14. Hukuk Dairesi 2016/16008 E. , 2019/7416 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 06/07/2010 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne ilişkin verilen 24/03/11 tarihli hükmün yargılamanın iadesi talebinin kabulüne, önceki hükmün iptali ile davanın reddine dair verilen 01/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili; müvekkillerinin murisi ...’un terekesinin borca batık olduğundan bahisle mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davanının kabulü ile mirasın hükmen reddine dair verilen 24.03.2011 tarih ve 2010/609 Esas, 2011/103 Karar sayılı karar 09.05.2011 tarihinde tarafların temyiz etmemesi üzerine kesinleşmiştir.
Mahkemece hükmün kesinleşmesinden sonra, 01.03.2016 tarih ve 2010/609 Esas, 2011/103 Karar sayılı ek karar ile; davalı tarafın yargılamanın iadesi talebinin kabulü ile 24.03.2011 tarih ve 2010/609 Esas, 2011/103 Karar sayılı hükmün iptali ile davanın reddine dair karar verilmiştir.
01.03.2016 tarihli ek kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nin “Yeniden yargılama veya hükmün iptali” başlıklı 380. maddesi;
(1) İnceleme sonunda, dayanılan yargılamanın iadesi sebebi sabit görülürse, yeniden yargılama yapılarak ortaya çıkacak duruma göre verilmiş olan karar onanır veya kısmen yahut tamamen değiştirilir. Ancak, davacının açık veya zımni muvafakati olmaksızın vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması yahut 375. maddenin birinci fıkrasının (ı) bendine dayalı olarak yargılamanın iadesi dilekçesi kabul olunursa, başka bir inceleme yapılmaksızın hüküm iptal edilir.
(2) Bu husus, iade yoluyla incelenmesi istenen hükmün bütün nüshalarında gösterilir” hükmünü içermektedir.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler uyarınca; mahkemece ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebi sabit görülürse, yeniden yapılacak yargılama sonucunda ortaya çıkacak duruma göre ilk kararın doğru olduğu sonucuna varılması halinde bu kararın onanmasına karar verilir. Verilmiş olan ilk kararın kısmen veya tamamen değiştirilmesi gerektiği sonucuna varılır ise, önceki kararı kısmen veya tamamen değiştirerek yeni bir karar verilmesi, yargılamanın iadesi talebinin kabul edilmesi halinde verilecek yeni hükmün de önceki kararın bütün nüshalarında belirtilmesi gerekir. Bu şekilde verilecek mahkemenin yeni kararı, daha önceki kararın bütün nüshalarında şerh olarak gösterilmek suretiyle, önceki kararın kullanılmaması sağlanmış olur. Yargılamanın iadesi davası sonucunda eski hükmün kısmen veya tamamen değiştirilmesine karar verilir ise bu karar, eski (asıl) hükmün yerine geçer, yani geçmişe etkilidir. Eski hüküm daha önce icra edilmişse, icra eski haline iade olunur (İİK m. 40 kıyasen).
6100 sayılı HMK"nin 374 vd. maddelerinde düzenlenen yargılamanın iadesi talebi, ayrı bir dava olarak açılır ve incelenir. Başka bir deyişle; dava, yargılamanın iadesi istenilen davanın devamı niteliğinde değildir.
6100 sayılı HMK’nin Geçici 3/2. maddesi ile kanun yollarına ilişkin olarak 1086 sayılı HUMK"nun 427 ile 454"üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı öngörülmüştür. Bu nedenle yargılamanın yenilenmesi talebi sebep ve koşulları hakkında HUMK"nun 445-454. maddeleri uygulanacaktır. Yargılamanın yenilenmesi istemi ayrı bir dava konusu olup; buna ilişkin dava dilekçesi hükmü veren mahkemeye verilir ve orada tetkik olunur. (HUMK mad. 448).
Diğer taraftan, 492 sayılı Harçlar Kanununun 10 uncu maddesi; "İadei muhakemenin kabulü üzerine cereyan edecek davalar, yeni davalar gibi harca tabidir. İadei muhakeme talebinde bulunan neticede haklı çıkarsa evvelce alınan harç mahsup edilir." hükmünü içermektedir. Açıklanan bu madde hükmüne göre, yargılamanın iadesi davalarından başvurma harcı ile (davanın konusunun belli bir değeri içerip içermemesine göre) peşin karar ve ilam harcı alınmalıdır.
Bu itibarla talebin (yargılamanın yenilenmesi dilekçesinin) harcı yatırılarak ayrı bir dava olarak esasa kaydedilmesi, diğer davalarda olduğu gibi HMK"nin 122 vd. maddelerindeki yargılama aşamalarına göre gerekli usuli işlemlerin yürütülmesi gerekir. 6100 sayılı HMK’nin 379. maddesi uyarınca yargılamanın iadesi talebi üzerine mahkeme, tarafları davet edip dinledikten sonra; talebin kanuni süre içinde yapılmış olup olmadığını, yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması istenen hükmün kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş olup olmadığını, ileri sürülen yargılamanın iadesi sebeplerinin kanunda yazılı sebeplerden olup olmadığını kendiliğinden inceler. Bu koşullardan biri eksik ise hakim davayı esasa girmeden reddeder.
Somut olaya gelince; davacılar tarafından 06.07.2010 tarihli dava dilekçesi ile mirasın hükmen reddi talep edilmesi üzerine, mahkemece 24.03.2011 tarihli karar ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm 09.05.2011 tarihinde tarafların temyiz etmemesi üzerine kesinleşmiştir. Kararın kesinleşmesinden sonra davalı Hazine vekili tarafından, kesinleşmiş olan mirasın hükmen reddine ilişkin Eskişehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 24.03.2011 tarih ve 2010/609 Esas, 2011/103 Karar sayılı hüküm için mirasın reddinin iptali talebi ile açılmış olan davada Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2013/686 Esas, 2013/757 Karar sayılı karar ile davanın kabulü ile 24.03.2011 tarih ve 2010/609 Esas, 2011/103 Karar sayılı hükmün iptaline karar verilmiştir. Hükmün, davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesince “...istek Türk Medeni Kanununun 617. maddesinde yer alan “reddin iptali” değil, terekenin borca batık olduğunun tespitine ilişkin kesinleşmiş kararın yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması niteliğindedir...” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda dava dilekçesinin görev yönünden reddine dava dosyasının Eskişehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair verilen karar ise davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine, hükmün Dairemizce 2015/1648 Esas, 2015/3824 Karar sayılı ve 09.04.2014 tarihli ilamla onanmasına karar verilmiştir. Dosyada davacı olan Hazine vekili tarafından 15.05.2015 tarihinde dosyanın görevli mahkeme olan Eskişehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi talepli dilekçe verilmiş, hüküm 27.05.2015 tarihinde karar düzeltme yoluna gidilmediğinden kesinleşmiştir.
Dosyanın, görevsizlikle Eskişehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi üzerine mahkemece, 2010/609 Esas, 2011/103 Karar sayılı dosya üzerinden 22.06.2015 tarihinde tensip tutanağı düzenlenerek, 01.03.2016 tarihli ek kararla yargılamanın iadesinin kabulü ile 24.03.2011 tarih ve 2010/609 Esas, 2011/103 Karar sayılı hükmün iptali ile davanın reddine dair karar verilmiştir.
Mahkemece; yargılamanın iadesi istenilen davanın esas ve karar numarası üzerinden verilen ek kararla yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler çerçevesinde; yargılamanın iadesinin davanın ayrı bir dava olarak yeni esasa kaydedilmediği, mahkemece bu hususlar gözardı edilerek yargılamaya devam edildiği açıktır.
Hâl böyle olunca, mahkemece; öncelikle davanın yeni bir esasa kaydedilmesi ve işin esasının incelenmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yasal gereklilikler yerine getirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Yasal gereklilikler bu yönde iken, yargılamanın yenilenmesi talepli dilekçe ayrı esasa kaydedilmeden ve duruşma yapılmadan dosya üzerinden yapılan inceleme sonrası ek kararla talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 07.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.