Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/5518 Esas 2019/1769 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5518
Karar No: 2019/1769
Karar Tarihi: 21.02.2019

Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/5518 Esas 2019/1769 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçu ile mahkumiyet kararı verildiği belirtiliyor. Sanığın duruşmalı temyiz incelemesi isteminin reddedildiği kaydedilen kararda, sanık hakkında daha önce açıklanmamış hükmün açıklanmasına karar verildiği ifade ediliyor. Ancak bu kararın, sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi durumunda verilebileceği belirtiliyor. Ayrıca belgede sahtecilik suçunda aldatma niteliği bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olduğu ifade ediliyor ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulduğu belirtiliyor. Kararda, hükmün bozulması ve kanun maddelerine uygun bir şekilde yeniden değerlendirme yapılması gerektiği sonucuna varılıyor. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanıyor:
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesinin 11. fıkrasına göre, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi durumunda mahkeme daha önce açıklanmamış hükmü açıklayabilir. Ancak, mahkeme yine de verilen cezayı değiştiremez.
- Belgede sahtecilik suçunda aldatma niteliği bulunup bulunmadığının takdiri hakime aittir. Mahkeme bu konuda karar verirken, belge aslının dosyaya konulması ve özelliklerinin duruşma tutanağına yaz

11. Ceza Dairesi 2018/5518 E. , 2019/1769 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanığın duruşmalı temyiz inceleme isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi aracılığıyla uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 318. maddesi gereğince koşulları bulunmadığından reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanık hakkında hükmün açıklanmasına neden olan hakaret suçunun, 6763 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önce de uzlaşmaya tabi olması karşısında, tebliğnamedeki bu konuya ilişkin bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
1-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesinin 11. fıkrasına göre; "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getirmeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir." Buna göre, sanık denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlediğinde mahkeme daha önce açıklanmasını geri bıraktığı mahkûmiyet hükmünü açıklayacak, bu hükümde hukuka aykırılık olsa bile hükmü değiştiremeyecektir.
Ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararından sonra; sanığın ölmesi, dava zaman aşımı süresinin dolması, şikâyete tabi suçlarda şikâyetten vazgeçilmesi, yürürlüğe giren yeni kanunla fiilin suç olmaktan çıkarılması veya daha az cezayı gerektiren ya da ön ödemeye tabi bir suç olarak düzenlenmesi gibi durumlarda, mahkemenin bunları dikkate alarak yeni bir hüküm kurması adil yargılama, maddî gerçeğe ulaşma ve çabukluk ilkeleri gereğince zorunludur. Bu açıklamalara göre somut olayda yasal bir zorunluluk bulunmadığı gözetilmeden; denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında önceki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, yeniden değerlendirme sonucu kazanılmış hakkı da ihlal edilmek suretiyle hüküm kurularak CMK"nin 231/11. maddesine aykırı davranılması,
2-Kabul ve uygulamaya göre de;
Belgede sahtecilik suçlarında aldatma niteliği bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, mahkumiyet hükmünün konusunu teşkil eden suça konu sözleşme aslı getirtilip özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatma niteliği olup olmadığının tartışılması ve belge aslının denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulması, sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.