![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2022/1093
Karar No: 2022/8026
Karar Tarihi: 22.03.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/1093 Esas 2022/8026 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yargıtay Ceza Dairesi, bir Facebook kullanıcısının hakaret suçundan şüpheli olduğu iddiasıyla yapılan soruşturma evresinin sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen kararın hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. CMK'nın 160. ve 172. maddeleri gereği, Cumhuriyet savcısı işin gerçeğini araştırmalı ve şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almalıdır. Bu kapsamda, CMK'nın 170/2. maddesi uyarınca dosyadaki mevcut delillerin iddianame düzenlenebilmesi ve suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu belirtilmiştir. Kararda, soruşturma evresinin asıl yetkilisi olan Cumhuriyet savcısı tarafından hazırlık soruşturmasına başlanması ve kamuya açılması gereken durumlar belirlenmemiştir. CMK'nın 309. maddesi uyarınca mahallinde tamamlanması uygun görülen işlemlerin gerçekleştirilmesi ve dosyanın Adalet Bakanlığı'na gönderilmesi kararlaştırılmıştır.
"İçtihat Metni"
KARAR
Sesli yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret suçundan şüpheli ... isimli facebook kullanıcısı hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda,... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen ... tarihli ve ... soruşturma, ... sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ... Sulh Ceza Hâkimliğinin ... tarihli ve ...değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ... gün ve ... sayılı istem yazısıyla dava dosyası Daireye gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, "..sosyal paylaşım ağlarını yöneten şirket merkezinin... Birleşik Devletlerinde bulunması nedeniyle adı geçen ülke adli makamları ile yazışma yapılması gerektiği ancak benzer soruşturmalar için yapılan yazışmalarda ...'de deki yasal düzenlemenin şüphelinin tespitine yönelik işlemlerin yapılmasına uygun olmadığı, bu husustaki taleplerin olumsuz karşılandığı bilgisine yer verildiği, e-iletilerin gönderilmesinde kullanılan ve yurt dışında kullanılan serverlarda söz konusu ülkedeki "Kişisel Verilerin Korunması Yasaları" nedeniyle gönderen kişilerin kimliklerin belirlenmesine yarayacak bilgilerin almanın mümkün bulunmadığı, soruşturmanın devamı halinde yeni delillere ulaşmanın teknik ve hukuki açıdan mümkün bulunmadığı, yeni delil elde edilmesi durumunda soruşturmanın yeniden ele alınmasının her zaman olanaklı bulunduğu da nazara alındığında bu aşamada şüphelinin atılı suçu işlediği hususunda dava açmaya yeter şüphe oluşturacak delile ulaşılamadığından,.." gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; soruşturma aşamasında şüpheli ...'nun ifadesinde, bir keresinde facebook profilinin çalındığını, yenisini açtığını, müştekiyi tanımadığını, ... ...'in önüne yazar kasa atan kişi ile ilgili yorum yapıp yapmadığını hatırlamadığını beyan etmesi karşısında yeterli suç şüphesinin var olduğu ve delillerin mahkemesince değerlendirileceği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. ” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme;
CMK'nın 160. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar." 2. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler." 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
Aynı Kanun'un 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten sonraki “Cumhuriyet savcısının kararına itiraz” başlıklı 173. maddesinde ise;
“(3) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.” hükümleri yer almaktadır.
Soruşturma evresinin asıl yetkilisi olan Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez ceza yargılamasının temel amacı olan maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturmaya başlayacaktır.
Bir fiilin işlendiği haberinin alınması üzerine, suçu takibe yetkili makamlar tarafından derhal hazırlık soruşturmasına başlanmasını ifade eden ilkeye "araştırma mecburiyeti ilkesi"; hazırlık soruşturmasının neticesinde fiilin takibini gerektirecek hususlarda fiilin ve failin belli olması, yeterli emareler teşkil edecek vakıaların bulunması, başka bir ifade ile, şüphelerin ciddi olduğunun tespit edilmesi ve dava şartlarının gerçekleşmiş olması durumunda, yetkili makam tarafından kamu davasının açılmasını ifade eden ilkeye ise "kamu davasını açma mecburiyeti ilkesi" denilmektedir.
İncelenen somut olayda, sanığın Facebook sosyal paylaşım sitesinde müştekiye karşı hakaret suçunu işlediği iddia edilen olayda, CMK'nın 170/2. maddesi uyarınca dosyadaki mevcut delillerin iddianame düzenlenebilmesi ve suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu açıktır.
Şüphelinin eyleminin sübut bulup bulmadığı hususu, lehine ve aleyhine toplanacak tüm delillerin, mahkemece birlikte tartışılıp değerlendirilmesi sonucu belirlenmesi gerekmektedir. Yapılan açıklamalara göre, itirazın reddine dair karar hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Hakaret suçundan şüpheli ... hakkındaki ... Sulh Ceza Hâkimliğinin ...tarihli ve ... değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-CMK’nın 309. maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, ... tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.