8. Hukuk Dairesi 2016/7883 E. , 2016/17518 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ile ... aralarındaki dava hakkında .... (Kapatılan) Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 15.03.2012 tarih ve 10/10 sayılı hükmün Daire"nin 21.01.2013 gün ve 2012/5033 Esas-2013/555 Karar sayılı ilamıyla kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına karar verilmişti. Davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin hükmün, davacı vekilince temyizi üzerine Dairece davanın kısmen onanmasına ve kısmen bozulmasına karar verilmişti. Davacı ile davalı vekili süresinde ayrı ayrı verdikleri karar düzeltme dilekçeleriyle onama ve bozma kararlarının kaldırılarak mahkeme hükmünün kendi lehlerine sonuçlandırılmasını talep etmişlerdir.
1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay onama ilamında açıklanan gerektirici sebeplere göre, davacının yerinde olmayan ve HUMK"nun 440.maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteği yerinde görülmemiştir.
2-Davalı vekilinin bozma ilamına yönelik karar düzeltme isteklerine gelince; dava konusu 141 ada 3 ve12 parsel sayılı taşınmazların tarafların kök murisi ...."dan kaldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Yine, dosya kapsamında bulunan bilgi, belge ve tanık beyanlarına göre de; kök muris ... kendisine ait bir kısım yerleri Bartın Noterliği"nin 17.09.1947 tarih ve 217 yevmiye nolu vasiyetname ile eşi Hürmüz"e vasiyet ettiği, daha sonra kök muris ... zilyetliğinde bulunan bir kısım taşınmazlarla ilgili .... Asliye Hukuk Mahkemesi"ne tescil davası açtığı ve bu Mahkemenin 1952/36 Esas, 1953/50 Karar sayılı kararıyla 16 parça taşınmazın kök muris adına 1953 tarihinde tapuya tesciline karar verildiği, karar kesinleştikten sonra adına tapuya tescil edildiği, temlikler sonrasında en son olarak 10.10.1991 tarih 10 ve 11 sıra nolu tapu kayıtlarıyla dava konusu taşınmazların davalı adına tapuya kayıtlı bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, mahallinde yapılan keşif sırasında davacının dayanağı olan, yukarıda tarih ve sayısı yazılı bulunan vasiyetname usulüne uygun olarak uygulanmamış ve dava konusu parselleri kapsayıp kapsamadığı kesin olarak belirlenmemiş ise de, davalı tarafın dayanağı olup, adına kayıtlı bulunan ve yukarıda ayrıntısı yazılı hükmen tescil sonucu oluşan tapu
kayıtları mahallinde usulüne uygun olarak uygulanmış ve 10.10.1991 tarih ve 10 sıra nolu tapu kaydının dava konusu 141 ada 3 parseli ve 10.10.1991 tarih 11 sıra nolu tapu kaydının ise dava konusu 141 ada 12 parseli kapsadığı belirlenmiştir. Dava ve karar düzeltme konusu 3 ve 12 parseller senetsizden, kadastro yoluyla davalı adına tespit ve tescil edilmiş ise de öncesinde ortak kök mirasbırakan ...."a aitken 1952 tarihinde açılan tescil davası sonrasında kesinleşen ilamla muris adına tescil edildiği, temlikler ve en son satış sonrasında davalı adına 10.10.1991 tarih 10 ve 11 sıra nolu tapu kayıtlarıyla tapuya tescil edildiği, her nasılsa Kadastro Müdürlüğüne ibraz edilmemiş olması nedeniyle kadastro tespiti sırasında nazara alınmadığı, ancak yukarıda yazılı olduğu gibi bu davalı dayanağı tapu kayıtlarının dava konusu 3 ve 12 parsellere uyduğu mahallinde yapılan keşifte kesin olarak belirlendiğine, kök muris ..."nın bu yerleri zilyet ve tasarrufunda bulundururken, 1953 tarihinde adına tescil ettirdikten sonra, davalının yakın murisi damadı ..."a tapu senediyle devrettiği Hasan"ın da 30-40 yıl malik sıfatıyla zilyet olarak kullandıktan sonra, ondan da oğlu davalı ..."ye tapuda intikal ettiği ve bu intikalden sonra davalının da dava konusu parselleri 20-25 yıldır zilyetliğinde bulundurduğu tapu kayıtları ve mahallinde dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarından anlaşıldığına göre, dava konusu 141 ada 3 ve 12 parseller hakkında davanın reddine karar verilmesi gerekir. Ne varki temyizde yapılan ilk incelemede bu yön gözden kaçtığından, hükmün 141 ada 3 ve 12 parseller hakkında, ilamda yazılı sebeplerle bozulmuş olmakla, davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulüyle, Dairemizin bozma kararının kaldırılarak bu parsellerle ilgili hükmün de onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle; davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 21.01.2013 tarih, 5033-555 Esas ve Karar sayılı Bozma ilamının kaldırılmasına, hükmün ONANMASINA, davacının karar düzeltme isteklerinin ise (1.) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine, anılan Kanunun 442. maddesi uyarınca (6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi gereğince 1086 sayılı HUMK"nun 427 ila 454. maddeleri yürürlükte bulunduğundan) takdiren 270,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyen davacıdan alınarak Hazine"ye irad kaydına ve 50,45 TL peşin harcın davalıya iadesine, 60,80 TL karar düzeltme harcının davacıdan alınmasına 27.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.