22. Hukuk Dairesi 2014/21376 E. , 2014/36532 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kayseri 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 05/06/2014
NUMARASI : 2013/660-2014/329
Hüküm süresi içinde taraflar avukatları ve ihbar olunan tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, aylık ücret, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı taraflar vekilleri ve ihbar olunan temyiz etmiştir.
1-İhbar olunan hakkında temyize konu kararda bir hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, ihbar olunanın kararı temyiz hakkı bulunmadığından temyiz isteminin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427. ve 432. maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Tarafların temyiz itirazlarına gelince; dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3-İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanunu"nun 6. maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlar açısından, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu oldukları aynı yasanın üçüncü fıkrasında belirtilmiş, devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır.
İşçinin asıl işverenden alınan iş kapsamında ve değişen alt işverenlere ait işyerinde ara vermeden çalışması halinde, işyeri devri kurallarına göre çözüme gidilmesi gerekmektedir. Bu durumda değişen alt işverenler işçinin iş sözleşmesini ve doğmuş bulunan işçilik haklarını da devralmış sayılırlar. İş sözleşmesinin tarafı olan işçi veya alt işveren tarafından bir fesih bildirimi yapılmadığı sürece, iş sözleşmeleri değişen alt işverenle devam edeceğinden, işyerinde çalışması devam eden işçi açısından, feshe bağlı haklar olan ihbar ve kıdem tazminatı ile izin ücreti talep koşulları gerçekleşmiş sayılmaz.
Buna karşın, süresi sona eren alt işverence işçinin iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde, yapılan fesih bildirimi ile iş ilişkisi sona ereceğinden, işçinin daha sonra yeni alt işveren yanındaki çalışmaları yeni bir iş sözleşmesi niteliğindedir. Bu durumda feshe bağlı hakların talep koşulları gerçekleşeceğinden, feshin niteliğine göre hak kazanma durumunun değerlendirilmesi gerekecektir.
Somut olayda, mahkemece, davacının, yeni dönem ihale yüklenicisi olan altişveren şirkette çalışmaya devam ettiği, altişverenler arasında işyeri devri ilişkisi bulunduğu gerekçesiyle, feshe bağlı haklar olan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının reddine karar verilmiştir. Ne var ki, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, ihale süresi sona eren altişverence iş sözleşmesinin yazılı fesih bildirimiyle feshedildiği ve 01.09.2013 tarihi itibariyle işten çıkış işleminin yapıldığı anlaşılmaktadır. Yapılan fesih bildirimi ile iş ilişkisi sona ereceğinden, işçinin daha sonra yeni alt işveren yanındaki çalışmaları yeni bir iş sözleşmesi niteliğindedir. Bu halde, davacının 05.09.2013 tarihinde başlayan çalışmasının yeni bir iş sözleşmesine bağlı olarak gerçekleştiği ve dolayısıyla işyeri devrinin bulunmadığı kabul edilmelidir. Anılan sebeple, feshe bağlı haklar olan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının, bilirkişi raporu hesaplamaları denetlenerek hüküm altına alınması gerekirken, işyeri devri bulunduğu gerekçesiyle, söz Konusu alacakların reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
4-Dosyaya temyiz dilekçesi ekinde, ücret bordroları ve puantaj kayıtları sunulmuştur. Ödeme def"inin yargılamanın her aşamasında yapılabileceği Yargıtay"ın yerleşik uygulamasıdır. Anılan sebeple, temyiz dilekçesi ekinde sunulan kayıtlara karşı davacı taraftan beyanları sorulmalı ve söz konusu belgeler bir değerlendirmeye tabi tutularak sonuca gidilmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.