Esas No: 2022/7574
Karar No: 2022/8391
Karar Tarihi: 28.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7574 Esas 2022/8391 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/7574 E. , 2022/8391 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 24. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 1. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacıyı temsilen ... Sendikası vekili, davalı ... Otopark Ulaşım Anonim Şirketi (... AŞ) işçisi olan davacının ... Büyükşehir Belediyesine bağlı işyerlerinde otobüs şoförü kadrosunda, niteliği gereği süreklilik arz eden işlerde çalıştığını, davacının ... Sendikası üyesi olup davalı ... AŞ. ile ... Sendikası arasında Yüksek Hakem Kurulu Başkanlığının kararı ile bağıtlanan toplu iş sözleşmelerinden yararlandığını, buna karşın davacıya toplu iş sözleşmeleriyle belirlenen ilave tediye, ücret zammı ve hastalık yardımı ile ilgili normatif hükümlerin uygulanmaması nedeniyle ücretlerinin düzenlemelere uygun şekilde hesaplanıp ödenmediğini ileri sürerek ödenmeyen ilave tediye ile eksik hesaplamadan kaynaklı ücret farkı alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu ilave tediye alacağı iddiasının dayanağının 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) olduğunu, Kanun'da ilave tediye ödemesi yapacak kurum ve kuruluşların belirlendiğini, davalı Şirketin özel hukuk tüzel kişiliğine haiz bir anonim şirket olduğunu, belediye şirketlerinin 6772 sayılı Kanun kapsamında olmadığına ilişkin Yargıtay içtihatlarının bulunduğunu, bu nedenle kamu kurumu olma niteliğine haiz olmadığından ilave tediye ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, davacıya toplu iş sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak ücret zammı yapıldığını ve sosyal yardımların ödendiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı Şirketin dava dışı ... Büyükşehir Belediyesinin iştiraki olduğu ve sermayesinin tamamının dava dışı Belediyeye ait olduğu, davacının ilave tediye alacağı talebini toplu iş sözleşmesi hükümlerine dayandırdığı, sendika üyelik fişine göre davacının davaya konu alacağının doğduğunu iddia ettiği dönemde toplu iş sözleşmesinin tarafı olan ... Sendikasına üye olduğu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) "Toplu iş sözleşmes'nin hükmü" başlıklı 36 ncı maddesinin "Toplu iş sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe iş sözleşmeleri toplu iş sözleşmesine aykırı olamaz. İş sözleşmelerinin toplu iş sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu iş sözleşmesindeki hükümler alır. Toplu iş sözleşmesinde iş sözleşmelerine aykırı hükümlerin bulunması halinde ise iş sözleşmesinin işçi yararına olan hükümleri geçerlidir." düzenlemesini içerdiği, Yüksek Hakem Kurulu Başkanlığının 10.02.2017 tarihli ve 2016/1928 Esas, 2017/361 Karar sayılı kararı ile ... Sendikası ile davalı Şirket arasında 01.05.2016-30.04.2018 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesi yapıldığı, söz konusu sözleşmenin "ilave tediye" başlıklı 36 ncı maddesinde, "6772 sayılı Kanun gereği 52 günlük ücreti tutarında ilave tediye verilir ve bu ilave tediye Bakanlar Kurulunun belirlediği tarihlerde ödenir." düzenlemesinin yer aldığı, Yüksek Hakem Kurulu Başkanlığının 05.02.2019 tarihli ve 2019/26 Esas, 2019/46 Karar sayılı kararı ile ... Sendikası ile davalı Şirket arasında 01.05.2018–30.04.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi yapıldığı, söz konusu sözleşmenin "ilave tediye" başlıklı 45 inci maddesinde ise "6772 sayılı kanunda belirtilen 52 günlük ücretleri tutarında ilave tediye verilir ve bu ilave tediye Cumhurbaşkanlığınca belirlenen tarihlerde ödenir." düzenlemesinin yer aldığı, bu maddeler ile 6772 sayılı Kanun'a atıf yapılarak taraflar arasında geçerli toplu iş sözleşmesi ile akdi bir ilave tediye alacağı düzenlemesi yapılmış olduğundan ve anılan düzenleme işçi lehine bulunduğundan davacının ilave tediye alacağına hak kazandığı, toplu iş sözleşmesi ve iş sözleşmesi hükümlerine göre yapılması gereken zam oranlarının usulünce yansıtılmadığı, ücretlerin eksik ödendiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davalı Şirketin bir belediye şirketi olduğunu ve 6772 sayılı Kanun kapsamında olmadığını, davalı Belediye ile sendika arasında imzalan toplu iş sözleşmelerinde akdi değil kanuni ilave tediye