(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2017/440 E. , 2021/3737 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında ve tapuda davacı Hazine adına kayıtlı bulunan eski 277 parsel sayılı 8.050,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 101 ada 469 parsel numarasıyla ve 7.603,22 metrekare yüzölçümlü olarak; eski 280 parsel sayılı 5.700,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 101 ada 470 parsel numarasıyla ve 5.308,31 metrekare yüzölçümlü olarak; eski 682 parsel sayılı 21.400,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 134 ada 537 parsel numarasıyla ve 14.756,91 metrekare yüzölçümlü olarak; ... ve müşterekleri adına kayıtlı eski 276 parsel sayılı 4.050,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 101 ada 473 parsel numarasıyla ve 4.981,41 metrekare yüzölçümlü olarak; eski 281 parsel sayılı 19.350,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 101 ada 474 parsel numarasıyla ve 20.644,34 metrekare yüzölçümlü olarak; ... adına kayıtlı eski 279 parsel sayılı 5.550,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 101 ada 471 parsel numarasıyla ve 5.991,09 metrekare yüzölçümlü olarak; ... adına kayıtlı eski 278 parsel sayılı sayılı 3.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 101 ada 472 parsel numarasıyla ve 3.720,54 metrekare yüzölçümlü olarak; ... adına kayıtlı eski 275 parsel sayılı 3.500,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 101 ada 468 parsel numarasıyla ve 3.197,42 metrekare yüzölçümlü olarak; ... adına kayıtlı eski 268 parsel sayılı 10.850,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 101 ada 485 parsel numarasıyla ve 6.979,45 metrekare yüzölçümlü olarak; ... adına kayıtlı eski 282 parsel sayılı 20.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 101 ada 486 parsel numarasıyla ve 16.734,54 metrekare yüzölçümlü olarak; ... ve ... adına kayıtlı eski 664 parsel sayılı 20.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 134 ada 486 parsel numarasıyla ve 13.249,71 metrekare yüzölçümlü olarak; ... adına kayıtlı eski 662 parsel sayılı 19.200,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 134 ada 536 parsel numarasıyla ve 20.817,32 metrekare yüzölçümlü olarak; ... adına kayıtlı eski 1859 parsel sayılı 17.064,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 134 ada 539 parsel numarasıyla ve 18.228,45 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı Hazine, uygulama kadastrosu sırasında adına kayıtlı bulunan yeni 101 ada 469, 470 ve 134 ada 537 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümünün azaldığını, eksikliğin komşu yeni 101 ada 468, 471, 472, 473, 474, 485, 486 ile 134 ada 486, 536 ve 539 parsel sayılı taşınmazlarda kaldığını ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalı ... Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın reddine, dava konusu 101 ada 469, 470 ve 134 ada 537 parsel sayılı taşınmazların uygulama tespiti gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, dava konusu taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi teknik bilirkişinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dava konusu taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri teknik bilirkişiye işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar teknik bilirkişi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, teknik bilirkişiden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Teknik bilirkişiden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için teknik bilirkişiden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise dava konusu taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Teknik bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda; Mahkemece, dava konusu taşınmazlardan 101 ada 486, 134 ada 536 ve 539 parsel sayılı taşınmazlara ait uygulama kadastrosu tutanak asılları, taşınmazlara ilişkin tesis ve uygulama kadastrosuna ait paftalar, hesap cetvelleri, ölçü cetvelleri, ölçü krokisi ve uygulama kadastrosu sırasında düzenlenen ada raporu ile taşınmazların tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına alınmamış; teknik bilirkişiden, tesis kadastrosu sonucu oluşturulan paftadaki sınır yerleri ile uygulama kadastrosu sonucu oluşturulan paftadaki sınır yerlerinin yapılan çakıştırması sonucunda, birbirleriyle ve zeminle uyumlu olup olmadığını belirten, tesis kadastrosu sırasında taşınmazlarda sınırlandırma, ölçü, çizim veya hesaplama hatası yapılıp yapılmadığını açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor aldırılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmazlardan 101 ada 486, 134 ada 536 ve 539 parsel sayılı taşınmazların başka dosyalarda dava konusu olup olmadıkları araştırılmalı, taşınmazların başka bir dosyada dava konusu olduklarının anlaşılması halinde davaların birleştirilmesi gerektiği düşünülmeli, dava konusu olmadıklarının anlaşılması halinde ise, belirtilen eksik belgeler ilgili yerlerden getirtilerek dosya arasına alınmalı ve bundan sonra harita mühendisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi sıfatına sahip bilirkişilerin de dahil olduğu, üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak denetime elverişli rapor alınmalı ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.