19. Ceza Dairesi 2019/23956 E. , 2020/5072 K.
"İçtihat Metni"
Yoklama kaçağı kalmak suçundan sanık ...’ın 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 63/1-a ve Türk Ceza Kanunu’nun 62/1 maddesi uyarınca 3 ay 10 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Manisa 4 Asliye Ceza Mahkemesinin 09/01/2018 tarihli ve 2017/474 Esas, 2018/4 Karar sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 19/03/2019 tarihli ve 94660652-105-45-10097-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26/03/2019 tarih ve 2019/31237 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
“1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu"nun 63/1. maddesi maddesinde yer alan ""1 - Barışta, 1111 sayılı Askerlik Kanununun 89 uncu maddesi uyarınca haklarında verilen idarî para cezası kesinleştikten sonra kabul edilecek bir özrü olmadan, a) Yoklama kaçaklarından birlikte yoklamaya tabi oldukları doğumluların yurt genelinde normal sevk yılı içindeki son kafilesi gönderilmiş bulunanlar için, son kafilenin gönderilmesi tarihinden, b) Bakaya kalanlar için, bakaya kaldıkları tarihten, c) İhtiyat erattan çağrılıp da birlikte işleme tabi olduğu kişiler gönderilmiş bulunanlar için, en son gönderilme tarihinden, d) Yoklama kaçağı, saklı veya bakaya olup olmamasına bakılmaksızın askerlik şubesince sevk edildiği kıtasına katılmayan veya geç katılanlar için, kendilerine tanınan kanuni yol süresinin bitiminden, itibaren dört ay içinde gelenler altı aya kadar, yakalananlar iki aydan altı aya kadar; dört aydan sonra bir yıl içinde gelenler iki aydan bir yıla kadar, yakalananlar dört aydan bir yıla kadar; bir yıldan sonra gelenler dört aydan iki yıla kadar, yakalananlar altı aydan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır." şeklindeki düzenleme nazara alındığında;
Dosya kapsamına göre, yoklama kaçağı sanığın 23/05/2017 tarihinde yakalanması üzerine verilen Yunusemre Kaymakamlığı İlçe Yazı İşleri Müdürlüğü"nün 08/02/2017 tarihli ve 566 esas, 12 sayılı kararı ile 1.432,00 Türk lirası idarî para cezası ile cezalandırılmasına dair kararın 02/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, yoklama kaçağı kalmaya devam eden sanığın bir önceki yakalama tarihi olan 05/12/2016 tarihinden 23/05/2017 tarihine kadar 5 ay 17 gün yoklama kaçağı kaldığı gerekçesiyle açılan kamu davası üzerine 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu"nun 63/1. maddesi maddesinde yer alan, "a) Yoklama kaçaklarından birlikte yoklamaya tabi oldukları doğumluların yurt genelinde normal sevk yılı içindeki son kafilesi gönderilmiş bulunanlar için, son kafilenin gönderilmesi tarihinden.... Dört aydan sonra bir yıl içinde..,yakalananlar dört aydan bir yıla kadar...hapis cezası ile cezlandırılır." şeklindeki düzenleme uyarınca sanığın 4 ay geçtikten sonra 1 yıldan da önce yakalanması nedeniyle cezalandırılmasına karar verildiği ancak anılan Kanun"un 63/1. maddesinde beliritildiği üzere, 1111 sayılı Askerlik Kanunu"nun 89. maddesi gereğince verilecek idari para cezasının kesinleşmesi tarihi itibariyle sürelerin hesaplanması gerektiği, sanığın ilk defa 08/10/2016 tarihinde yakalandığı ve bu yakalanmasına ilişkin idari para cezasının dosyaya getirtilmediği ve dolayısıyla ilk idari para cezasının kesinleşme tarihinin tespitinin yapılmadığı, eksiklik giderildikten sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği; kaldı ki, mahkemece nazara alınan son olarak verilen 08/02/2017 tarihli idari para cezasına ilişkin kararın 07/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, 15 gün içerisinde itiraz edilmemesi üzerine kesinleştiği ve bu tarihten sanığın yakalandığı 23/05/2017 tarihine kadar 4 aydan fazla sürenin geçmediği bu şekliyle temel cezanın alt sınırının iki aydan başlatılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği” gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla,
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden Manisa 4 Asliye Ceza Mahkemesinin 09/01/2018 tarihli ve 2017/474 Esas, 2018/4 Karar sayılı kararının CMK’nin 309/4-b maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, 03/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.