Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/8761 Esas 2017/2214 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8761
Karar No: 2017/2214
Karar Tarihi: 20.03.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/8761 Esas 2017/2214 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlenen faturaların ödenmediğini, alacağın tahsil edilmesi için yapılan icra takibinin davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptalini ve davalının %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir. Mahkeme, davacı ile mutabakat metninde isim ve imzası bulunan kişi arasında herhangi bir adi ortaklık ilişkisi olduğunun davalı tarafça ispatlanamadığı, mutabakat belgesinin davacıyı bağlamayacağı, ancak takibe konu en son fatura tarihi itibariyle davacı defterlerinde, davacının faturalardan kaynaklı alacağının 136.893,14 TL olarak gözüktüğü, davalının 31.12.2010 tarihi itibariyle ödeme miktarının 165.000,00 TL olduğu, davacının takibe konu faturalardan dolayı davalıdan alacağının bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, davacının kendi defterlerine göre bedeli tahsil edilen alacağını icra takibine koymakta kötü niyetli kabul edileceğinden İİK'nın 67. maddesi uyarınca davalı yararına tazminata karar verilmesi gerekirken, mahkeme kararının bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri: İİK'nın 67. maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2016/8761 E.  ,  2017/2214 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlenen faturaların ödenmediğini, alacağın tahsiline yönelik ...14. İcra Müdürlüğünün 2011/7273 esas sayılı takip dosyasından başlatılan icra takibine, davalı - borçlunun haksız olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu ileri sürerek, itirazın iptalini ve davalının % 40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı ile davacının babası olan dava dışı ..."nin...isimli iş yerini adi ortaklık şeklinde işlettiklerini, dava konusu faturalar nedeniyle müvekkili şirkete 9.720,00.-TL"lik mal dışında başkaca bir mal teslim edilmediğini, bilakis müvekkilinin davacının da yer aldığı adi ortaklıktan alacaklı olduğunu, adi ortaklıkla aralarında 23.06.2011 tarihli mutabakat metni imzalandığını savunarak, davanın reddine, lehlerine %40 tazminat ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen kök ve ek bilirkişi kurul raporları gereğince, davacı ile mutabakat metninde isim ve imzası bulunan Yusuf Bilici arasında herhangi bir adi ortaklık ilişkisi olduğunun davalı tarafça ispatlanamadığı, ..."nin davacının temsilcisi olduğu veya onun nam ve hesabına hareket ettiğinin ispatlanamadığı, ticari şirket olan davalının TTK hükümleri gereğince basiretli tacir olarak davranıp mutabakat belgesini imzalayanın sıfatını araştırması gerektiği, bu sebeplerle düzenlenen mutabakat belgesinin davacıyı bağlamayacağı, ancak takibe konu en son fatura tarihi itibariyle davacı defterlerinde, davacının faturalardan kaynaklı alacağının 136.893,14 TL olarak gözüktüğü, davalının 31.12.2010 tarihi itibariyle ödeme miktarının 165.000,00 TL olduğu, davacı defterlerinin davacı aleyhine delil teşkil ettiği ve takip tarihi itibariyle davacının takibe konu faturalardan dolayı davalıdan alacağının bulunmadığı, davacının yemin deliline başvurmadığı gerekçesiyle davanın reddine, takibin kötü niyetli yapıldığı davalı tarafça ispatlanamadığından davalı tarafın da şartları bulunmayan tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden, dava fatura bedelinin tahsili için başlatılan icra takibindeki itirazın iptaline ilişkindir. Davacı, kendi defterlerine göre bedeli tahsil edilen alacağını icra takibine koymakta kötü niyetli kabul edileceğinden, İİK."nın 67. maddesi uyarınca davalı yararına tazminata karar verilmesi gerekirken, bu istemin reddine karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.