Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6643
Karar No: 2022/8370
Karar Tarihi: 28.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6643 Esas 2022/8370 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/6643 E.  ,  2022/8370 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 28. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.



    Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 28.06.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

    Duruşma günü davalı vekili Avukat Dilber Kozanali ile davacı vekili Avukat Merve Gül Ünal gelmişlerdir.

    Dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işverenin Irak’ta bulunan işyerinde 17.03.2004-25.07.2012 tarihleri arasında ağır vasıta şoförü olarak net 1.250,00 USD ücretle çalıştığını, 3 öğün yemek ve kalacak yerin davalı işverenlikçe temin edildiğini, davacının 07.00-21.00 saatleri arası hafta tatili günleri de dâhil olmak üzere çalıştığını, dinî bayramların ilk günü dışında ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, fazla çalışma ve tatil ücretlerinin ödenmediğini, davacıya kısmi ödeme yapıldığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile bakiye ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ileri sürdüğünü, davacının davalı Şirkette 25.03.2005-11.07.2011 tarihleri arasında mikser operatörü olarak çalıştığını, emeklilik nedeniyle işten ayrıldığını, kıdem tazminatının ödendiğini, daha sonra 02.08.2011-23.07.2012 tarihleri arasında çalıştığını, davacının yurt dışı iş sözleşmesinde aylık ücretin brüt 600,00 USD olduğunu, çalışma saatlerinin haftanın 6 günü 08.00-17.00 saatleri arasında olduğunu, Irak'ta hafta sonu tatilinin cuma günleri yapıldığını, dinî bayramlarda ve Nevruz Bayramı'nda da şantiyelerde çalışma yapılmadığını, Irak şantiyelerinde iklim koşulları gereği yaz aylarının günün belirli saatleri çalışma yapılamadığını, davacının ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili alacaklarını eksiksiz aldığını, kanuni izinlerini kullandığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    ... Anadolu 11. İş Mahkemesinin 22.02.2019 tarihli ve 2015/365 Esas, 2019/139 Karar sayılı ilâmı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin 08.10.2020 tarihli 2019/1848 Esas, 2020/1560 Karar sayılı ilâmı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
    A. Bozma Kararı
    1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    2. Dairemizin 20.05.2021 tarihli ve 2021/2429 Esas 2021/9447 Karar sayılı ilâmı ile;
    "... davalı tarafından davacıya 21.07.2011 tarihinde yapılan ödemenin hesaplanan kıdem tazminatı alacağından mahsubu yerindeyse de yukarıda işaret edilen Dairemiz uygulaması gereği davacıya avans olarak yapılan bu ödemenin yasal faizinin de hesaplanarak kıdem tazminatı alacağından mahsubu gerekir ..." gerekçesi ile karar bozularak dosya kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.

    B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyularak bozma sonrası alınan 14.12.2021 tarihli bilirkişi ek raporundaki hesaplamalara göre bozma konusu alacak hüküm altına alınmış, bozma konusu olmayan diğer hususlarda ise bozma öncesinde olduğu gibi hüküm kurulmuştur.

    VI. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur

    B. Temyiz Sebepleri
    1. Davacı vekili; Bölge Adliye Mahkemesince lehlerine hükmedilen vekâlet ücretinin maddi hatalı olduğunu, davacı lehine Bölge Adliye Mahkemesi duruşma vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davacıya yapılan kıdem tazminatı avans ödemesinin yabancı para cinsinden olduğunu, bu nedenle söz konusu ödemeye 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun (3095 sayılı Kanun) hükümleri uyarınca devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanması gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.

    2. Davalı vekili; davacının ücretinin yanlış tespit edildiğini, davacı tanıklarının müvekkiline karşı işçilik alacağı davası açmış ve birbirlerinin dosyalarında tanıklık yapan müvekkili ile husumetli kişiler olduğunu, davacının çalışma süresinin hatalı olduğunu ve iş sözleşmesini emeklilik gerekçesi ile feshettiğini, davacının çalışma saatlerine ilişkin kabulün hatalı olduğunu beyanla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz başvurusunda bulunmuştur.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu kıdem tazminatı alacağından mahsup edilen avansa uygulanan faiz, istinaf duruşma vekâlet ücreti ve davacı lehine hükmedilen vekâlet ücretine ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    1. 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi şöyledir:
    "Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır."

