
Esas No: 2011/19014
Karar No: 2013/2707
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/19014 Esas 2013/2707 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
... Başkanlığı adına ..... ile 1- ..... 2- ... 3- ....; a-... b-... c-... d-... 4-.....5- ... 6- ....7- .... 8-... adına Av. ... 9-.... 10-... 11-... 12-....... aralarındaki dava hakkında .... Hukuk (İş) Mahkemesinden verilen 08.02.2010 günlü ve 2006/353 Esas, 2010/25 Karar sayılı hükmün, davalı ...... mirasçıları ve davalı .......mirasçısı ... adına Av. ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebligat, usulüne uygun olarak bir tebligat yapıldıktan sonra adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde mümkündür.
Bazı maddeleri dışında 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesine göre “bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.”; Yine, 6099 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 7201 sayılı Kanunun 21. maddesine eklenen ikinci fıkrasına göre, “gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.”
Tüm bu düzenlemeler gözetildiğinde, artık, adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlara, 7201 sayılı Kanunun 35. maddesine göre tebligat yapılamayacak olup; bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, adres kayıt sisteminde yazılı adresine, 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılması gerekecektir.
Somut olayda; gerekçeli kararın gıyabında aleyhine hüküm kurulan; birleşen dosya davalısı ......mirasçısı ...‘ye adres kayıt sistemindeki adresi araştırılmaksızın Tebligat Kanunu 35"e göre tebliğ edildiği, dolayısıyla tebliğın usulüne uygun yapılmadığı, davalı ... ve birleşen dosya davalısı......mirasçısı ...’a ise tebliğine dair herhangi bir evrakın bulunmadığı anlaşılmıştır.
./..
-2-
Yeni bir geri çevirmeye ve temyiz incelemesinin geciktirilmesine mahal bırakılmaksızın; gıyabi hükmün aleyhine hüküm kurulan birleşen dosya davalısı .......mirasçısı ...‘ye adres kayıt sisteminde yazılı adresine, Tebligat Kanununu 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılarak; davalı ... ve birleşen dosya davalısı ....... mirasçısı ...’a da yukarıda açıklanan ilkeler ışığında yöntemince ayrı ayrı tebliğ edilerek, temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3’üncü maddesi gereğince uygulanan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra, gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine,19.02.2013 günü oybirliği ile karar verildi.
....