10. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/18378 Karar No: 2013/2724
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/18378 Esas 2013/2724 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2011/18378 E. , 2013/2724 K.
"İçtihat Metni"
......
Dava, ....sigortalısına ödenen tedavi giderlerinin tazminine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı ... .... tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davada, davalı ... ..... yönünden taraf teşkilinin sağlandığından bahsedilemez. Davalıya çıkartılan dava dilekçesi ekli tebligatın bila tebliğ iade dönmesi üzerine ilanen tebligat yapılmış ise de, dava dilekçesinin divanhaneye asıldığına dair tutanak bulunmadığı gibi, yenileme dilekçesinin de doğrudan ilanen tebliğ edildiği ve dava dilekçesinin divanhaneden indiriliş tarihinin bulunmadığı görülmüştür. Davalı da temyiz dilekçesinde davadan haberdar olmadığını berirtmiştir. Bu durumda, davalıya yapılan tebligatların usulsüz olduğunun ve davalının savunma hakkının kısıtlandığının kabulü gerekir. 1982 Anayasasının 36.maddesi, 1086 sayılı HUMK"nun 73.maddesi ve 6100 sayılı HMK"nun 27. maddesinde taraflar dinlenmeden, iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden, hukuki dinlenilme hakkı gözetilmeden karar verilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Onun içindir ki, davetin ve özellikle yazılı şeklin davadaki önemi büyüktür. Gerek, tebliğ işlemi, gerekse tebliğ tarihi, yasada emredilen şekillerle kanıtlanabilir. Buradaki tek amaç, tebliğin muhatabına ulaşmasını ve onun tarafından kabul edilmesini sağlamaktır. Zira, yazılı tebligat, davaya ilişkin işlemleri o dava ile ilgili kişilere bildirmek için yapılan bir belgelendirme işlemidir. O halde yasa hükümlerinin en ufak ayrıntılarına kadar uygulanması zorunludur. Usulsüz tebligata dayalı olarak, taraf teşkili sağlanmadan, yargılama yapılıp, hüküm verilmesi, mümkün değildir. .... O hâlde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, bozma içeriğine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, 19.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. ...