Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1362
Karar No: 2019/7438
Karar Tarihi: 07.11.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/1362 Esas 2019/7438 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalıların Murisi'nin üzerine kayıtlı olan taşınmazlar için icra takibi sonucu haciz konulmuş ve davacı vekili ortaklığın giderilmesi talebiyle İcra Hukuk Mahkemesi'nden yetki almıştır. Davacı, 13 adet parsel sayılı taşınmazın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davanın kabulü ile taşınmazların satış yoluyla giderilmesine karar vermiştir. Ancak davalı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili, taviz bedeline hükmedilmesi gerektiğini beyan etmiştir. Mahkeme, vakıf şerhi bulunan taşınmazların satışından elde edilecek bedelden taviz bedelinin Vakıflar Bölge Müdürlüğüne verilmesine karar vermiştir. Karar davalıların Murisi'nin üzerine kayıtlı olan 13 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden bozulmuştur. Temyiz edenler, vekalet ücreti ve taviz bedeline hükmedilmesi gerektiği gerekçeleriyle temyiz etmişlerdir. Mahkeme, davalı ... aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verildiği için davalı lehine karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu hususun göz ardı edilmiştir. Kanun maddeleri: İcra ve İflas Kanunu Madde 121, Hukuk Muhakemeleri
14. Hukuk Dairesi         2019/1362 E.  ,  2019/7438 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16/06/2017 gününde verilen dilekçe ile İcra ve İflas Kanununun 121. maddesine dayanan ortaklığın giderilmesi talebi üzerine Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne ... açısından husumetten reddine dair verilen 14/11/2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayanarak açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan ... hakkında Kocaeli 5. İcra Müdürlüğünün 2003/742 Esas sayılı dosyasında yapılan icra takibi neticesinde borçluya murisi ...’dan intikal edecek taşınmazlar üzerine haciz konulduğunu ve bu taşınmazlarla ilgili ortaklığın giderilmesi davası açabilmek için icra hukuk mahkemesinden yetki aldıklarını ileri sürerek 57 ada 5, 68 ada 1, 89 ada 80, 58 ada 9, 609 ada 1, 609 ada 4, 609 ada 5, 609 ada 6, 609 ada 7, 609 ada 8, 609 ada 9, 609 ada 10, 609 ada 11 ve 609 ada 12 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
    Bir kısım davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
    Davalı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili, dava konusu taşınmazların bir kısmında vakıf şerhinin bulunduğunu vakıf şerhi bulunan taşınmazlar yönünden taviz bedeline hükmedilmesini istediklerini beyan etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine, vakıf şerhi olan taşınmazların satışlarından elde edilecek bedelden taviz bedelinin Vakıflar Bölge Müdürlüğüne verilmesine, karar verilmiştir.
    Hükmü, ... vekili ve bir kısım davalılar vekilinin temyiz etmesi üzerine; Dairemizin 29.09.2014 tarih 2014/5670 Esas 2014/10594 Karar sayılı ilamı ile, "Taşınmaz kaydında taviz bedeline ilişkin bir şerh bulunmadığından, mahkemece, taşınmazların satışından elde edilecek bedelden taviz bedelinin Vakıflar Genel Müdürlüğüne verilmesine şeklinde hüküm kurulmasının ayrıca üçüncü kişiye ait olan 13 ada 2 parsel sayılı taşınmaz hakkında karar verilmesinin ve bir kısım taşınmazlarda paydaş olan ...’ın nüfuz kayıtları ile tapu kaydı arasındaki soyadı farklılığının düzeltilmesi için açılan davanın sonucunun beklenmemesinin doğru olmadığı" gerekçeleri ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemece; davanın kabulü ile dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, ... vekili ve Vakıflar Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz etmesi üzerine, Dairemizin 02.05.2017 tarih 2017/1087 Esas 2017/3627 Karar sayılı ilamı ile, 609 ada 1 parsel sayılı taşınmazda davalı ... Müdürlüğünün hissesinin bulunmadığı, bu davalı aleyhindeki davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken bu hususta olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmadığı gerekçeleri ile, söz konusu taşınmaz yönünden hükmün bozulmasına, diğer dava konusu taşınmazlar yönünden hükmün onanmasına karar verilmiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemece; açılan davanın davalı ... yönünde husumet nedeniyle reddine, diğer taraflar yönünden davanın kabulü ile, dava konusu 609 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, ... vekili, davanın husumet nedeniyle reddine karar verildiği halde vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili ise taviz bedeline hükmedilmesi gerektiği, sebepleri ile temyiz etmiştir.
    1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2- ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    610 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 332 /1 ve 2 maddesi gereğince yargılama giderlerine mahkemece re’sen hükmedilir. Yargılama gideri tutarı, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümü hüküm altında gösterilir. Bu yargılama giderleri, hem davayı kazanan tarafça daha önce peşin olarak ödenen hem de dava sonunda ödenmesi gereken harç ve masraflar ile yargılama gideri olan vekalet ücretidir. Davada haklı çıkan taraf kendisini vekille temsil ettirmiş ise vekalet ücreti diğer yargılama giderleri gibi haksız çıkan taraftan alınarak haklı çıkan “Tarafa” verilir.
    Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin; görevsizlik, yetkisizlik, dava önşartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddine, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret, kenar başlıklı 7. maddesinin 2. fıkrasında ‘’Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
    Somut olaya gelince; mahkemece, davalı ... aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verildiği ve davalının yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, davalı lehine karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu hususun göz ardı edilmiş olması doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bent uyarınca davalı ... Müdürlüğünün temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasına 15. bent olarak "Davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, 990,00TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... Müdürlüğüne verilmesine,” ibaresinin eklenmek suretiyle düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, 07/11/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi