10. Hukuk Dairesi 2013/986 E. , 2013/2764 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, 1479 sayılı Kanun hükümleri kapsamındaki sigortalılık sürelerinin ve yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrasında davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı ... Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) 1479 sayılı Kanun hükümleri gereğince yaşlılık sigortasından aylık bağlanması istemine ilişkin davalarda, davalı Kuruma başvuruda bulunulduğu tarih itibarıyla tümüyle oluşmayan tahsis koşullarının yargılama aşamasında gerçekleşmesi durumunda, özellikle, Anayasa’nın “Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması” başlığını taşıyan 141. maddesindeki, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının, yargının görevi olduğunu belirten hüküm, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Usul ekonomisi ilkesi” başlıklı 30. maddesinde yer alan, hakimin, yargılamanın kabul edilebilir süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu yönündeki düzenleme, sosyal koruma, dayanışma, sosyal denkleştirme ve zorunluluk ilkelerine dayanan sosyal sigortalar, bireyin onuru ile kişiliğinin geliştirilmesi için kaçınılmaz ekonomik, sosyal ve kültürel hakların doyurulması temeline dayanan sosyal güvenlik hukukunun ilkeleri dikkate alındığında, bütün şartların yerine getirildiği tarihi izleyen ay başından itibaren aylığa hak kazanıldığının tespitine ilişkin hüküm kurulmalı, kuşkusuz, yargılama aşamasında aylık bağlama koşulları gerçekleşen davacı sigortalı yönünden tahsis talep günü itibarıyla şartlar oluşmamakla Kurumun dava açılmasına sebep olan herhangi bir haksız işleminin de söz konusu bulunmadığı gözetilerek yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde, yaşlılık aylığı bağlanması istemiyle davalı Kuruma başvurulduğu 26.09.2003 tarihi itibarıyla tahsis koşullarının tümüyle yerine getirilmediği belirgin olup, 10.12.2003 günü açılan davanın yargılama aşamasında bu şartların bütünüyle gerçekleşmiş olması gözetilerek, anılan görüş ve yaklaşım doğrultusunda, istemin reddi yerine, yeni oluşan olguya göre hüküm kurulması yerinde ise de, 08.02.1952 doğumlu erkek davacı 1479 sayılı Kanunun geçici 10. maddesinin 3. fıkrasının (c) bendi gereğince 57 yaşını doldurduğu tarihi izleyen ay başı itibarıyla aylığa hak kazanmasına karşın, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu, tahsis koşullarının saptanmasında hataya düşülerek aylık hakkının kazanılmasında 56 yaşın esas alınması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç : Hükmün (3) numaralı bendinde yer alan “08.02.2008” tarihinin çıkartılarak yerine “08.02.2009” tarihinin yazılmasına, “01.03.2008” tarihinin çıkartılarak yerine “01.03.2009” tarihinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.