Esas No: 2022/6642
Karar No: 2022/8369
Karar Tarihi: 28.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6642 Esas 2022/8369 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/6642 E. , 2022/8369 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 28. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 28.06.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı vekili Avukat Dilber Kozanali ile davacı vekili Avukat Merve Gül Ünal gelmişlerdir.
Dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işverenin Irak'ta bulunan işyerinde 26.02.2004-12.01.2014 tarihleri arasında beton santral operatörü olarak net 1.350,00 USD ücretle çalıştığını, davacının 07.00-21.00 saatleri arası hafta tatili günleri de dâhil olmak üzere çalıştığını, dinî bayramların ilk günü dışında ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, fazla çalışma ve tatil ücretlerinin ödenmediğini, davacının tazminat ve ücretlerinin ödeneceği vaadi ile ibraname alınarak iş sözleşmesinin feshedildiğini, davacıya kısmi ödeme yapıldığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile bakiye ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ücreti ve yapmış olduğu fazla çalışmaların banka hesabına yatırıldığını, çalışma saatlerinin haftanın altı günü 08.00-17.00 saatleri arasında olduğunu, Irak'ta hafta sonu tatilinin cuma günleri yapıldığını, dinî bayramlarda ve Nevruz Bayramı'nda da şantiyelerde çalışma yapılmadığını, Irak'taki şantiyelerde iklim koşulları gereği yaz aylarının günün belirli saatleri çalışma yapılamadığını, davacının ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili alacaklarını eksiksiz aldığını, kanuni izinlerini kullandığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... Anadolu 11. İş Mahkemesinin 22.02.2019 tarihli ve 2015/352 Esas, 2019/128 Karar sayılı ilâmı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 02.07.2020 tarihli ve 2019/1850 Esas, 2020/1105 Karar sayılı ilâmı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 30.03.2021 tarihli ve 2020/6484 Esas, 2021/7176 Karar sayılı ilâmı ile;
".. davalı işverence davacıya 30.12.2010 tarihinde 1.633,00 USD kıdem tazminatı ödenmiştir. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı tarafça yapılan ödeme hesaplanan kıdem tazminatından mahsup edilmiş ise de, avans niteliğinde olan ödemelerin yasal faizinin hesaplanan miktardan mahsup edilmediği anlaşılmıştır. Davacıya iş sözleşmesi devam ederken yapılan ödemelerin yasal faizi ile birlikte tüm çalışma dönemi üzerinden hesaplanacak olan kıdem tazminatından mahsup edilerek bir sonuca gidilmesi ..." gerekçesi ile karar bozularak dosya kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyularak bozma sonrası alınan 14.12.2021 tarihli bilirkişi ek raporundaki hesaplamalara göre bozma konusu alacak hüküm altına alınmış, bozma konusu olmayan diğer hususlarda ise bozma öncesinde olduğu gibi hüküm kurulmuştur.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; Bölge Adliye Mahkemesince lehlerine hükmedilen vekâlet ücretinin maddi hatalı olduğunu, davacı lehine Bölge Adliye Mahkemesi duruşma vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davacıya yapılan kıdem tazminatı avans ödemesinin yabancı para cinsinden olduğunu, bu nedenle söz konusu ödemeye 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun (3095 sayılı Kanun) hükümleri uyarınca devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanması gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı vekili; davacının ücretinin yanlış tespit edildiğini, davacı tanıklarının müvekkiline karşı işçilik alacağı davası açmış ve birbirlerinin dosyalarında tanıklık yapan müvekkili ile husumetli kişiler olduğunu, davacının çalışma süresinin hatalı olduğunu ve iş sözleşmesini emeklilik gerekçesi ile feshettiğini, davacının çalışma saatlerine ilişkin kabulün hatalı olduğunu beyanla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu kıdem tazminatı alacağından mahsup edilen avansa uygulanan faiz ve davacı lehine hükmedilen vekâlet ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi şöyledir:
"Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır."
2. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun (1136 sayılı Kanun) "Avukatlık ücret tarifesinin hazırlanması" kenar başlıklı 168 inci maddesinin son fıkrası şöyledir:
"Avukatlık ücretinin takdirinde, hukukî yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır."
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret" kenar başlıklı 13 üncü maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
"(1)Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
..."
4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Avukatlık ücretinin kapsadığı işler" kenar başlıklı 2 nci maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
"...
(2)Buna karşılık, icra takipleriyle, Yargıtay, Danıştay ve Sayıştayda temyizen ve bölge idare ve bölge adliye mahkemelerinde istinaf başvurusu üzerine görülen işlerin duruşmaları ayrı ücreti gerektirir."
3. Değerlendirme
1.Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş Bölge Adliye Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut olayda; Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda; bozma konusu avans ödemesinin ödeme tarihindeki yasal kur üzerinden Türk lirasına çevrildiği ve bulunan tutara %9 faiz uygulanarak fesih tarihine kadar işleyen faizi hesaplanıp fesih tarihindeki yasal kura göre yabancı paraya (USD) çevrilerek hesaplanan kıdem tazminatından mahsubu yoluna gidilmiş ise de davacıya yapılan avans ödemesinin yabancı para cinsinden (USD) olduğu, 3095 sayılı Kanun uyarınca söz konusu ödemeye ilişkin yasal faizin; devlet bankalarının o yabancı para (USD) ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı olarak tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3. Somut olayda; Bölge Adliye Mahkemesince davacı işçinin 35.794,81 USD alacağının kabul edilmiştir. Karar tarihi olan 02.03.2022 itibari ile gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası USD efektif satış kuruna ( 1 USD = 14,0850 TL) göre kabul edilen toplam alacak miktarı 504.169,90 TL olup karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre davacı lehine 42.258,50 TL vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken 25.809,17 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi de hatalıdır. Ancak kabul şekline göre hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğu tespit edildiğine göre bozmadan sonra hüküm altına alınacak veya reddedilecek alacak miktarları ve karar tarihindeki kur yönünden vekâlet ücreti hakkında yeniden bir değerlendirme yapılması gerektiği de göz önünde bulundurulmalıdır.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davacı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.