Esas No: 2022/6777
Karar No: 2022/8372
Karar Tarihi: 28.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6777 Esas 2022/8372 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/6777 E. , 2022/8372 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 27. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Anadolu 6. İş Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 28.06.2022 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı ... Yatırım İnş. Tur. ve Tic. A.Ş. vekili Avukat ...ile davacı vekili Avukat ...geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin yurt dışı şantiyelerinde 1997-2013 yılları arasında boyacı formeni kalfası olarak çalıştığını, en son aylık ücretinin net 2.150,00 ABD doları olduğunu, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, işyerinde 07.00-20.00-21.00 saatleri arasında çalıştığını, iki haftada bir gün hafta tatili kullandığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştırıldığını ancak ücretinin ödenmediğini belirterek; fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirkette 13.10.1999-20.01.2001, 14.05.2002-30.01.2003, 16.06.2003-26.01.2004, 17.04.2004-16.05.2006 01.07.2011-15.11.2013 tarihleri arasında aralıklı olarak çalıştığını, alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, varsa fazla çalışma, hafta tatili, bayram tatili ücretleri aylık mesaiye eklenerek her ay banka hesabına yatırıldığını belirtilerek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 04.07.2018 tarihli ve 2016/370 Esas, 2018/389 Karar sayılı kararıyla dava konusu ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ile fazla çalışma ücreti alacaklarının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin 26.01.2021 tarihli ve 2018/2676 Esas, 2021/212 Karar sayılı kararı ile davalı vekilinin istinaf başvuru talebinin reddine, davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 25.05.2021 tarihli ve 2021/3836 Esas 2021/9505 Karar sayılı ilâmı ile davacının haftalık 15 saat fazla çalışma alacağı hesaplanmasını talep ettiği hâlde talebi aşılarak yapılan hesaplamanın hatalı olduğu, davacının 03.06.2011-01.07.2011 tarihleri arasındaki dönemde davalı nezdinde çalışmasının bulunmadığı gözetilmeksizin karar verilmesinin hatalı olduğu, dava konusu alacaklara devlet bankalarınca ABD doları üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmemesinin isabetli olmadığı gerekçeleriyle karar bozularak dosya kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyularak dava konusu tüm alacakların davacının 03.06.2011-01.07.2011 tarihleri arasındaki dönemde davalı nezdinde çalışılmadığı gözetilerek ve fazla çalışma alacağının haftalık 15 saatle sınırlı olarak hesaplandığı 14.02.2022 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak hükmedilen alacakların devlet bankalarınca ABD doları üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, bozma konusu olmayan diğer hususlarda ise bozma öncesinde olduğu gibi hüküm kurulmuştur
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının ücretinin bordrolarda da sabit olduğu üzere brüt olduğunu, bilirkişi raporundaki hesaplamaları kabul etmediklerini, imzalı bordroların nazara alınmamasının hatalı olduğunu, davacı tanığı husumetli olduğundan beyanlarına itibar edilemeyeceğini, davacıya tüm hak edişlerinin ödendiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, alacakların hesabına esas alınması gereken çalışma süresi, fazla çalışma alacağının hesaplanması, yabancı para cinsinden talep edilen alacaklara uygulanması gereken faiz oranına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dairemizin yerleşik kararlarında da belirtildiği gibi bozulan karar, sonradan verilen kararın eki niteliğinde değildir. Hüküm bozulmakla tamamen ortadan kalkar. Hükmün bozulması üzerine mahkemece, davacının talep ettiği tüm alacaklarla ilgili kabul veya ret yönünde yeniden hüküm kurulmalıdır.
3. Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtayın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalan bölümleri hakkında da yeni bir karar veremez. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.
4. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.