10. Hukuk Dairesi 2013/810 E. , 2013/2669 K.
"İçtihat Metni"....
Dava, ..... sigortalılık başlangıcının 01.02.1986 tarihi olduğunun ve 506 Sayılı Yasa kapsamındaki zorunlu sigortalılık süreleri hariç 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık süresinin 15 yıl 2 ay 28 günden ibaret bulunduğunun tespiti ile 28.04.2006 tarihi itibariyle emekli olması gerektiğine ve ödenmeyen aylıkların tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak, yazılı biçimde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hükmüne uyulan Dairemizin 29.06.2010 tarih 2010/6186-9535 Karar sayılı ilamında; “01.01.1987 tarihinde 2926 sayılı Yasa Kapsamında .... sigortalısı olarak Kuruma kayıt ve tescil edilen davacının, önce 28.04.2006 tarihli ekstrede belirtildiği gibi 01.01.1987 tescil-29.03.2002 terk biçiminde 15 yıl 2 ay 28 gün sigortalı sayılıp 12890,94 TL prim borcu tahakkuk ettirildiği ve herhangi bir prim ödemesinin bulunmadığı, sonra 01.08.1987-31.08.1987 arası dönemde 30 gün zorunlu .... çalışması nedeniyle sigortalılığı 31.07.1987 itibariyle terkin edilerek 7 ay hizmet verilip 314,53 TL borç tahakkuk ettirildiği, kesintiye sebebiyet veren zorunlu .......’lı çalışmanın kısa süreli olup 30 günden ibaret bulunduğu anlaşılmakla, davacının 01.01.1987-31.07.1987 ve 01.09.1987-29.03.2002 dönemlerinde 15 yıl 1 ay 28 gün süreyle 2926 Sayılı Yasanın 2 ve 3/b maddeleri kapsamında ..... sigortalısı olduğuna dair mahkeme kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak, hüküm, davanın açıldığı tarihteki hal ve şartlara göre tesis edilen bir karar olup Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa göre ileriye dönük olarak ve şarta bağlı biçimde karar tesis edilmesi mümkün değildir.
Kabule göre de, dava dosyasıyla tespitine hükmedilen .... sigortalılık süresine ilişkin primlerin ödenip ödenmediği ayrıca, tahsis talep dilekçesinin bulunup bulunmadığı araştırılmadan yazılı biçimde tahsise karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Mahkemece, bu hususlar araştırılıp prim borcunun varlığı halinde ise ödenmesi yönünde davacıya mehil verilmeli ve ödemeyi takip eden aybaşı itibariyle tahsise hükmedilmesi gerektiği”ne işaret edilerek önceki karar bozulmuştur.
Bozma sonrası sürdürülen yargılama sürecinde; mahkemece dönem belirtilmeksizin ...
prim borcunun ve tahsis talebinin bulunup bulunmadığı Kurumdan sorulmuş, cevabi yazıda; tahsis talebinin olmadığı, 01.01.1987-31.07.1987 arası dönemde....sigortalısı olan davacının 589,70 TL prim borcunun bulunduğu belirtilmiştir. Davacı, söz konusu borcun tamamını 19.03.2012 tarihinde ödeyerek dekontu dosyaya ibraz etmiştir. Mahkeme de, zorunlu ....’lı çalışma hariç 01.01.1987-31.07.1987 ve 01.09.1987-29.03.2002 arası dönemde .......sigortalılığının tespitine, prim borcunun ödendiği 19.03.2012 tarihini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına hükmetmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulduğuna göre, bozma gerekçelerine uygun şekilde yargılama yapma ve hüküm tesis etme zorunluluğu doğar. Yatırılan prim borcunun sadece 01.01.1987-31.01.1987 arası 7 aylık sigortalılık süresine ilişkin olduğu gözetilmeksizin yazılı biçimde tahsise hükmedilmesi yerinde görülmemiştir. Mahkemece, tespitine hükmedilen 01.09.1987-29.03.2002 arası sigortalılık süresine ilişkin prim borcu bulunup bulunmadığı Kurumdan sorulmalı, prim borcunun varlığı halinde ise ödenmesi yönünde davacıya mehil verilmeli, dava tarihi itibariyle talepte bulunulduğu gözetilerek tahsis koşulları da bu çerçevede irdelenip sonucuna göre karar verilmelidir. Aksi yönde ve yazılı biçimde tesis edilen hüküm usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
O halde, davalı Kurum avukatının, bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.......