19. Hukuk Dairesi 2018/3615 E. , 2019/2916 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin işletme hakkına sahip olduğu ticari işletmeyi davalı ile noterde yaptıkları devir sözleşmesi ile davalı tarafa devrettiğini, davalı tarafın bu sözleşme uyarınca ticari işletmeye ait tüm giderleri karşılamayı kabul ve taahhüt ettiğini, ancak davalı tarafın işletme hakkından kaynaklanan genel kamu borçlarını ödemediğini, bunun üzerine idarenin borçların tahsili amacıyla müvekkilline başvurduğunu, müvekkilinin ödemek zorunda kaldığını, ödediği borçları davalıya rücu etmek amacıyla icra takibi başlattığını, davalının itiraz ettiğini, müvekkilinin daha önce de alacağı tahsil amacıyla aynı borcun farklı taksitleri sebebiyle icra takibi başlattığını, itiraz edildiğini itirazın iptali amacıyla dava açtığını sonuç olarak itirazın iptal edildiği ve Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğini, davalı tarafın davaya konu icra takibine itirazında haksız olduğunu, itirazın iptali ile % 20" den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada farklı döneme ilişkin ödemeler yapıldığı, yine davalı tarafından müvekkiline ödemelerin yapılmadığı icra takibi yaptığı, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacının işletme devir sözleşmesi yaptıklarını, bu sözleşmeye göre ... Anadolu Lisesi kantini işletme hakkı demirbaşlar menkul mallar müvekkile devredilmiş ve devir anına kadar tüm yükümlülükler davacıya, devirden sonra ise müvekkiline ait olduğunu, taraflar arasında 06/03/2003 tarihinde sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmeye göre tarafların birbirini o tarihten itibaren ibra ettiklerini, davacı ile müvekkili arasında aynı tarihlerde başka bir lisenin kantin işletmesinin de davacıya devredildiğini, buna göre de devirden sonra ve halen kamu borçları davacı tarafından ödenmesi gerekirken davacının bu ödemeleri yapmadığını ve kendisi hakkında icra takibi yapıldığını, taraflar arasında 13/08/2010 tarihinde yapılan sözleşme gereğince davacı müvekkile ödenmesi gereken vergi ve SGK borçlarının ödenmesinin tekrar karar altına alındığını, buna göre bu tarihten sonra vergi ve SGK borçlarının davacı tarafından ödenmesi gerektiği, müvekkilinin davacıya 16/05/2014 tarihi itibariyle birikmiş 16.743,68 TL" nin ödenmesi yaptığını, müvekkilinin davacıya borcu olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporuna göre, asıl ve birleşen davanın tarafları arasında noter tarafından düzenlenmiş işletme devir sözleşmesi olduğu, bu işletmenin resmi kayıtlarda halen davacı adına göründüğü, anılan sözleşme ile tüm hak ve borçlarından sorumlu olacak şekilde davalıya devrinin yapıldığı, davalı işletiminde bulunduğu, resmi devrin yapılmaması nedeni ile vergi ve diğer kamu borçlarını davacının ödediği, bu borçlardan sözleşme hükmü gereği davalının sorumlu oluğu, her ne kadar davalı mahsup talebinde bulunmuş ise de başka okula ilişkin olduğu bildirilen devir sözleşmesine bağlı olarak davacı adına ödeme yaptığına yönelik kanıt sunmadığı, bu sebeple mahsup yapılmadığı, davacının davalıyı takipten önce temerrüte düşürdüğü ispat edilmediği gerekçesiyle işlemiş faize hükmedilemeyeceğine, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 06/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.