19. Ceza Dairesi 2019/30685 E. , 2020/5075 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASKERİ YARGITAY
SUÇ : 1632 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I) 01/05/2015-02/06/2015 tarihleri arasında izin tecavüzü suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık müdafinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
II) 04/06/2015-30/04/2015 ve 01/08/2015-30/09/2015 tarihleri arasında iki ayrı firar suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 225. maddesi uyarınca, hükmün konusu iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, somut uyuşmazlıkta, sanık hakkında yalnızca 04/06/2015-30/09/2015 tarihleri arasındaki tek bir firar suçundan kamu davası açıldığı, Mahkemece ise sanığın 02/06/2015 tarihinde yakalanmasından sonra teslim edildiği Altınordu Askerlik Şubesi Başkanlığınca 1 gün yol süresi verilerek birliğine sevk edilmesini müteakip 04/06/2015 tarihine kadar birliğine katılması gerekirken 30/07/2015 tarihinde polis ekiplerince yakalandığı, aynı gün Altınordu Askerlik Şubesi Başkanlığınca 1 gün yol süresi verilerek yeniden birliğine sevk edildiği, buna göre 01/08/2015 tarihine kadar birliğine katılması gerekirken katılmadığı, 30/09/2015 tarihinde yakalandığının kabulü ile iki ayrı firar suçundan hüküm kurulduğu dikkate alındığında, ikinci firar suçuna konu edilen fiil ile ilgili açılmış bir kamu davası bulunmadığı gözetilmeksizin iddianamedeki eylem ile bağlılık kuralı dikkate alınmayıp, ek savunma ile yetinilerek, sanığın iki ayrı firar suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre;
Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 03/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.