem tazminatı, çalışma ücreti) davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı, davalı işveren yanında 07.02.2017 - 01.10.2018 tarihleri arasındaki çalışmasına dayalı olarak 26.01.2018 tarihinde eldeki davayı açmıştır. Ancak, davalı işveren... Temizlik Ltd. Şti'nin iflasına karar verildiği ve iflasın 29.03.2017 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacının talep hakkı işten ayrıldığı 01.10.2018 tarihinde iflasın açılmasından sonra doğmuştur. İflasın açılmasından sonra doğan işçilik alacaklarının varlığı ve miktarı konusunda ... 1. İş Mahkemesi'ne dava açıldığına göre davacının öncelikle davalı müflisten alacaklı olduğunu ispat etmesi gerekeceğinden ... 1. İş Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir." gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 21 ve 22 nci maddeleri gereğince ... 1. İş Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine, dosyanın yargı yeri olarak belirlenen ... 1. İş Mahkemesine gönderilmek üzere merci tayini talebinde bulunan ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesine iadesine 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi gereğince kesin olarak karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Uyuşmazlık
Başvuru konusu Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairelerinin kararları arasındaki uyuşmazlığın 5235 sayılı Kanun'un 35 inci maddesine göre giderilip giderilemeyeceği uyuşmazlık konusudur.
B. İlgili Hukuk
1. Bölge adliye mahkemelerinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 35 inci maddesinde yer alan düzenlemedir.
2. 5235 sayılı Kanun'un 35 inci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan düzenlemeye göre; “Re'sen veya bölge adliye mahkemesinin ilgili hukuk veya ceza dairesinin ya da Cumhuriyet başsavcısının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu veya Ceza Muhakemesi Kanununa göre istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların, benzer olaylarda bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunması hâlinde bu uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesini istemek” bölge adliye mahkemesi ceza daireleri başkanlar kurulu ve hukuk daireleri başkanlar kurulunun görevleri arasında sayılmıştır.
3.5235 sayılı Kanun’un 35 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre ise;
“(3) numaralı bende göre yapılacak istemler, ceza davalarında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına, hukuk davalarında ise ilgili hukuk dairesine iletilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı uyuşmazlık bulunduğuna kanaat getirmesi durumunda ilgili ceza dairesinden bir karar verilmesini talep eder. Uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin olarak dairece bu fıkra uyarınca verilen kararlar kesindir.”
C. Değerlendirme
1.Dosya kapsamından bir grup işçi tarafından müflis... Temizlik Hayvancılık Gıda Nakliyat İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine işçilik alacaklarının tahsili talebi ile dava açıldığı ancak bu davalarda ... Bölge Adliye Mahkemesinin 3. Hukuk Dairesi ile 4. Hukuk Dairesince görevli mahkemenin belirlenmesi noktasında farklı nitelikte kararlar verildiği anlaşılmaktadır.
2.Uyuşmazlığın giderilmesi başvurusuna konu davalarda ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi özetle; 29.03.2017 tarihi itibarıyla davalı Şirketin iflasına karar verildiği, dava konusu alacağın iş sözleşmesinin devam ettiği ve sonlandırıldığı Temmuz 2015 ile 17.04.2018 tarihleri arasında yani iflas tarihinden önce doğduğu, davanın ise iflas tarihinden sonra 07.08.2018 tarihinde açıldığı gerekçesiyle 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 235 inci maddesi uyarınca görevli mahkemenin iflasa karar verilen yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu sonucuna ulaşmıştır.
3.... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi kararında ise davacının davalıya ait işyerinde 07.02.2017 - 01.10.2018 tarihleri arasındaki çalışmasından kaynaklanan alacaklarının tahsili amacıyla 26.01.2018 tarihinde dava açtığı, ancak 29.03.2017 tarihinde iflasın açıldığı, davacının talep hakkının işten ayrıldığı 01.10.2018 tarihinde yani iflasın açılmasından sonra doğduğu, iflasın açılmasından sonra doğan işçilik alacaklarının varlığı ve miktarı konusunda ... 1. İş Mahkemesine dava açıldığına göre davacının öncelikle davalı müflisten alacaklı olduğunu ispat etmesi gerekeceğinden ... 1 İş Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
4.... Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 27.12.2021 tarihli kararı ile 3. Hukuk Dairesi ile 4. Hukuk Dairesi kararları arasında uyuşmazlık bulunduğu, görevli mahkemenin iflasa karar verilen yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesince olması gerektiği bu sebeple uyuşmazlığın ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin görüşü doğrultusunda giderilmesi gerektiği sonucuna varılarak uyuşmazlığın 5235 sayılı Kanun'un 35 inci maddesine göre giderilmesi Dairemizden talep edilmiştir.
5.Her ne kadar dosya 5235 sayılı Kanun'un 35 inci maddesine göre bir karar verilmesi için Dairemize gönderilmiş ise de Dairemizin, ilgili Kanun'un 35 inci maddesinin değişik ikinci fıkrasındaki "(3) numaralı bende göre yapılacak istemler ... hukuk davalarında ise ilgili hukuk dairesine iletilir..." hükmünde geçen "...ilgili hukuk dairesi..." olarak kabul edilip edilmeyeceğinin öncelikle ele alınması gerekmektedir.
6.Uyuşmazlık müflis Şirket bünyesinde çalışan işçilerin işçilik alacağından kaynaklanmaktadır. Ancak Şirketin iflasına karar verilmiş olması davaya bakan mahkemeler arasında görev dağılımını değiştirmektedir. Bu değişiklik ise ileride uyuşmazlığın esasına bakmakla görevli Yargıtay Dairesinin değişmesine neden olacak niteliktedir.
7.Dairemize gönderilen dosyada giderilmesi talep olunan uyuşmazlık dahi iş uyuşmazlıklarına bakmakla görevli Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi ile ticari uyuşmazlıklara bakmakla görevli Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi kararları arasındaki uyuşmazlığa ilişkindir. Bu açıklamalara göre ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairelerinin kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlık, uyuşmazlığın niteliği dikkate alındığında, sadece Dairemizin değil bir başka Yargıtay Dairesinin de görev alanına girmektedir. Dairemizce bir başka Yargıtay Hukuk Dairesini de ilgilendiren bir konuda, uyuşmazlığın giderilmesine dair karar verilmesi mümkün değildir.
8. Başvuru konusu somut uyuşmazlık eş zamanlı olarak bir başka Yargıtay Hukuk Dairesinin de görevi kapsamında bulunduğundan, Dairemizin Kanun'da belirtilen ilgili hukuk dairesi olarak kabul edilemeyeceği ve bir başka Yargıtay Hukuk Dairesini bağlayıcı biçimde uyuşmazlığın giderilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.
9. Açıklanan sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. KARAR
1. Uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına,
2. Dosyanın talepte bulunan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine,
21.06.2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.