
Esas No: 2017/24498
Karar No: 2019/19147
Karar Tarihi: 16.10.2019
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/24498 Esas 2019/19147 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinde; tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği ancak hükmedilen ücretin kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği düzenlenmiştir.
Dairemiz uygulamasında, takdiri indirim ile ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde bir kurala yer verilmediğinden ve ayrıca işçinin davasını açtığı veya ıslah yoluyla dava konusunu arttırdığı aşamada mahkemece ne miktarda indirim yapılacağı bilinemediğinden, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarından yapılan takdiri indirimlerden dolayı reddine karar verilen miktar bakımından kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına vekalet ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafça 8.250,00 TL fazla çalışma ücreti talep edilmiş olup; Mahkemece hükme esas bilirkişi raporunda, hakkaniyet indirimi olmaksızın hesaplanan fazla çalışma ücreti 7.076,16 TL olup, bu miktardan %30 hakkaniyet indirimi uygulanmak ve 2012 ve 2013 yıllarına ait kimi bordrolar ile banka kayıtlarıyla ödendiği sabit olan 727,48 TL fazla mesai tahakkuku mahsup edilmek suretiyle fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanmıştır. Hakkaniyet indiriminden dolayı reddine karar verilen miktar bakımından davalı lehine vekalet ücretine hükmedilemeyecek ise de, hakkaniyet indirimi dışında reddedilen toplam talebin 1.901,32 TL olduğu anlaşılmakla, davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken eksik vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de, açıklanan bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Kanun"un geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın hüküm kısmında yer alan 7. numaralı bendin tamamen çıkarılarak; yerine "Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" şeklindeki yeni bendin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 16.10.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.