düzenlemesi bulunduğunu, Yargıtayın görüş değişikliğinden evvel taraflar arasında toplu iş sözleşmesi imzalandığını, daha sonra Daienin görüş değiştirdiğini ve davalı gibi belediye şirketlerinin 6772 sayılı Kanun kapsamında olmadığı hakim görüşünün istikrarla uygulandığını, istinaf mahkemesinin yanılgıya düşerek davalı belediye Şirketinin 6772 sayılı Kanun kapsamında kaldığından bahisle davalı Şirketin davacıya ilave tediye ödemesi yapmasına karar verdiğini ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Davalı Şirketin, dava dışı ... Büyükşehir Belediyesi iştiraki olduğu ve sermayesinin tamamı Belediyeye ait olduğu görülmektedir. 6772 sayılı Kanuna göre ilave tediye ücreti Devlette veya Devlete bağlı müesseselerde çalışan işçilere verilir. Davacının çalıştığı yer bu niteliğe sahip değildir. Ancak Mahkeme gerekçeli kararında da belirtildiği gibi davacıya ilave tediye ücreti verilmesine dayanak olarak üyesi bulunduğu Sendika ile davalının tarafları olduğu TİS gösterilmektedir. 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun "Toplu İş Sözleşmesi'nin Hükmü" başlıklı 36. Maddesi; "Toplu iş sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe iş sözleşmeleri toplu iş sözleşmesine aykırı olamaz. İş sözleşmelerinin toplu iş sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu iş sözleşmesindeki hükümler alır. Toplu iş sözleşmesinde iş sözleşmelerine aykırı hükümlerin bulunması halinde ise iş sözleşmesinin işçi yararına olan hükümleri geçerlidir." şeklindedir. Dosyaya sunulan Yüksek Hakem Kurulu Başkanlığı'nın 10.02.2017 tarihli, 2016/1928 esas 2017/361 karar sayılı kararı ile ... Sendikası ile davalı şirket arasında toplu iş sözleşmesi yapıldığı, söz konusu sözleşmenin "İlave Tediye" başlıklı 36. maddesinde; "6772 sayılı kanun gereği 52 günlük ücreti tutarında ilave tediye verilir ve bu ilave tediye Bakanlar Kurulunun belirlediği tarihlerde ödenir." düzenlemesi bulunmaktadır. Bu madde ile 6772 sayılı yasaya atıf yapılarak, taraflar arasında geçerli olan Toplu İş Sözleşmesi ile akdi bir ilave tediye alacağı düzenlemesi yapılmış olduğundan ve anılan düzenleme işçi lehine bulunduğundan, şu aşamada dairemizce davalı işyerinin 6772 sayılı kanun kapsamında olup olmadığının değerlendirilmesine gerek görülmeksizin davacının ilave tediye alacağına hak kazandığı kabul edilmiştir. Bunun yanında davacının toplu iş sözleşmesine göre fark ücret alacağı bulunduğu da tespit edilmiştir. Mahkemece denetime elverişli bilirkişi raporuna göre karar verildiği görülmüştür.
..." gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesine belirttiği sebepleri tekrar ederek ve 06.10.2017 tarihli ve 30202 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca karar verilip (Karar No: 2017/19) yürürlüğe konan iş kolu tespit kararında; davalı ... AŞ.' nin işletme düzeyinde işkolu kararı olarak 20 nolu "Genel İşler" işkoluna girdiğinin karar altına alındığını, işkolu tespitine itiraz davası açıldığını Yargıtay ilâmı ile kesin karar verilerek davalı işyerinin işletme düzeyinde işkolunun 20 nolu "Genel işler" işkolunda sabitlendiğini, ancak davalı iş yerinde yürürlükte bulunun toplu iş sözleşmesinin 3 üncü maddesine göre söz konusu toplu iş sözleşmesinin 15 nolu işyerleri kapsamında uygulanacağının özellikle hüküm altına alınmış olduğunu bu nedenle kapsam dışı kalan toplu iş sözleşmesine dayanarak talepte bulunmanın mümkün olmadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı ... A.Ş. ile ... Sendikası arasında Yüksek Hakem Kurulu Başkanlığının kararı ile bağıtlanan toplu iş sözleşmelerinde düzenlenen ilave tediye alacağının niteliğine, davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacağa hak kazanıp kazanamayacağına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. 6356 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinde açık bir şekilde yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki sürecinin başlamış olması hâlinde işkolu değişikliğine dair bir tespit kararı verilse dahi bu kararın bir sonraki dönem için geçerli olacağı ifade edilmiş olup aynı Kanun'un 37 nci maddesinde de toplu iş sözleşmesinin uygulandığı işyerlerinde işverenin veya işyerinin girdiği işkolunun değişmesinin toplu iş sözleşmesinini sona erdirmeyeceği düzenlenmiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.