Esas No: 2022/7264
Karar No: 2022/8373
Karar Tarihi: 28.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7264 Esas 2022/8373 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/7264 E. , 2022/8373 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 25. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Anadolu 14. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 28.06.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı vekili Avukat Abdullah Ören ile davacı vekili Avukat ... gelmişlerdir.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin yurt dışı projelerinde 2007-2013 yılları arasında elektrik formeni olarak en son aylık 1.800,00 USD ücretle çalıştığını, iki haftada bir gün hafta tatili yaptığını, hafta içi 7 gün 07.00-20.00/21.00 saatleri arasında çalıştığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, bu çalışmaları karşılığında ücretin ödenmediğini beyanla fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının 21.05.2007-31.07.2013 tarihleri arasında çalıştığını, en son ücretinin 1.149,00 USD olduğunu, davacının hesabına her ay varsa fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin yatırıldığını, her ay değişik miktarlardaki banka ödemelerinin ihtirazı kayıt ileri sürülmeden davacı tarafından çekildiğini, davacının talep ettiği faiz oranlarına da itiraz ettiklerini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Davacının 21/05/2007-31/01/2013 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı Sgk kayıtlarından anlaşılmıştır.
Ücret bakımından taraflar arasında ihtilaf bulunmuş olup, davacı ve davalı beyanları, tanık beyanları, banka hesap kayıtları değerlendirildiğinde davacının net 1.800,00 USD maaş aldığı anlaşılmıştır.
Yargıtay ilke kararlarına göre fazla çalışmayı ispat yükü davacıda olup ispat konusunda yazılı belge sunulmamış olduğundan tanık beyanları doğrultusunda inceleme yapılmıştır. Davacının fazla mesai yaptığı kabulüyle net 20.440,84 USD ücret belirlenmiştir. Bu ücretten tanık beyanlarına dayalı olarak hesaplama yapılması, tutarın yüksekliği nedeniyle %40 hakkaniyet indirimi yapılarak Net 12.264,50 USD fazla mesai alacağı olduğuna
Yargıtay ilke kararlarına göre ulusal bayram ve genel tatil alacağını ispat yükü davacıda olup ispat konusunda yazılı belge sunulmamış olduğundan tanık beyanları doğrultusunda inceleme yapılmıştır. Takdiri indirim sonucu Davacının net 1.021,09 USD ücret belirlenmiştir.
Yargıtay ilke kararlarına göre hafta tatil alacağını ispat yükü davacıda olup ispat konusunda yazılı belge sunulmamış olduğundan tanık beyanları doğrultusunda inceleme yapılmıştır. Takdiri indirim sonucu Hafta tatili alacağı bakımından net 3.063,27 USD hafta tatili alacağı olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesi ile dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, davacının son aylık brüt ücretinin 1.149,00 USD olduğunun davalı Şirkete karşı açmış olduğu ... Anadolu 12. İş Mahkemesinin 2014/585 Esas sayılı dosyasının ön inceleme duruşmasındaki beyanı ile sabit olduğunu, davacının aldığı ücretin brüt ücret olduğu hâlde bilirkişi tarafından tekrar brüt ücrete çevrilerek fahiş hata yapıldığını, davacının hafta tatili, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı taleplerinin yersiz olduğunu, fazla çalışma yapıldığı takdirde bunun ödendiğini, ödemelerin banka kaydı ile yapıldığını, İlk Derece Mahkemesince sadece davacı tanık beyanlarının dikkate alındığını, davacı tanıklarının davalı Şirket ile aralarında dava olduğunu, bu nedenle davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilemeyeceğini, davacının fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının bulunmadığını
ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Son aylık ücret gerek dava dilekçesinde 1.800 USD olarak bildirilmiş ise de davalının verdiği dilekçe ile ücrete itiraz ettiği aylık brüt 1.149 USD olarak açıkladığı görülmekte olup ücret bordroları incelendiğinde aylık sabit fazla mesai , hafta tatili ücreti ile birlikte ücret tahakkuk ettirildiği, tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde bordroların gerçeği yansıtmadığı, asıl ücretin bir kısmının fazla mesai, hafta tatili adı altında ödendiğine dair mahkeme kabulü yerindedir ,bir başka davada davacının 1.149 USD ücreti kabul ettiği beyan edilmişse de her dava kendi açısından değer teşkil eder taraflar davayı uzatmamak paraya olan ihtiyaçları vs... Nedenlerle bir davada ücrete itiraz etmeyebilirler nitekim diğer dosyada davacı yine fazla ücret talebinde bulunmuş ancak davanın karara bağlanması için fazla talebinden o davada vazgeçmiştir. Mahkeme mevcut davada ise maaş araştırması tanık beyanları banka kayıtları ile bizzat davalı şirketin kayıtlarına dayanmıştır.
..." gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının ücreti ve dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "İlamların ve resmî senetlerin ispat gücü
" kenar başlıklı 204 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
"İlamlar ile düzenleme şeklindeki noter senetleri, sahteliği ispat olunmadıkça kesin delil sayılırlar."
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki (4) numaralı paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak ve aynı hukuki ilişki hakkında açılan ikinci davanın konusu, birinci davadakinden farklı olsa bile, iki davanın da temelini oluşturan aynı hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığı hakkında (birinci davada) verilmiş olan (kesin) hüküm, ikinci davada kesin delil teşkil eder.
3. Bir davada verilen kesin hüküm, bu davanın tarafları dışındaki başka birine (üçüncü kişiye) karşı açılan (veya üçüncü kişi tarafından birinci davanın taraflarından birine karşı açılan) ve konusu ile dava sebebi (vakıalar) aynı olan ikinci bir davada kesin delil teşkil etmez; çünkü iki davanın tarafları farklıdır. Fakat, birinci davada verilen kesin hüküm, ikinci davada kuvvetli (güçlü) bir takdiri delil teşkil eder (Halil Kılıç, Açıklamalı İçtihatlı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Cilt II, ..., 2011, s. 2341 vd.).
4. Somut uyuşmazlıkta, davacı aylık net 1.800,00 USD ücret aldığını ileri sürmüş, davalı ise davacının 1.149,00 USD ücret aldığını savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı tarafından dosyaya sunulan, davacının aylık ücretinin 1.400,00 USD olduğuna dair 01.08.2009 tarihli "Ücret ve Görev Değiştirme Formu" başlıklı belge, banka kayıtları, tanık beyanları ve emsal ücret araştırmasına göre davacının 16.11.2011-28.02.2013 tarihleri arası net 1.650,00 USD, 01.03.2013-01.06.2013 tarihleri arası dönemde ise net 1.800,00 USD ücret aldığının kabulü ile dava konusu alacaklar hesaplanmış ise de davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının tahsiline yönelik olarak açmış olduğu ... Anadolu 12. İş Mahkemesinin 2014/585 Esas, 2015/653 Karar sayılı dosyasında aylık net 1.149 USD ücret aldığı kabul edilerek işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmiş olup işbu karar taraf temyizi üzerine Dairemizce incelenerek onanmıştır (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 12.11.2018 tarihli ve 2015/33057 Esas, 2018/20284 Karar sayılı kararı). Davacının kesinleşen dosyasına uygun olarak aylık net ücretinin 1.149,00 USD olduğu kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.