23. Ceza Dairesi 2015/2487 E. , 2015/4371 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin araç satış sözleşmesinin yapıldığı ve suça konu çekin teslim edildiği “27.12.2005” yerine “10.02.2006” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmiştir.
Mağdurun adına kayıtlı bulunan aracını satması için arkadaşı olan ... isimli şahsa bıraktığı, ..."in aracı sanığa sattığı ve satış sözleşmesi düzenledikleri, sanığın satış bedeli olarak suça konu ..."a ait olan 10/02/2006 keşide tarihli ve 6.300 TL bedelli çeki ciro ederek verdiği, çekin bankaya ibrazında sahte olduğunun anlaşıldığı iddia olunan somut olayda;
1- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Oluşa, sanığın aşamalardaki savunmalarına, mağdur beyanına, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre sanığın satın aldığı araç karşılığında tamamen sahte olarak üretilmiş suça konu çeki verdiği anlaşıldığından resmi belgede sahtecilik suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Oluşa, sanığın aşamalardaki savunmalarına, mağdur beyanına ve tüm dosya kapsamına göre sanığın satın aldığı aracın zilyedine satış bedeli olarak verdiği çekin bankaya ibrazında sahte olarak düzenlenmiş olduğu anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde eğer suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı belli ise; o takdirde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun"un 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezası belirlenecektir. Bu açıklama kapsamında sonuç adli para cezasının gün karşılığı belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde doğrudan haksız elde olunan menfaatin iki katı esas alınmak suretiyle karar verilmesi sonuca etkili olmadığından; ayrıca mağdurun uğradığı zararın sanık tarafından giderilmediği halde sanık hakkında TCK"nın 168/1. maddesinin uygulanması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK"nın 53/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında aynı maddenin birinci fıkrasında gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümde yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.