10. Hukuk Dairesi 2019/6345 E. , 2020/3438 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No : 2019/1012-2019/1504
İlk Derece
Mahkemesi : Antalya 1. İş Mahkemesi
No : 2017/89-2019/30
Dava, hizmet ve prime esas kazancın tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili müvekkilinin, 01.06.2008 - 01.12.2014 tarihleri arasında aralıksız çalıştığının tespiti ile prime esas kazancın tespitini istemiştir.
II-CEVAP:
Davalı işveren ve fer"i müdahil olan Kurum vekilleri davanın reddini talep etmişlerdir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Yerel Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkeme kararı yerinde bulunduğundan, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili: Eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulduğunu belirterek hükmün bozulmasını istemiştir.
Fer"i müdahil Kurum vekili, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
Davalı vekili: Tanıkların da davasının bulunduğunu, eksik incelemenin söz konusu olduğunu belirterek hükmün bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davacı vekilinin, Bölge Adliye Mahkemesi kararından sonra verdiği dilekçe ile 10.03.2020 tarihinde davadan feragat ettiği ve bu hususun temyiz incelemesine usulen engel oluşturduğu anlaşılmakla;
506 sayılı Yasanın 6. maddesinde, "sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve feragat edilemez.” ve 5510 sayılı Yasa"nın 92. maddesinde ise; "Kısa ve uzun vadeli sigorta kapsamındaki kişilerin sigortalı ve genel sağlık sigortalısı olması, genel sağlık sigortası kapsamındaki kişilerin ise genel sağlık sigortalısı olması zorunludur. Bu Kanunda yer alan sigorta hak ve yükümlülüklerini ortadan kaldırmak, azaltmak, vazgeçmek veya başkasına devretmek için sözleşmelere konulan hükümler geçersizdir." hükmü öngörülmüş olup; sigortalı olmak, kamu düzenine ilişkin, kişiye bağlı, vazgeçilemez ve kaçınılamaz hak ve yükümlülük doğuran bir hukuksal statü meydana getirmektedir. Kişilerin ve sosyal güvenlik kuruluşlarının bu statünün oluşumundaki rolü, yenilik doğurucu ve iradi bir durum değil, kanun gereği kendiliğinden oluşan statüyü belirlemekten ibarettir. Dolayısıyla, sosyal güvenlik hakkından HMK. 307. (HUMK. 91.) maddesi kapsamında feragat olanaksızdır. Davacı ancak, HMK. 123. maddesinde düzenlenen hakkını kullanabilir ve ileride yeniden dava açabilme hakkını saklı tutarak, davalının rızası ile davanın takibinden vazgeçebilir veya HMK. 150. maddesi hükmü gereğince davayı takip etmeyerek yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılması ve davanın açılmamış sayılması sonucunu elde edebilir.
Bu nedenle, davacı vekili tarafından sözü edilen 307’inci madde hükmüne göre davadan feragat edilmesi durumunda, davadan vazgeçilemeyeceği davacı/davacı vekiline bildirilmeli, feragat beyanının Kanunun 123 veya 150. maddelerinde düzenlenen haklardan birinin kullanımı niteliğinde olup olmadığı ilgiliye sorulmak suretiyle belirlenmeli, beyanın anılan anlamlarda kullanıldığı saptandığı takdirde duruma göre belirtilen maddelerde öngörülen prosedür işletilmeli, aksi durumda ise elde edilecek sonuca göre dava konusu istem hakkında yeniden bir karar verilmelidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.