14. Hukuk Dairesi 2019/640 E. , 2019/7424 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Talep eden vekili tarafından, 08.12.2016 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi verilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; talebin reddine dair verilen 10.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi asli müdahil vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Talep, mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Talep eden vekili, Karasu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2014/602 Esas sayılı dosyasında görülen tapu iptal ve tescil davasında taşınmazın maliklerinden ... oğlu ...’nin mirasçılık belgesinin alınması için taraflarına yetki ve süre verildiğini, tapu iptal ve tescil dosyasında gerekli inceleme ve araştırmaların yapıldığı halde ... oğlu ... ve mirasçılarına ulaşılamadığından bahisle ... oğlu ...’ye ait mirasçılık belgesi verilmesini talep etmiştir.
Asli Müdahil vekili, asıl murisin adının ... oğlu ... olduğunu, kadastro tespiti sırasında, muris ...’nin babası ... olsa da, ...’ın erken yaşta ölümü nedeniyle dedesi ...’ın murise bakmış olmasından dolayı murisin ... oğlu ... olarak bilindiğini ve bu şekilde tapuya tescil edildiğini, daha önceden muris ...’e ait Karasu Sulh Hukuk Mahkemesi 2008/151 Esas, 2008/161 Karar sayılı mirasçılık belgesi aldıklarından bahisle müdahil olmak istemiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazda hissedar olan ... oğlu ..."nin kim olduğunun şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilemediği, mirasçılık belgesi düzenlenebilmesi için ... oğlu ..."nin kim olduğunun bilinmesi ve mirasçılarının buna göre tespitinin gerekmesine karşın talep edenin murisin kimlik bilgilerini dosyaya sunamadığı, mirasçılarını gösterir nüfus kaydının temin edilemediği, ayrıca muris olarak bildirilen ... oğlu ..."nin iddia edildiği gibi ... olduğunun kabulü halinde ise murisin mirasçılarını gösterir mirasçılık belgesi tanzim edildiği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
Hükmü,asli müdahil vekili temyiz etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 29. maddesi hükmünde; bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren kimsenin iddiasını ispat etmek zorunda olduğu, TMK"nın 30. maddesinde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği açıklanmıştır. Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda "taraflarca hazırlama ilkesi" geçerlidir. Hakim tarafların talepleriyle bağlı olup talepte bulunan tarafın iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü deliller ile yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re"sen araştırma ilkesi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.
Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herangi bir şekle tabi değildir. (TMK md.7) Hakim çekismesiz yargıda re"sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir.
Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalarda davacı, mirasçılık belgesi verilmesini isteyebilmek için murisin öldüğünü ve ölüm tarihini, muris ile kendisi arasındaki irs bağını kanıtlamak zorundadır. Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için murisin hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının murisin mirasçısı olmadığının tespiti gerekir.
Somut olayda, ... oğlu ...’nin hissedarı bulunduğu 222 ada 14 parsel sayılı taşınmazın tüm dayanak kayıtlarıyla birlikte tapu kayıtları getirtilmelidir. Talep eden ve asli müdahilin tanık da dahil olmak üzere göstereceği tüm delilleri toplanmalıdır. Mahkemece resen araştırma ilkesi gereğince ilgili kolluk birimi marifetiyle muris ve mirasçılarına dair bilgi sahibi olabilecek kişiler tespit edilmelidir. Tapu kayıt malikinin ve mirasçılarının tespiti açısından gerekirse taşınmazlarda keşif yapılmalı, talep eden ve asli müdahilin göstereceği tanıklar ve mahkemece resen araştırma ilkesi gereğince tespit edilen mahalli bilirkişiler keşif esnasında dinlenilmelidir.
Mahkemece resen araştırma ilkesi gereğince tüm araştırmalar yapılmalı, buna rağmen murisle geçerli irs ilişkisi olan mirasçının tespit edilememesi halinde Türk Medeni Kanununun 501. maddesi gereğince Devletin mirasçılığına karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 07.11.2019 tarihinde oy birliğiyle ile karar verildi. Başkan