    2. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun (1136 sayılı Kanun) "Avukatlık ücret tarifesinin hazırlanması" kenar başlıklı 168 inci maddesinin son fıkrası şöyledir:
    "Avukatlık ücretinin takdirinde, hukukî yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır."

    3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret" kenar başlıklı 13 üncü maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
    "(1)Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
    ..."

    4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Avukatlık ücretinin kapsadığı işler" kenar başlıklı 2 nci maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
    "...
    (2)Buna karşılık, icra takipleriyle, Yargıtay, Danıştay ve Sayıştayda temyizen ve bölge idare ve bölge adliye mahkemelerinde istinaf başvurusu üzerine görülen işlerin duruşmaları ayrı ücreti gerektirir."

    3. Değerlendirme
    1.Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş Bölge Adliye Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm davacı vekilinin aşağıda yer alan (2), (3) ve (6) numaralı paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    2. Somut olayda; Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda; bozma konusu avans ödemesinin ödeme tarihindeki yasal kur üzerinden Türk lirasına çevrildiği ve bulunan tutara %9 faiz uygulanarak fesih tarihine kadar işleyen faizi hesaplanıp fesih tarihindeki yasal kura göre yabancı paraya (USD) çevrilerek hesaplanan kıdem tazminatından mahsubu yoluna gidilmiş ise de davacıya yapılan avans ödemesinin yabancı para cinsinden (USD) olduğu, 3095 sayılı Kanun uyarınca söz konusu ödemeye ilişkin yasal faizin; devlet bankalarının o yabancı para (USD) ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı olarak tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

    3. Somut olayda; Bölge Adliye Mahkemesince davacı işçinin 19.697,35 USD alacağının kabul edilmiştir. Karar tarihi olan 02.03.2022 itibari ile gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası USD efektif satış kuruna ( 1 USD = 14,0850 TL) göre kabul edilen toplam alacak miktarı 277.437,77 TL olup karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre davacı lehine 27.870,59 TL vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken 18.851,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi de hatalıdır. Ancak kabul şekline göre hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğu tespit edildiğine göre bozmadan sonra hüküm altına alınacak veya reddedilecek alacak miktarları ve karar tarihindeki kur yönünden vekâlet ücreti hakkında yeniden bir değerlendirme yapılması gerektiği de göz önünde bulundurulmalıdır.

    4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ikinci kısım ikinci bölümün 17 nci maddesinde Bölge Adliye Mahkemesinde görülen işlerin takipleri için bir duruşma yapılan durumlarda 2.550,00 TL, birden fazla duruşma yapılan durumlarda ise 5.100,00 TL ücret belirlenmiştir.

    5. Dosyanın incelenmesinde; İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı taraflarca istinaf talebinde bulunulduğu, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davacının istinaf isteminin kabulüne ve İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kısmen kabulüne karar verildiği, bu kararın davacı ve davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.

    6. Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin ikinci kısmının ikinci bölümünde “istinaf yolu ile görülen bir duruşması olan işler için” 2.550,00 TL vekâlet ücretine hükmedileceğinin düzenlendiği, Dairemizin bozma ilâmından sonra Bölge Adliye Mahkemesince yapılan duruşmaya davacı vekilinin de katıldığı, yargılamanın başından itibaren de davacının vekil ile temsil edildiği, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesince istinaf aşamasındaki haklılık durumu da gözetilerek istinaf aşamasında duruşmaya katılan davacı taraf yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince istinaf duruşma vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği hâlde istinaf itirazının reddine hükmedilen davalı lehine istinaf duruşma vekâlet ücretine hükmedildiği anlaşılmıştır. Belirtilen nedenlerle davacı lehine hükmedilmesi gerektiği hâlde davalı lehine istinaf duruşma vekâlet ücretine hükmedilmesi de isabetli olmamıştır.



    VII. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

    Davacı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

    Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

    Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    28.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi