Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3108
Karar No: 2019/7434
Karar Tarihi: 07.11.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/3108 Esas 2019/7434 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülen ortaklık giderilmesi davası sonucunda verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı kanunla değiştirilmesi sonrasında, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili iki aşamalı bir yol uygulanmaktadır. Adres kayıt sistemi adresine doğrudan tebligat yapılmaması mümkündür. İlk tebligatın en son adresine normal bir şekilde yapılmaması durumunda, araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir. Muhatabın sürekli olarak ayrılması durumunda, tebliğ evrakı tebligatı çıkaran mercie geri gönderilir. Kanunun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, muhatabın adres kayıt sistemi adresine doğrudan tebligat çıkartılması savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın \"Hak arama hürriyeti\" kenar başlıklı 36. maddesine aykırıdır. Mahkeme kararında, gerekçeli kararın davalılara uygun şekilde tebliği yapılmadan mahkemece mahalline iade edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliğ edilerek yasal temyiz süresi beklenildikten sonra temyiz incelemesi yapılması gerekmektedir. Kanunun 10/2 ve 21/2. maddeleri uygun şekilde uygulanmalıdır.
14. Hukuk Dairesi         2019/3108 E.  ,  2019/7434 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
    a) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligatın, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılması gerekir. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
    b) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
    Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesine ve Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince;
    Dosya, Dairemizin 21.03.2019 tarihli, 2016/5156 Esas, 2019/2581 Karar sayılı ilamıyla “...Gerekçeli kararın davalılar ..., ..., ..., ..."in bilinen en son adresine tebliğ edilmesi, bu adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre tebliğin yapılması gerekirken, ilk seferde doğrudan 21/2. maddesine göre tebliği ve davalılardan ..."e gerekçeli kararın 7201 sayılı Tebligat Kanununun 39. maddesine aykırı şekilde aynı konutta oturduğu belirtilen davacı eşine tebliği usulüne uygun olmadığından, adı geçen davalılara 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi, daha sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için mahalline iadesine" karar verilmiştir.
    Mahalline iade kararından sonra mahkemece, gerekçeli karar davalılardan ... ve ...’e adres araştırması yapılmaksızın mahalline iade gerekçesindeki adrese 21/2. maddesine göre tebligat çıkartıldığı ve bu hükme göre tebliğ edildiği görülmektedir. Yukarıda belirtilen hükümlere aykırı olarak gerekçeli kararın tebliğ edildiği muhatabın savunma hakkı kısıtlanacağından mahkemece, bu sefer mahalline iade kararımız dikkatlice okunmalı, savunma hakkı gözetilmeli, usul ekonomisi de dikkate alınarak tekrar yazışmaya sebebiyet verilmemelidir. Davalılardan ... ve ...’e 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliği sağlanarak ve yasal temyiz süresi beklenildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 07.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi