8. Hukuk Dairesi 2015/3831 E. , 2016/17516 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 18.09.2014 gün ve 2013/209 Esas ve 2014/545 Karar sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, vekil edeninin kardeşi olan davalı ... ile vekil edeni arasında, babalarından kalma taşınmazların miras hisselerinin karşılıklı devrine yönelik olarak rızai taksim anlaşması imzaladıklarını, anlaşmaya göre; davalının 119 ada 53 ve 106 ada 2 parselde bulunan hissesini müvekkiline devredeceğini, müvekkilinin de 110 ada 116 parselde bulunan hissesini davalıya devredeceğini, ayrıca senette her iki taraf için de 10.000,00 cezai şart belirlendiğini, yine davalının tapu hisseleri karşılıklı olarak devredildikten sonra müvekkiline denkleştirme bedeli olarak 1.000,00 TL ödeyeceğini, davalının 119 ada 53 parseldeki hissesini müvekkiline devrettiğini ancak 106 ada 2 parseldeki hissesini devretmediğini, davalının senedi kaybettiğini, bununla ilgili suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturmanın devam ettiğini, müvekkilinin de anlaşmaya uygun olarak 119 ada 53 parseldeki hissesini devrettiğini belirterek, öncelikli olarak 106 ada 2 parseldeki davalı hissesinin iptali ile müvekkili adına tesciline, 1.000,00 TL denkleştirme bedeli, 10.000,00 TL cezai şartın davalıdan tahsilini, olmazsa müvekkiline devrettiği 119 ada 53 parseldeki hissesini de davalıya devredeceğini belirterek, 110 ada 116 parseldeki davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkil adına tescilini ve 10.0000 TL cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; taksim sonucu düşen yerlerde herkesin kendi hakkını aldığını, sözleşmenin kaybolduğunu ve bulamadığını, yerine getirmediği bir borcun olmadığını, davacının kendi edimini yerine getirmediğini, önceki sözleşmeden cayılması dolayısıyla 2011 yılında yeni bir sözleşme yapıldığını, bu sözleşmenin davacı tarafından imzalanmadığını, anlaşmazlığa davacının sebep olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile, denkleştirme bedeli, ceza-i şart ve 106 ada 2 parselin bir kısmına yönelik talebin reddine, devredilen hisselerin iadesi yönündeki talebin kabulü ile, dava konusu Antalya İli, Manavgat İlçesi, Yaylaalan Köyü 119 ada 53 parsel sayılı taşınmazda davacının davalıdan devraldığı hissenin iptali ile davalı adına tesciline, yine aynı köy 110 ada 116 parsel sayılı taşınmazda davacıdan alınan hissenin iptali ile davacı adına tesciline, geri kalan kısımların kendileri üzerinde bırakılmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yazılı şekilde hüküm verilmiş olmasında işin esası yönünden bir isabetsizlik bulunmadığından aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve işin esasına yönelik davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Vekille takip edilen davalarda, vekalet ücretine ilişkin olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması yasal zorunluluktur. 6100 sayılı HMK"nun 323. maddesi uyarınca vekalet ücreti yargılama giderlerindendir. HMK"nun 326. maddesine göre tarafların haklılık durumu dikkate alınarak yargılama giderlerinin hangi taraf ya da taraflardan alınacağına hükmedilir. Yine HMK"nun 297. maddesinde hükümde bulunması gereken unsurlar tek tek sayılırken yargılama giderleri de bunlar arasında bulunmaktadır.
Dava kısmen kabul kısmen redde ilişkin olduğuna göre; reddedilen bölüm yönünden avukatla temsil olunan davalı ... lehine vekalet ücreti takdir edilmesi, olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu hususta hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırıdır.
3) Dava dilekçesinde dava değeri 11.000 TL olarak belirtilmiş, bu miktar üzerinden peşin harç yatırılmış, keşifte belirlenen değer üzerinden harç Mahkemece tamamlattırılmamıştır. Bu bakımdan, Mahkemece karar tarihi itibarıyla dava dilekçesinde gösterilen 11.000 TL. dava değeri üzerinden davacı lehine avukatlık ücreti hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde harcı tamamlanmamış değer dikkate alınarak davalı aleyhine olacak şekilde fazla avukatlık ücreti hesap edilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ- Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan kararın (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenle 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının (1) nolu bent uyarınca reddine, taraflarca HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 1.160,20 TL peşin harcın istek halinde davalıya iadesine 27.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.