15. Hukuk Dairesi 2015/4669 E. , 2016/1144 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davalılar :1....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı imalât nedeniyle meydana gelen zararın yüklenici şirket ile onun işçisinden tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı iş sahibi şirket vekilinin yerinde olmayan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Eser sözleşmeleri, taraflara karşılıklı haklar ve borçlar yükleyen bir iş görme sözleşmesidir. Yüklenici, eseri teknik ve sanatsal kurallara ve amaca uygun olarak imâl edip, iş sahibine teslim etmekle; iş sahibi de teslim aldığı eserin bedelini ödemekle yükümlüdür. Eser sözleşmelerinde, yüklenici işin uzmanı olduğundan, 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 356. maddesi uyarınca işi, özen borcuna uygun bir şekilde imâl ederek teslim etmek zorundadır. Bu nedenle, eser sözleşmesinin tarafı olan yüklenici ile iş sahibi arasında doğan uyuşmazlıklarda, meselenin eser sözleşmesinin taraflara yüklediği yükümlülüklere ve tarafların hukukî vasıflarına göre çözümlenmesi zorunludur.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişiler kurulu raporunda, uyuşmazlıkta tarafların kusur durumları 4857 sayılı İş Kanunu, İş Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü, İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü, İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği ile Çalışanların İş
Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre değerlendirme yapılarak görüş oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Hükme dayanak yapılan bu raporda, yüklenici şirket tarafından imâl edilen eserde ayıp bulunup bulunmadığı, varsa ayıp nedeniyle oluşan sorumluluk esasları doğrultusunda bir değerlendirme yapılmış değildir. Oysaki, yukarıda açıklanan ilkelere göre, taraf şirketler arasındaki hukuki ilişki, eser sözleşmesi niteliğinde olduğundan, tarafların kusur durumlarının eser sözleşmeleri hakkındaki düzenlemeler doğrultusunda çözümlenmesi gerekir.
O halde, mahkemece yapılacak iş; ceza mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda somut olaya ilişkin maddi olgunun sabit olduğu olgusu da gözetilerek konusunda uzman bilirkişilerden, imâl edilen eserde ayıp bulunup bulunmadığı, ayıp varsa, eldeki davada taraf durumunda bulunan yüklenici ve iş sahibi şirket ile yüklenici şirketin işçisinin yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda kusurlarının bulunup bulunmadığı hususlarında rapor alınması bu kapsamda zarar miktarının belirlenmesi ve buna göre uyuşmazlığın çözümlenmesinden ibarettir.
Mahkemece, bu yönler üzerinde durulmadan karar verilmiş olması eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme niteliğinde bulunduğundan, mahalli mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı iş sahibi şirket vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle hükmün davacı iş sahibi şirket yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 22.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.