14. Hukuk Dairesi 2019/341 E. , 2019/7414 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 30.12.2011 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ... ’in 27.11.2008 tarihinde vefat ettiğini, terekesinin borca batık olduğundan bahisle mirasın hükmen reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili temyiz etmişlerdir.
1-Davacılar vekiline, davalı vekilinin temyiz dilekçesi 21.08.2015 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davacılar vekili 11.12.2015 tarihli ek lahiya dilekçesi ile temyiz isteminde bulunmuştur. Davacılar vekili 10 gün içinde hükmü katılma yolu ile temyiz etmediğinden süresi geçirilen temyiz isteminin reddine;
2- Davalı vekilinin temyiz isteğine gelince;
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekirken; ölüm tarihi esas alınarak murisin malvarlığının ve borçlarının miktarının belirlenmediği, murise ait araç ve banka kaydının bulunup bulunmadığı, mirasçıların mirası kabul anlamına gelecek davranışlarda bulunup bulunmadığı araştırılmadan hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Öte yandan, muris adına kayıtlı ... ada ... parsel 4 No"lu bağımsız bölüm için ... tarafından açılan Kırıkkale 2. Sulh Hukuk Mahkemesi 2001/345 Esas, 2001/461 Karar sayılı tapu iptal tescil dosyasında, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Yargıtay incelemesinden de geçerek kesinleşmiş, ancak murisin ölüm tarihinden sonra hakkında dava açılan 4 No"lu bağımsız bölümün 27.10.2011 tarihinde ise satış yoluyla ...’ya devredilmiş, mahkemece bu yönde mirasçılar tarafından sahiplenme olup olmadığı da araştırılmamıştır.
Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklandığı üzere davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.