Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1411
Karar No: 2021/2794
Karar Tarihi: 14.04.2021

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/1411 Esas 2021/2794 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2018/1411 E.  ,  2021/2794 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21/02/2005 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; 04/04/2017 tarihli temyiz başvurusu süresinde olmadığından HMK "nın 432- 426/F maddelerine göre temyiz talebinin reddine dair verilen 04/07/2017 günlü ek kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, ... ili, ... ilçesi, ... Köyü, 977 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
    Davalılar, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, dava konusu 977 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Mahkemece, kararı tarafların temyiz etmemesi üzerine 28.09.2005 tarihinde kesinleşmiştir. Davalılar vekili, hükmü temyiz etmiştir. 04.07.2017 tarihli ek karar ile mahkemece, davalılar vekilinin 04.04.2017 tarihli temyiz başvurusu süresinde olmadığından HMK 432-426/F maddelerine göre temyiz talebinin reddine karar verilmiştir. 04.07.2017 tarihli ek kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
    1- 04.07.2017 tarihli ek kararın temyiz incelemesi yönünden;
    Davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin ekindeki ikametgah ve muhtarlıktan alınan belgelerin içeriğinden davanın açıldığı tarihten karar tarihine kadar davalıların "... Mahallesi, 6484 Sokak, No: 16/7 .../..." ve "..., ..." adreslerinde ikamet ettikleri anlaşılmıştır. Mahkemece, davalılara "Matbaacı ..." adresine geçersiz tebligat çıkartılmıştır. Davalıların ikametgah adreslerine usulüne uygun tebligat yapılmadığı anlaşılmıştır.
    Bu itibarla mahkemenin 27.07.2005 tarihli kararına yazılan 28.09.2005 tarihli kesinleşme şerhinin ve temyiz isteğinin reddine ilişkin 04.07.2017 tarihli ek kararın kaldırılarak işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.
    2-Davalılar vekilinin hükmün esasına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir.
    Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
    Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekir. Savunma hakkı, Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 sayılı HMK’nin 27. maddesinde de “Hukuki dinlenilme hakkı” başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Buna göre hakim iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya çağırmak zorundadır.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
    1) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
    2) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
    Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması ve bu hükme göre tebliğ edilmesi, yukarıda belirtilen hükümlere aykırı olduğundan ve muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından usulüne uygun değildir.
    Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda somut olaya gelince;
    Davalılara "Matbaacı ..." adresine çıkartılan dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir tebligatların adreste yapılan tahkikatta ..."nun davalıları ismen tanımadığı ve mahalle muhtarlıklarında da kayıtlarına rastlanılamadığından iade edildiği, davacı vekilinin davalıların aynı adreste ikamet ettiklerini beyan etmesi üzerine yeniden aynı adrese çıkartılan dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir tebligatların birlikte çalışan ..."ya 15.04.2005 tarihinde tebliğ edildiği, gerekçeli kararın da aynı adrese tebliğ çıkartıldığı tebligatların birlikte çalışan işçisi ..."ya tebliğ edildiği görülmüştür. Davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin ekindeki ikametgah ve muhtarlıktan alınan belgelerin içeriğinden davanın açıldığı tarihten karar tarihine kadar davalıların "... Mahallesi, 6484 Sokak, No:16/7 .../..." ve "..., ..." adreslerinde ikamet ettikleri görülmüş, dosya içerisinde davalıların ikametgah adreslerine usulüne uygun tebligat yapılmadığı anlaşılmıştır.
    Bu durumda mahkemece, davalılar ... ve ..."e dava dilekçesi ve duruşma gününün, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilerek, davaya katılımının sağlanıp savunma ve delilleri toplandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) No"lu bentte açıklanan nedenlerle mahkemenin 04.07.2017 tarihli, 2005/179 Esas, 2005/675 Karar sayılı ek kararına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile ek kararın KALDIRILMASINA; (2) No"lu bente açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 14.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi