22. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/24674 Karar No: 2019/19197 Karar Tarihi: 16.10.2019
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/24674 Esas 2019/19197 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2017/24674 E. , 2019/19197 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin davalı işverene karşı açmış olduğu işe iade davasının kabul edilerek kesinleştiğini, yasal süresi içine işe başlatılmak talebiyle davalı idareye başvuru yapıldığını fakat işe başlatmadığını, bir kısım ödeme yapıldığını ileri sürerek işe başlatmama, ihbar ve kıdem tazminatı fark alacakları ile yıllık izin ücreti fark alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Taraflar arasında işçinin kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait alacağı bulunup bulunmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Somut uyuşmazlıkta, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; dosyaya sunulan izin belgelerine göre davacının son 9 yıl içinde 2009 yılı da dahil olmak üzere yıllık izinlerini talep ederek kullandığı, keza 2013 yılında da 32 gün izin kullandığı, bu duruma göre 2010-2013 yılları arasında üç yılın iznini kullanmadığı, kullanmadığı izin gün sayısının ise 3 x 32 gün = 96 gün olduğu kabul edilerek yıllık ücretli izin alacağı hesaplanmış ise de, söz konusu hesaplamada dosyada mevcut olan davacının 28.06.2012-14.09.2012 tarihleri arasında 64 gün yıllık izin kullandığına ilişkin davacı ile yetkili birimin imzası ve onayını içeren izin isteği ve onayı başlıklı belgenin dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacının yıllık izin ücretinin hesaplanmasında anılan belgenin de dikkate alınarak yıllık izin ücret alacağının hesaplanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.