Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6516
Karar No: 2015/5384
Karar Tarihi: 26.05.2015

Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2015/6516 Esas 2015/5384 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verdi. Ancak hüküm kısmında hapis cezasına hükmedilmeden doğrudan denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildi. Bu durum kanuna aykırı olduğundan karar bozuldu. Türk Ceza Kanunu’nun 191/2 ve 191/7. maddelerine göre, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmış sanıklar için iki seçenek vardır. Birinci seçenekte, sadece \"tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri\" uygulanır. Sanık tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uyarsa \"davanın düşmesine\", uymadığı takdirde ise 1. fıkradaki \"cezaya\" hükmedilecektir. İkinci seçenekte ise, birinci fıkradaki ceza ile birlikte ikinci fıkradaki tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilir. Sanık tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uyarsa \"ceza infaz edilmiş sayılacak\", uymadığı takdirde ise \"ceza infaz edilecektir\".
9. Ceza Dairesi         2015/6516 E.  ,  2015/5384 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Sulh Ceza

    Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan sanık ...’nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, anılan Kanun’un 191/7. maddesi gereğince, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymaması halinde 6.000,00 Türk lirası adlî para cezasının derhal infazına dair ...Sulh Ceza Mahkemesinin 29/01/2013 tarihli ve 2012/707 esas, 2013/56 sayılı kararı ile ilgili olarak;
    Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulunduran ve bu nitelikteki maddeyi kullanan sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesine göre, iki seçenekten birinin uygulanması gerekir.
    a) Birinci seçenek: Anılan Kanun"un 191. maddenin 2. fıkrası gereğince, 1. fıkradaki hapis cezasına hükmedilmeden sadece "tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri" uygulanmasına karar verilecektir. Sanık tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uyarsa "davanın düşmesine", uymadığı takdirde ise 1. fıkradaki "cezaya" hükmedilecektir.
    b) İkinci seçenek: Aynı Kanun"un 191. maddenin 6. fıkrasının yollaması ile 1. fıkradaki cezaya hükmolunacak ve ayrıca 2. fıkra gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilecektir. Sanık tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uyarsa "ceza infaz edilmiş sayılacak", uymadığı takdirde ise "ceza infaz edilecektir".
    Bu yasal düzenleme uyarınca mahkemesince sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince, hapis cezasına hükmedilmeden sadece "tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri" uygulanmasına, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uyarsa "davanın düşmesine", uymadığı takdirde ise davaya devam olunarak hüküm verileceği şeklinde karar verilmesi gerektiği cihetle, somut olayda mahkemece, hükmün gerekçe kısmında, sanık hakkında ceza ile birlikte denetimli serbestlik tedbirine hükmedildiği belirtilmesine karşın hüküm karıştırılarak, hüküm kısmında sanık hakkında hapis cezasına hükmedilmeden doğrudan denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildikten sonra, denetimli serbestlik tedbirine uymadığı takdirde 5237 sayılı Kanun’un 191. maddesinin 1. fıkrası uyarınca verilen 10 ay hapis cezasının aynı Kanun"un 50 ve 52. maddeleri uyarınca 6.000 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 23.06.2014 tarih ve 2013-12837/42836 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14.07.2014 tarih ve 2014/250966 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Mahkemece gerekçe gösterilmiş ise gösterilen gerekçenin yerinde olup olmadığı olağan yasa yolu incelemesinde denetlenebilir ise de, olağanüstü bir yasa yolu olan kanun yararına bozma isteği üzerine denetlenemez. Ancak Mahkemece hiç gerekçe gösterilmemiş ise bu durum kanun yararına bozma konusu yapılabilir. Diğer yandan, açıkça yasaya aykırı olan veya kendi içinde çelişen bir gerekçe, gerekçe sayılmaz.Mahkemece kullanmak için uyuşturucu madde satın aldığı ve bulundurduğu kabul edilen sanık hakkında verilen kararın gerekçe kısmı ile hüküm kısmındaki uygulamanın çeliştiği anlaşılmakla söz konusu kararın kanun yararına bozma konusu yapılabileceği kabul edilmiştir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21.05.2013 tarih ve 2013/280-250 sayılı, aynı tarih 2012/1536 esas, 2013/251 karar sayılı ve 01.10.2013 tarih ve 2013/444-402 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, hükümden önce 19.12.2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun"la değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesinde, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmış olan sanık hakkında, birinci fıkraya göre doğrudan hapis cezasına hükmolunabileceği gibi, birinci fıkraya göre cezaya hükmedilmeden ikinci fıkra gereğince sadece tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilebileceği ya da altıncı fıkranın yollaması uyarınca birinci fıkradaki ceza ile birlikte ikinci fıkradaki tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilebileceği öngörülmüştür.
    5560 sayılı Kanun"la değişik TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrasındaki ""karar verebilir"" ve 6. fıkrasının 1. cümlesindeki ""tâbi tutulabilir"" ibareleri dikkate alındığında, sanık hakkında tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine karar verme, zorunlu olmaktan çıkarılarak hakimin takdirine bırakılmıştır.
    Uyuşturucu madde kullanmış olan sanık hakkında; belirtilen üç seçenekten biri uygulanırken, yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi, gerekçenin somut olgulara ve sanığın davranışlarına dayanması gerekmektedir.
    Somut olayda; Mahkemece hükmün esasını oluşturan kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm kısmında “sanık hakkında TCK"nın 191/2. maddesi uyarınca 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, TCK"nın 191/5. maddesi gereğince uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranan kişi hakkında açılmış olan davanın düşmesine karar verileceğinin aksi halde davaya devam olunarak hüküm verileceğinin ihtarına(ihtar edildi), sanığın denetimli serbestlik tedbirine uymaması halinde sanığa TCK"nın 191/1. maddesi gereği takdir olunan 10 ay hapis cezası, sanığın geçmiş sabıkası, duruşmadaki tutum ve davranışları, sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak TCK"nın 50/1-a maddesi uyarınca hapis cezasının günlüğü 20.00 TL den hesaplanarak 300 gün adli para cezasına karşılık gelecek şekilde 6000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve cezanın derhal infazının başlanmasına” karar verildiği halde gerekçe kısmında “sanığın kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçunu işlediği sabit görülmekle TCK"nın 191. maddesi gereği alt hadden cezalandırılmasına, TCK"nın 62. maddesi gereği 1/6 oranında indirim yapıldığı, TCK"nın 191/1. fıkrası gereğince sanığa verilen cezanın TCK"nın 191. maddesinin 6. fıkrası delaletiyle 2. fıkra uyarınca denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına, şayet sanık mahkemece tayin edilen bu tedbire uyduğu takdirde hakkında verilen hükmün infaz edilmiş sayılacağı, aksi halde sanığa verilen hapis cezasının süresi, sanığın geçmişteki hali göz önünde bulundurularak hapis cezasının TCK"nın 50/1-a maddesi gereğince takdiren adli para cezasına dönüştürülerek, TCK"nın 52/2. maddesi gereği takdiren alt hadden tespit edilerek toplamda 6000 TL adli para cezası ile cezalandırılacağı, denetimli serbestlik tedbirine uymaması halinde hakkında verilmesi düşünülen adli para cezasının derhal infazına başlanacağının ihtar edildiği” belirtilmek suretiyle hükmün karıştırılması yasaya aykırı olup kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran bu gerekçelerle yerinde görüldüğünden, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 29.01.2013 tarihli ve 2012/707-2013/56 sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ,müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi