Esas No: 2020/4342
Karar No: 2022/106
Karar Tarihi: 12.01.2022
Danıştay 10. Daire 2020/4342 Esas 2022/106 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2020/4342 E. , 2022/106 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/4342
Karar No : 2022/106
KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE
BULUNAN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. ….
KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE
BULUNAN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMLERİN_KONUSU : …. İdare Mahkemesinin 02/07/2014 (kararda sehven 02/07/2013 yazılmıştır) tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına dair Danıştay Onuncu Dairesince verilen 14/10/2019 tarih ve E:2019/6196, K:2019/6578 sayılı kararın taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, … tarihinde … Eğitim ve Araştırma Hastanesinde geçirmiş olduğu ameliyat sırasında karnında ameliyat makası unutulması nedeniyle uğranıldığı iddia edilen zararlarına karşılık 50.000,00 TL maddi ve 250.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin …. tarih ve E…., K:.. sayılı kararıyla; davacının geçirmiş olduğu ameliyat sırasında karnında ameliyat makası unutulduğu açık olmakla birlikte davacı tarafından uğranıldığı iddia edilen maddi zararın somut olarak ortaya konulamadığı anlaşıldığından maddi tazminat isteminin reddine, davacının duyduğu acı, elem ve sıkıntılar dikkate alınmak suretiyle davacı lehine takdiren 75.000,00 TL manevi tazminatın başvuru tarihten itibaren işletilecek yasal faziyle birlikte davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Tarafların temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onuncu Dairesince, temyize konu kararın, maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmının onanmasına, takdir edilen manevi tazminat miktarının fazla olduğu gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin kısmının, reddedilen maddi tazminat miktarı için davalı idare lehine temyize konu karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle de reddedilen maddi tazminat nedeniyle davalı idare lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının bozulmasına karar verilmiştir.
KARAR DÜZELTME
TALEP EDENLERİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, ağrıları ve yürüme güçlüğü nedeniyle ev ekonomisine katkıda bulunamadığı, evine aldığı yardım, bakım ve tedavi gideri ile efor kaybının bilirkişi marifetiyle hesaplanarak karşılanması gerektiği, olayda idarenin hizmet kusuru bulunduğu, maddi zararının karşılanması gerektiği, hükmedilen manevi tazminat tutarının ise az olduğu, faiz başlangıç tarihinin olay tarihinden itibaren olması gerektiği ileri sürülmüştür.
Davalı idare tarafından, olayda hizmet kusurunun bulunmadığı, oluşan sonuçla idarenin eylemi arasında illiyet bağı kurulamadığı, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğu ileri sürülmüştür.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Davacı tarafından, davalı idarenin kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği savunulmuş; davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Düzeltilmesi istenen kararın, davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin kısmının bozulmasına ilişkin kısmının kaldırılarak, İdare Mahkemesi kararının davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin kısmının onanmasına, tümden reddedilen maddi tazminat yönünden hükmedilen vekalet ücretine, kısmen reddedilen manevi tazminat nedeniyle davalı idare lehine hükmedilen maktu vekalet ücretine, nispi karar harcının haklılık oranında paylaştırılmasına ilişkin kısımlarının kaldırılarak, İdare Mahkemesi kararının bu kısımlarının bozulmasına, diğer kısımlarına yönelik karar düzeltme istemlerinin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Düzeltilmesi istenen kararın, İdare Mahkemesi kararının davacının maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmına yönelik bölümünün incelenmesi:
Danıştay dava daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verilen kararları hakkında, ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmaya devam edilen) 54. maddesinde yazılı nedenlerle kararın düzeltilmesi istenebilir. Davacının kararın düzeltilmesi dilekçesinde, İdare Mahkemesi kararının davacının maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmının onanmasına yönelik olarak öne sürülen hususlar ise, anılan maddede yazılı nedenlerden hiçbirine uymamaktadır.
Bu nedenle, kararın bu kısmının düzeltilmesine yönelik istemin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Düzeltilmesi istenen kararın, İdare Mahkemesi kararının davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin kısmına yönelik bölümünün incelenmesi:
Davacının kararın düzeltilmesi dilekçesinde, İdare Mahkemesi kararının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin kısmının bozulmasına yönelik olarak ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun'un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, davalı idarenin kararın düzeltilmesi dilekçesinde bu kısma yönelik olarak öne sürülen hususlar ise, anılan maddede yazılı nedenlerden hiçbirine uymadığından, bu kısım yönünden davalı idarenin karar düzeltme isteminin reddi, davacının karar düzeltme isteminin ise kabulü ile Danıştay Onuncu Dairesinin 14/10/2019 tarih ve E:2019/6196, K:2019/6578 sayılı kararının İdare Mahkemesi kararının davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin bölümünün bozulmasına yönelik kısmı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın bu kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Düzeltilmesi istenen kararın, İdare Mahkemesi kararının tümden reddedilen maddi tazminat nedeniyle davalı idare lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi, kısmen reddedilen manevi tazminat nedeniyle davalı idare lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmına yönelik bölümünün incelenmesi:
Davacının kararın düzeltilmesi dilekçesinde tümden reddedilen maddi tazminat nedeniyle davalı idare lehine hükmedilen nispi vekalet ücreti yönünden ileri sürülen nedenler ile davalı idarenin kararın düzeltilmesi dilekçesinde kısmen reddedilen manevi tazminat nedeniyle davalı idare lehine hükmedilen maktu vekalet ücreti yönünden ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmaya devam edilen) 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, tarafların karar düzeltme istemlerinin bu kısımlar yönünden kabulü ile Danıştay Onuncu Dairesinin 14/10/2019 tarih ve E:2019/6196, K:2019/6578 sayılı kararının İdare Mahkemesi kararının tümden reddedilen maddi tazminat nedeniyle davalı idare lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin bölümü ile kısmen reddedilen manevi tazminat nedeniyle davalı idare lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin bölümüne yönelik kısımları kaldırılarak, bu kısımlar yönünden uyuşmazlık yeniden incelendi:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay'ın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesinde; avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade edeceği hükmüne yer verilmiştir.
28/12/2013 tarih ve 28865 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve Mahkeme kararı tarihi itibarıyla uyuşmazlığa uygulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 2. maddesinde, Tarifede yazılı avukatlık ücretinin, kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemlerin karşılığı olduğu; 3. maddesinde, yargı yerlerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücretinin, ekli tarifede yazılı miktardan az ve üç katından çok olamayacağı, bu ücretin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi, niteliği ve davanın süresinin gözönünde tutulacağı; 10. maddesinde, manevi tazminat davalarında avukatlık ücretinin, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği, davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücretin, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceği; 20. maddesinde ise, avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan Tarifenin esas alınacağı kuralı getirilmiştir.
Hak arama özgürlüğünün kısıtlanması ile avukatın emeğinin karşılığını alması hususundaki dengenin sağlanması açısından, avukatın gerek maddi gerekse manevi tazminat dosyalarında harcadığı çaba ve verdiği emeğin bir diğerine göre daha farklı ve daha fazla çaba, gayret ve emek sarf edilmesine gerek göstermediği göz önünde bulundurulduğunda, maddi tazminat isteminin tamamının reddi halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka ve hakkaniyete uygun olacağı sonucuna varılmaktadır.
Dava, 50.000,00 TL maddi, 250.000,00 TL manevi tazminat istemiyle açılmıştır. İdare Mahkemesince, maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 75.000,00 TL manevi tazminatın davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin tazminat isteminin reddine, kabul edilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre nispi olarak hesaplanan 8.400,00 TL vekalet ücretinin davalı idare tarafından davacıya ödenmesine, reddedilen manevi tazminat yönünden maktu olarak belirlenen 1.500,00 TL ve reddedilen maddi tazminat yönünden nispi olarak hesaplanan 5.800,00 TL olmak üzere toplam 7.300,00 TL vekalet ücretinin de davacı tarafından davalı idareye ödenmesine karar verildiği görülmektedir.
Bu durumda, İdare Mahkemesince, kısmen reddedilen manevi tazminat istemi için davalı lehine Mahkeme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre ve davacı lehine hükmedilen vekalet ücretini geçmeyecek şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi, tümden reddedilen maddi tazminat istemi için davalı lehine anılan Tarifeye göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, Mahkeme kararının hüküm fıkrasında yer alan "manevi tazminat talebinin reddedilen kısmına ilişkin olarak A.A.Ü.T. uyarınca maktu olarak belirlenen 1.500,00-TL ve reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden A.A.Ü.T. uyarınca nispi olarak hesaplanan 5.800,00-TL olmak üzere toplam 7.300,00-TL" ibaresinin, "kısmen reddedilen manevi tazminat istemi için Mahkeme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, Tarifenin 3. kısmına göre belirlenen 8.400,00 TL ve tümden reddedilen maddi tazminat istemi için anılan Tarife uyarınca maktu ve duruşmalı işler için belirlenen 1.500,00 TL olmak üzere toplam 9.900,00 TL" şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
Düzeltilmesi istenen kararın, İdare Mahkemesi kararının nispi karar harcının haklılık oranında paylaştırılmasına yönelik bölümünün incelenmesi:
Davacının kararın düzeltilmesi dilekçesinde nispi karar harcının haklılık oranında paylaştırılması yönünden ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmaya devam edilen) 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, davacının karar düzeltme isteminin bu kısım yönünden kabulü ile Danıştay Onuncu Dairesinin 14/10/2019 tarih ve E:2019/6196, K:2019/6578 sayılı kararının İdare Mahkemesi kararının nispi karar harcının haklılık oranında paylaştırılmasına ilişkin bölümüne yönelik kısmının kaldırılarak, bu kısım yönünden uyuşmazlık yeniden incelendi:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay'ın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 2. maddesinde, yargı işlemlerinden bu Kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanların yargı harçlarına tâbi bulunduğu; 11. maddesinde, genel olarak yargı harçlarını davayı açan veya harca konu işlemin yapılmasını isteyen kişilerin ödemekle mükellef olduğu; 15. maddesinde, yargı harçlarının (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nev'i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınacağı; 16. maddesinde, değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerlerin esas olduğu; 21. maddesinde, yargı harçlarının (1) sayılı tarifede yazılı nispetler üzerinden alınması gerektiği; 28. maddesinde ise, (1) sayılı tarifede yazılı nispi karar harcının dörtte birinin peşin, geri kalanının kararın verilmesinden itibaren bir ay içinde ödeneceği kurala bağlanmıştır.
Anılan Kanunun, yargı harçlarının gösterildiği (1) sayılı tarifesinde, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden, binde 68,31 oranında nispi karar harcı alınacağı belirtilmiştir.
Bu doğrultuda; konusu belli bir miktarı içeren davalarda, yargılama gideri içinde yer alan kalemlerden nispi karar harcı dışındaki harç, keşif ve bilirkişi ücreti ile posta giderinin, haklılık oranına göre davanın taraflarına yükletilmesi; hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden hesaplanacak nispi karar harcının ise, hükmedilen miktar yönünden haksız çıkmış olan davalı idareye yükletilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, İdare Mahkemesince, nispi karar harcının hükmedilen meblağ üzerinden hesaplanması gerekirken peşin olarak alınması gereken değer üzerinden hesaplanmasında ve nispi harç dahil tüm yargılama giderlerine haklılık oranı uygulanması suretiyle hüküm kurulmasında mevzuata uyarlık görülmemiştir.
Bu itibarla, İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan, harçlara ilişkin olarak, nispi karar harcı da toplama dahil etmek suretiyle "aşağıda dökümü yapılan 1.378,95 TL yargılama giderinin, davadaki haklılık oranına göre belirlenen 344,73-TL'lik kısmının davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, davacı üzerinde bırakılması gereken 1.034,22 TL'lik kısmın davacının adli yardım talebinin kabul edilmiş olması nedeniyle davacıdan tahsili amacıyla ilgili mercie müzekkere yazılmasına," şeklindeki ibarenin "aşağıda dökümü gösterilen başvuru harcı, vekalet harcı ve posta giderinden oluşan 98,05 TL yargılama giderinin davada haklılık oranına göre hesaplanan 24,50 TL'lik kısmının davalı idareden, geriye kalan 73,55 TL'lik kısmının davacıdan tahsiline, hükmedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.123,25 TL nispi karar harcının davalı idareden tahsiline, davacının adli yardım talebi kabul edildiğinden anılan tutarların taraflardan tahsili için ilgili idareye müzekkere yazılmasına" olarak düzeltilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının tümden reddedilen maddi tazminat yönünden hükmedilen vekalet ücretine yönelik temyiz istemi ile nispi karar harcının haklılık oranında paylaştırılmasına yönelik temyiz isteminin kabulüne, davalı idarenin kısmen reddedilen manevi tazminat nedeniyle davalı idare lehine hükmedilen maktu vekalet ücretine yönelik temyiz isteminin kabulüne, tarafların diğer temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının hüküm fıkrasında yer alan "manevi tazminat talebinin reddedilen kısmına ilişkin olarak A.A.Ü.T. uyarınca maktu olarak belirlenen 1.500,00-TL ve reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden A.A.Ü.T. uyarınca nispi olarak hesaplanan 5.800,00-TL olmak üzere toplam 7.300,00-TL" ibaresinin, "kısmen reddedilen manevi tazminat istemi için Mahkeme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, Tarifenin 3. kısmına göre belirlenen 8.400,00 TL ve tümden reddedilen maddi tazminat istemi için anılan Tarife uyarınca maktu ve duruşmalı işler için belirlenen 1.500,00 TL olmak üzere toplam 9.900,00 TL" şeklinde; "aşağıda dökümü yapılan 1.378,95 TL yargılama giderinin, davadaki haklılık oranına göre belirlenen 344,73-TL'lik kısmının davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, davacı üzerinde bırakılması gereken 1.034,22 TL'lik kısmın davacının adli yardım talebinin kabul edilmiş olması nedeniyle davacıdan tahsili amacıyla ilgili mercie müzekkere yazılmasına," şeklindeki ibarenin "aşağıda dökümü gösterilen başvuru harcı, vekalet harcı ve posta giderinden oluşan 98,05 TL yargılama giderinin davada haklılık oranına göre hesaplanan 24,50 TL'lik kısmının davalı idareden, geriye kalan 73,55 TL'lik kısmının davacıdan tahsiline, hükmedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.123,25 TL nispi karar harcının davalı idareden tahsiline, davacının adli yardım talebi kabul edildiğinden anılan tutarların taraflardan tahsili için ilgili idareye müzekkere yazılmasına" şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 12/01/2022 tarihinde esas yönünden oy birliği, vekalet ücreti ve nispi karar harcı yönünden oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.
KARŞI OY (X) :
Davacının maddi tazminat talebinin reddi nedeniyle davalı idare lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nispi vekalet ücretine hükmedilmesinde; kısmen reddedilen manevi tazminat istemi için davalı idare lehine, davacı lehine hükmedilen vekalet ücretini geçmeyecek şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde; hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden hesaplanması ve haksız çıkmış olan davalı idareye yükletilmesi gereken nispi karar harcının, peşin alınması gereken değer üzerinden hesaplanması ve nispi harç dahil tüm yargılama giderlerine haklılık oranı uygulanması suretiyle hüküm kurulmasında hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Bu hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasını gerektiren, "yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hata ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık" kapsamında bulunmayıp; anılan maddenin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektiren "hukuka aykırılık" teşkil ettiğinden, tarafların karar düzeltme istemlerinin kısmen kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bu kısımlarının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına bu yönden katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.