22. Hukuk Dairesi 2013/25995 E. , 2014/36724 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 9. İş Mahkemesi
TARİHİ : 14/05/2013
NUMARASI : 2010/1012-2013/244
Hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalıya ait işyerinde 01.07.2008-18.10.2010 tarihleri arasında güvenlik görevlisi olarak aylık 1.020,00 TL ücretle çalıştığını, görevini bihakkın yerine getirdiğini, gün geçtikçe ağırlaşan iş şartlarından ve şirket müdürünün kendisine olan husumetinden dolayı görevini devam ettirme imkanı bulunmadığından işini zor şartlar ve baskılardan dolayı bırakmak zorunda kaldığını ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıpranma payı ücreti ve yıllık izin ücretinin faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının 19-20-21 Ekim 2010 tarihlerinde mazeretsiz devamsızlık yaptığı sebebiyle iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığını, yıpranma payı ücreti talebinin kanuni dayanağı bulunmadığını, yıllık izinlerini kullandığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının, davalıya ait iş yerinde 01.07.2008-18.10.2010 tarihleri arasında 1.413,30 TL ücretle çalıştığı, kendisine baskı yapıldığı ve iş şartlarının ağırlaştığını ispat edilmediği, haklı bir gerekçe olmadan işyerinden ayrıldığı sebebiyle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığı, yıllık izinlerini kullandığı, kendisine baskı yapılması sebebi ile manevi zarara uğradığını ispat edilemediğinden yıpranma payı talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı kanuni süresi içinde davacı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İşverence çalışma şartlarının uygulanmaması sebebine dayalı olarak iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı olarak feshedilip feshedilmediği hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 24. maddesinde bendinde işçinin haklı fesih halleri düzenlenirken (II) bendinin (f) alt bendinde son cümle olarak “yahut çalışma şartları uygulanmazsa” şeklinde ifadeye yer verilerek, çalışma şartlarının uygulanmaması durumu işçinin haklı fesih nedenleri arasında yerini almıştır.
Anayasa, kanun, tüzük ve yönetmelikler, bireysel ya da toplu iş sözleşmeleri, iş yeri personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklarla, işyeri uygulamalarının çalışma yaşamına etkileri sonucu her bir iş ilişkisinde çalışma şartları meydana gelir. Çalışma şartlarını belirleyen kaynaklarda bu şartlar bazen emredici olarak düzenlenmiş olup, işçi aleyhine değişikliğe gidilmesi işçinin rızası ile dahi mümkün değildir. Diğer hallerde çalışma şartlarında değişiklik yapılması 4857 sayılı Kanun"un 22. maddesinde özel biçimde ele alınmıştır. Anılan hükme göre, işçi aleyhine yapılması düşünülen değişikliğin işçiye yazılı olarak bildirilmesi ve altı iş günü içinde işçinin yazılı kabulü ile uygulamaya konulması gerekir. Aksi halde değişiklik işçiyi bağlamaz.
Somut olayda, davacının, gün geçtikçe iş şartlarının ağırlaştığını, şirket müdürünün kendisine husumet beslediğini, zor şartlar ve baskılar yapıldığını, ibraname imzalatılmak istendiğini, bu sebeplerle işi kendisinin bıraktığını ileri sürdüğü, davalının, iş sözleşmesinin devamsızlık sebebiyle haklı olarak feshedildiğini iddia ettiği, devamsızlığa ilişkin tutanaklar tutulduğu, davacı tanıklarının, davacıya ve tüm çalışanlara ibraname imzalatılmak istendiğini, davacının imzalamadığını, bu sebeple görev yerinin değiştirildiğini ve üç aylık elden ödenen ücretinin ödenmediğini, davacının bu sebeple işten kendisinin ayrıldığını beyan ettikleri, davalı tanıklarının, iş yerinde baskı olmadığını, zorla ibraname imzalatılmadığını, davacının görev yerinin ihtiyaç sebebiyle değişitirildiğini beyan ettikleri, fesih tarihinde davacının görev yerinin değiştirilmiş olduğu anlaşılmıştır. İşverence, ibraname imzalamayan davacının işyerinin değiştirilmesinin, yönetim hakkının kötüye kullanılması kapsamında olduğu, işçi yararına haklı sebeple fesih şartlarını oluşturduğu düşünülmeden, kıdem tazminatının kabulü yerine reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.