Esas No: 2022/7562
Karar No: 2022/8388
Karar Tarihi: 28.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7562 Esas 2022/8388 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/7562 E. , 2022/8388 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 14.12.2004-24.04.2014 tarihleri arasında güvenlik görevlisi olarak ayda iki gün hafta tatili izni kullanarak 08.00-20.00 saatleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğini ancak işçilik alacaklarının ödenmediğini, davalının asıl işveren sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... (Belediye) vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, müvekkili Belediye ile güvenlik işinin ihale ile verildiği dava dışı şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, davacının işvereninin dava dışı yüklenici şirketler olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının 14.12.2004-24.04.2014 tarihleri arasında güvenlik görevlisi olarak çalıştığı, davalı ... ile davacının çalışmalarının geçtiği dava dışı yüklenici şirketler arasındaki ilişkinin asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu, davalı Belediyenin işçilik alacaklarından asıl işveren sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğu, iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiği ancak feshin haklı nedenle yapıldığı ya da kıdem ve ihbar tazminatlarının ödendiğine ilişkin dosya kapsamında herhangi bir delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Yargıtay Bozma Kararının Özeti :
Mahkeme kararı, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Kararın davalı vekilince temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 20.06.2019 tarihli ve 2017/22809 Esas, 2019/13522 Karar sayılı kararı ile; kararın (1) numralı bendinde davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra;
“…Somut olayda fazla mesai alacağı konusunda yapılan işin niteliği ve taraf tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; dosyada fazla çalışma olgusunun ispatına yönelik olarak beyanları esas alınan davacı tanıklarından ...’nun davalıya karşı açılmış davası bulunduğu ve davacı ile menfaat birliği içinde oldukları, bu nedenle bu tanığın beyanlarına itibar edilmesinin isabetli olmadığı ancak dosya kapsamında dinlenen diğer davacı tanığı ...’ın beyanları ile davacı tarafça ibraz edilen nöbet kayıtlarına göre davacının fazla çalışmasının tanık ...’ın davalı işyerinde çalıştığını beyan ettiği süre ve nöbet kayıtlarının kapsadığı dönemle sınırlı olarak ispatlandığı anlaşıldığından davacının fazla mesaisini bu tanığın çalışma süresi ve nöbet kayıtları ile sınırlı olarak ispatladığı değerlendirilerek söz konusu alacak hesaplanmalı ve hüküm altına alınmalıdır. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir” gerekçesi ile bozma kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Özeti :
Mahkemece, iyiniyet kuralları ve doğru söyleme mükellefiyeti dikkate alındığında sırf davasının olmasının tanığın yalan söylediği sonucunu doğurmayacağı, tanık hakkında yalan tanıklık suçundan soruşturma başlatıldığına dair bir delil bulunmadığı gibi daha önce işyerinde çalıştığından çalışma koşullarını bildiği, tanıklık yaptığı dönemde işyerinde çalışmadığından herhangi bir baskı altında kalmadan ya da kalma endişesi taşımadan beyanda bulunduğu, tanığın davacı ile menfaat birliği içerisinde olduğuna yönelik dosyaya yansımış somut bir delil de bulunmadığı, öte yandan davacı tanıkları C. M. ve S.A.’nın çalışma saatleri konusundaki beyanları ile imzasız puantaj çizelgelerinin örtüştüğü, husumetli tanık beyanlarının fazla çalışma ücreti alacağının hesabında dikkate alınamayacağı yönünde içtihadı birleştirme kararı bulunmadığı da dikkate alınarak hukuki güvenlik ilkesi gereği davacı tanığı C. M.’nin de beyanlarına itibar edilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu Kararının Özeti :
Direnme kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.03.2022 tarihli kararıyla, yapılan işin niteliği, davalıya karşı açılmış davası bulunmayan tanığın beyanı, husumetli tanık beyanının diğer tanık beyanları ile tam bir uyum göstermesi, günlük 12 saatlik çalışmayı doğrulayan nöbet çizelgeleri ve davalının çalışma saatlerinin değiştiğine ilişkin bir savunması ya da delilinin bulunmaması karşısında, husumetli tanığın beyanının yan deliller ile desteklendiğinin anlaşıldığı, bu itibarla, Mahkemece davacı tanığı C. M.’nin de beyanı esas alınarak 14.05.2009-24.04.2014 tarihleri arasında fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanmasının isabetli olduğu gerekçesiyle direnme uygun bulunduğundan hüküm altına alınan alacak miktarına ilişkin temyiz incelemesi yapılması için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.03.2022 tarihli kararıyla dava dosyasının hüküm altına alınan alacak miktarına ilişkin temyiz incelemesinin yapılması için Dairemize gönderilmesi üzerine, Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 28.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.