Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/32887
Karar No: 2021/3076
Karar Tarihi: 16.03.2021

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/32887 Esas 2021/3076 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2017/32887 E.  ,  2021/3076 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma
    HÜKÜM : Sanıklar ... ve ..."in TCK"nın 204/1, 204/3, 43/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet Sanıklar ... ve ..."in TCK"nın 158/1-d, 43/1, 62, 52/2, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet, sanıklar ..., ..."nun TCK"nın 257/2, 62, 50/1-a, , 53 maddeleri gereğince mahkumiyet


    Sanık ..."in nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine dair hüküm sanık ... tarafından, sanık ..."in nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine dair hüküm sanık ... müdafii tarafından, sanıklar... ve ... "in resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine dair hükümler katılan vekili, sanık ... müdafii ve sanık ... tarafından, sanıklar ... ve ..."nun ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyet dair hükümler O yer Cumhuriyet savcısı ve sanıkların müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşüldü;
    Katılan ... ile sanık ... in üvey kardeş oldukları, babalarından miras kalan traktör devrini yapmak için notere gittiklerinde sanık ..."ın, katılanın noterde unuttuğu kimliğini aldığı, sanık ... "ın piyasaya yaklaşık 20 bin TL borcu olduğu, bu borcunu ödemek için haksız olarak ele geçirdiği üvey kardeşinin kimliğini alarak diğer sanık ... ile birlikte 02/01/2012 tarihinde Ceyhan 3. Noterliği"ne gittikleri, sanık ..."ın kendisini... olarak tanıtıp kardeşine ait kimliği noter görevlisi sanık ..."a vererek üzerine kayıtlı taşınmazların alımı, satımı konusunda sanık ..."yu vekil tayin etmek istediğini söylediği, noter görevlisi sanık ..."ın dikkatli bir şekilde kimlik ve kimliği veren şahsın aynı kişi olup olmadığını kontrol etmeyerek işlemlerin tamam olduğunu söylediği ve belgeleri imzalaması için noter görevlisi sanık ..."na verdiği, sanık ..."in de gerekli dikkat ve özeni göstermeyip kimliği kontrol etmeyerek vekaletnameyi imzaladığı, böylelikle sanığın 02/01/2012 tarihli ve 00046 yevmiye numaralı vekaletname ile katılana ait taşınmaz alımı, satımı konusunda sanık ..."yu vekil tayin ettiği, bu vekaletnameye istinaden 03/01/2012 tarihinde katılana ait bir takım taşınmazların 3. kişilere satıldığı, 03/01/2012 tarihinde ise sanık ..."nun 00253 yevmiye numaralı vekaletname ile katılan ..."in vekili olarak taşınmaz alımı, satımı konusunda ..."ı vekil tayin ettiği, bu vekaletnameye istinaden de 05/01/2012 tarihinde katılana ait bir takım taşınmazların 3.kişilere satıldığı, sanık ... ve ..."nun eylem ve fikir birliği içerisinde hareket edereke farklı tarihlerde birden fazla vekaletname düzenletip, bu sahte vekaletnameler ile birden fazla kişiyi hisse devri gerçekleştirerek üzerlerine atılı suçu işledikleri, sanıklar ... ve ..."in ise katılanın 15/09/1991, ..."in 05/01/1972 doğumlu olup aralarında bariz şekilde yaş farkının bulunmasına rağmen gerekli dikkat ve özeni göstermemek suretiyle üzerlerine atılı görevi kötüye kullanma suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda;
    1)Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Sanık savunması, katılan beyanı, kamera görüntüleri, vekaletname asılları, tapu kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin sanık hakkında alt hadden ceza verildiğine, sanık ..."ın ise herhangi bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
    2)Sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Sanıkların savunmaları, katılan beyanı, kamera görüntüleri, vekaletname asılları, tapu kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanıkların mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ... müdafii ve sanık ..."in sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden mahkeme tarafından adli para cezası hesaplanırken 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesi gereğince belirlenen 400 gün adli para cezası üzerinden TCK’nın 43 maddesi gereğince 1/4 oranında arttırım yapılması neticesinde, 500 gün adli para cezası hesap edilmesi gerekirken, hesap hatası yapılmak suretiyle sonuç olarak 5000 gün adli para cezasına hükmedilip sanık hakkında fazla ceza tayini,
    Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasından sırasıyla "5000 gün ",4166 gün " ve "83.320 TL adli para cezası" kısımlarının çıkartılarak yerine "500 gün ", "416 gün " ve "8.320 TL adli para cezası eklenmek suretiyle, diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    3)Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hüküm ile sanıklar ..., ... hakkında ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    A)Sanık ..."e yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Sanık savunması, katılan beyanı, kamera görüntüleri, vekaletname asılları, tapu kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekili ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Sanık hakkında TCK"nın 204/1-3, 43 maddeleri gereğince ceza verilmesine rağmen, iddianamedeki sevk maddesinin TCK"nın 204/1-3 maddesi olduğu, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan 204/1-3, 43 maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesine aykırı davranılması,
    B)Sanıklar ..., ..."na yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    5271 sayılı CMK"nın 251/7. maddesinde "Basit yargılama usulü, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı,sağır ve dilsizlik halleri ile soruşturma veya kovuşturma yapılması izne yada talebe bağlı olan suçlar hakkında uygulanmaz" şeklinde bir düzenleme olmuş ise de sanıkların bizzatihi noter olmayıp noter katibi olarak görev yapmaları nedeniyle haklarında görevleri nedeniyle işledikleri suçlarla ilgili soruşturma ve kovuşturma yapılmasının Adalet Bakanlığı"nın iznine tabi olmadığı, anlaşılmakla;
    Sanıkların yargılama konusu eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 257/2 maddesi kapsamında yer alan “ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma ” suçuna ilişkin olduğu, bahse konu eylem yönünden öngörülen ceza miktarının “üç aydan bir yıla kadar hapis cezası”na ilişkin olduğu anlaşılmakla; 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nın 251/1. maddesine göre, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükme, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d. maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesinin, 19/08/2020 tarih ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı bentte yer alan “...basit yargılama usulü...” yönünden Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de, CMK’da yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olsa da, iptal kararının sonuçları itibariyle Maddi Ceza Hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nın 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan TCK"nın 7. ve CMK’nın 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü" yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet savcısı, katılan vekili ve sanıkların müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 16.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi