7. Ceza Dairesi 2021/11823 E. , 2021/11999 K.
"İçtihat Metni"
Askeri eşyayı çalmak suçundan sanık ..."nın, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu"nun 131/1, 131/2, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 59 ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun"un 4/1. maddeleri gereğince 1.650,00 Yeni Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 26/10/2005 tarihli ve 2005/271 esas, 2005/238 sayılı kararının kesinleşerek infaz edilmesini müteakip, sanık müdafiinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair uyarlama yargılaması yapılmasına yönelik talebinin reddine ilişkin Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 07/02/2017 tarihli ve 2005/271 esas, 2107/24 müt. sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin KAYSERİ 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/03/2019 tarihli ve 2019/366 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 12.06.2020 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.06.2020 tarihli ve KYB. 2020-52387 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 07/02/2017 tarihli kararı ile "sanık müdafinin uyarlama talebine konu hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin 06/12/2006 tarihli 5560 sayılı yasa ile kabul edildiği ve hükümlü hakkındaki cezanın infazının bu tarihten önce infaz edildiği" gerekçesiyle sanık müdafiinin talebinin reddine dair karar verilmiş ise de;
5237 sayılı Kanun"un 7/2. maddesinde "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenlemeler ile
Benzer bir olay nedeniyle Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 27/06/2019 tarihli ve 2018/10085 esas, 2019/9081 karar sayılı ilamında yer alan "...hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun 5728 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce kesinleşmiş infaz edilmekte olan ve hukuki yararı bulunması koşuluyla infaz edilmiş hükümlerde de uygulanabileceği ve hükümlü hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin uyarlamanın, hükmü veren mahkemece, objektif koşulların değerlendirilmesiyle sınırlı bir inceleme uygulaması halinde evrak üzerinde, subjektif koşulların değerlendirilmesi gereken hallerde ise duruşma açılarak yapılması gerektiği gözetilerek, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasında hukuki yararı olan hükümlünün, talebi üzerine cezası infaz edilmiş olsa bile 5271 sayılı Yasanın 5278 sayılı Yasa ile değişik 231/5-14. maddesi uyarınca durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi,... kanun yararına bozma istemine dayalı...BOZULMASINA," biçimindeki açıklamalar nazara alındığında,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarihli ve 2008/11-250 esas, 2009/13 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun kesinleşmiş, infaz edilmekte olan veya hukuki yararı bulunması koşuluyla infaz edilmiş hükümlere de uygulanabileceği öngörüldüğünden, hükmü veren Mahkemece 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7/2. maddesi uyarınca, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesinin hükümlünün infaz ettiği cezasına göre uygulanmasının söz konusu olabileceği, bu halde
mahkemesince hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının tartışılması zorunlu olduğu cihetle, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarnamesi içeriğindeki hususlar yerinde görüldüğünden, Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.03.2019 tarihli, 2019/366 D.İş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nun 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 07.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.