Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/12628 Esas 2020/1007 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/12628
Karar No: 2020/1007
Karar Tarihi: 27.01.2020

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/12628 Esas 2020/1007 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıkların birlikte hareket ederek kamu görevlileri ile ilişkileri olduğunu iddia ettikleri ve 312.000 TL ve 72.000 TL değerinde menfaat temin ettikleri bir dolandırıcılık olayıyla ilgili olarak, mahkeme sanıkların mahkumiyetine karar verdi. Ancak, sanıkların aynı suç işleme kararının icrası kapsamında her bir katılandan menfaat temin etmesi nedeniyle, tek bir nitelikli dolandırıcılık suçu için ceza verilmesi gerektiği ve cezanın TCK’nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümleri gereğince arttırılması gerektiği belirtildi. Bu nedenle, ayrı ayrı dört kez nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükümler, Kanuna aykırı olduğundan bozuldu. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK 158/2, 52, 53, 58, 3, 61 ve 43.
15. Ceza Dairesi         2017/12628 E.  ,  2020/1007 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Sanıklar hakkında ayrı ayrı, TCK 158/2, 52, 53, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet (4 kez)

    Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “29/12/2011 ve öncesi” olarak gösterilmesi gerekirken “2011” olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak görülmüştür.
    Sanıkların, birlikte hareket ederek, kamu görevlileri olan......, ...Başsavcısı, ... Valisi ile ilişkilerinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle, ..."da bulunan ve ecrimisil bedeli karşılığında katılanların kullanımında olan, tapuda Milli Emlak adına kayıtlı 147 dönüm araziyi katılanlara uygun bedelle satışını yaptıracakları vaadiyle katılanlardan 312.000 TL ve 72.000 TL"lik menfaat temin ettikleri ve bu şekilde müsnet kamu görevlileri ile ilişkisi olduğundan bahisle belli bir işin gördürüleceği vaadiyle dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; sanıkların savunmaları, katılanlar ve tanık beyanları, banka ödeme dekontları ile tüm dosya kapsamından, sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların sair temyiz itirazlarının reddine, ancak,
    Sanıkların, aynı suç işleme kararının icrası kapsamında her bir katılandan menfaat temin etmesi nedeniyle, tek bir nitelikli dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı TCK"nın 3. ve 61. maddesinde sayılan cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçütler ve suça konu değer esas alınarak takdirin kullanılmasıyla alt sınırdan makul seviyede uzaklaşılarak hüküm kurulup, TCK’nın 43. maddesi uygulanarak zincirleme suç hükümleri gereğince cezanın arttırılması gerektiği gözetilmeyerek, ayrı ayrı dört kez nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini,

    Kanuna aykırı olup, sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 27/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.