10. Hukuk Dairesi 2012/13059 E. , 2013/2672 K.
"İçtihat Metni".......
Davacı, 24.02.2005 tarihinde parmaklarının kopmasına neden olan olayın iş kazası olduğunun tespitini istemiştir.
Mahkeme, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davalıya ait ...4250 sicil numaralı işyerinin, büro niteliği ile ....... adresinde 02.09.1994 tarihi itibariyle yasa kapsamına alınıp 31.12.2011 tarihinde çıkarıldığı, davalı işyerinden düzenlenmiş giriş bildirgesi veya herhangi bir bildirimin bulunmadığı, 26.10.2005 tarihli dilekçe ile iş kazası ihbarında bulunan davacının, müfettiş ifadesinde; ..... adresinde bulunan davalı şirkette 12.05.2004 tarihinde iş makinesi operatörü olarak işe başladığını ve aynı tarihte Irak’ta çalışmak üzere ...’a gönderildiğini, 12.02.2005 tarihinde ise ...’daki şantiyede görevlendirildiğini, .... tipi roderle 24.02.2005 tarihinde kum toplama sırasında aracın kovasında bir cisim gördüğünü, yetkililere götürmek isterken elinde patlaması sonucu sol el üç parmağının dipten koptuğunu,.....Hastanesinde tedavi gördükten sonra yine tedavi amaçlı olarak 07.03.2005 tarihinde ....’ye gönderildiğini, işe başladığı tarihten itibaren ücretlerinin şirket tarafından ....eşi adına açılan ..... no’lu hesaba yatırıldığını beyan ettiği, tanık sıfatıyla dinlenen ....’nın da gerek müfettiş ifadesinde gerekse mahkeme ifadesinde iddia edilen çalışmayı ve iş kazasını teyit ettiği, yine müfettiş tarafından ifadesine başvurulan işveren vekilinin; .....’da iş yüklendiklerini, ancak götürdükleri işçiler için zorunlu ya da isteğe bağlı sigorta yapılmadığını, davacının Irak’a gönderilmiş olabileceğini ancak iş kazası geçirip
./...
-2-
geçirmediği yönünde bilgisinin bulunmadığını belirttiği, ..... Şubesinden gönderilen dekont ve hesap ekstre bilgilerini inceleyen müfettiş tarafından, iddia edilen ve .....adına açılan ... no’lu hesaba, davalı şirket tarafından 2004/9 ila 2005/9. aylar arası dönemde her ay para havale edildiğinin tespit edildiği, ancak, .... ile ... arasında ....... sözleşmesi bulunmadığından, bu ülkede çalıştırılanların kısa vadeli sigorta kolları yönünden 506 sayılı Yasa kapsamında olmadığını, bu nedenle ....’ta çalıştırıldığı anlaşılan şikayetçinin 24.02.2005 tarihinde ......’da patlayıcı cismin elinde patlaması sonucu üç parmağın kopması ile neticelenen kaza iddiasının 506 sayılı Yasanın 11. maddesi kapsamında iş kazası olarak kabul edilemeyeceği belirtilmiştir. Mahkemece de; olayın yabancı bir ülke sınırı içerisinde cereyan ettiğine, ...... anlaşmasının bulunmadığına, dolayısıyla olayın 506 sayılı Yasanın 11. Maddesi ve 5510 sayılı Yasanın 13. maddesi kapsamında iş kazası sayılamayacağına dair bilirkişi raporu dikkate alınarak davanın reddine hükmedilmiştir.
506 sayılı Yasanın 2. maddesi; bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanların bu kanuna göre sigortalı sayılacağını, 4. maddesi; bu kanunun uygulanmasında 2. maddede belirtilen sigortalıları çalıştıran gerçek veya tüzel kişilerin işveren olduğunu düzenlemiştir. Anılan yasanın 11-A maddesinde ise iş kazasının tanımına ve koşullarına yer verilerek “a)Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b)İşveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla, c)Sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d)Emzikli kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, e)Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedence veya ruhça arızaya uğratan olayın iş kazası olduğu belirtilmiştir.
Davanın yasal dayanağını teşkil eden 506 sayılı Kanunun 7. maddesi hükmüne göre, “İşveren tarafından geçici görevle yabancı ülkelere gönderilen sigortalıların bu kanunda yazılı hak ve yükünleri bu görevi yaptıkları sürece de devam eder.” 5510 sayılı yasanın 10. maddesi ise “4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde sayılan sigortalıların işverenleri tarafından geçici görevle yurt dışına gönderilmeleri, (c) bendinde sayılan sigortalıların mevzuatlarında belirtilen usûle uygun olarak yurt dışına gönderilmeleri veya (b) bendinde sayılanların sigortalılığa esas çalışması nedeniyle yurt dışında bulunmaları halinde, bu görevleri yaptıkları sürece, sigortalıların ve işverenlerin sosyal sigortaya ilişkin hak ve yükümlülükleri devam eder.” hükmünü içermektedir. 506 sayılı Kanunun 7. maddesi kapsamında Sosyal Sigortalar Kanunu hükümlerinin uygulanması, başka bir ifadeyle bu kişilerin 506 sayılı kanun kapsamında sigortalı sayılabilmeleri için, .... ile yabancı ülke arasında ....’nin bulunmaması, .... işveren tüzel kişi ise, şirket merkezinin ...’de bulunması, gerçek veya tüzel kişi Türk işverenin ....’de iş yapmak şartı aranmaksızın ...’de tescil edilmiş ya da tescil edilebilir nitelikte iş yerinin olması, ... işveren ile .... işçi arasında yabancı
../...
-3-
ülkede yerine getirilecek iş görme edimine ilişkin bireysel iş sözleşmesinin ....’de yapılması, .... işçinin işbu yazılı ya da hizmet sözleşmesinin ..... işçiye yüklediği iş görme ediminin yerine getirilmesi gereği olarak yurtdışında yaşamasının sürekli olmayıp geçici nitelik taşıması gerekir. Mahkemece, açıklanan ilke ve esaslar çerçevesinde değerlendirme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmelidir. Diğer taraftan..... Memurluğunun 09.11.2006 tarihli yazısında; 09.02.2006 tarihinde tescil edilen..... şeklinde nevi ve ticaret unvanının değiştiğinin bildirilmesi karşısında bu değişikliğin dikkate alınması gerektiğinin gözden uzak tutulmaması gerekir.
O hâlde; davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 19.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
......