12. Hukuk Dairesi 2016/27660 E. , 2018/795 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu hakkında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine keşideci borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda; takip dayanağı çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığını, bu düzeltmedeki paraf imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek takibin iptalini istediği, mahkemece; yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde, imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığı hususu tespit edilemediğinden imzaya itirazın kabulü ile takibin davacı yönünden durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
HMK"nun 207. maddesi hükmü gereğince; senetteki düzeltmelerin borçlu (keşideci) tarafından paraf edilmesi gereklidir. Yani, senette mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki hak ve silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise, inkâr halinde yok hükmündedir. Bu nedenle, senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekir. Bu şekilde atılan imzaya veya parafa itiraz halinde, mahkemece, yöntemince imza incelemesi yapılmalıdır. Düzeltmenin onaylı olmaması veya imzanın keşideciye ait olmadığının anlaşılması halinde, düzeltme yok hükmünde olup, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılır. Borçlu tarafından, değişiklik yanındaki imzaya (parafa) itiraz edilmesi ve bu itirazın sabit olması halinde, çekin TTK"nun 796. ve 808. maddelerinde öngörülen yasal süreden sonra ibraz edildiği anlaşılırsa, mahkemece, İİK"nun 170/a-2. maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilebilecektir.
Çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığı ve parafın da sahte olduğu yönündeki itirazlar, çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden HMK"nun 266. maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi ile sonuçlandırılmalıdır. Çek, keşideci tarafından düzenlenmiş olduğundan, çek üzerindeki çıkıntı ve değişikliklerin keşideci tarafından paraf edilmesi gerekir.
Borçlunun bu haliyle icra mahkemesine başvurusu, İİK"nun 168/3. maddesine dayalı çekin kambiyo vasfına ilişkin şikayet olup, İİK"nun 170. maddesine dayalı imza itirazı değildir. Borçlu, şikayet dilekçesinde, takip dayanağı çek altındaki imzasını kabul etmiş olduğundan, mahkemece, HMK"nun 266. maddesi uyarınca yöntemince bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle, takibe dayanak çekte düzeltilen keşide tarihi yanındaki parafın, keşideci konumundaki borçlunun eli mahsulü olup olmadığı belirlenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, borçlunun başvurusunun doğrudan imzaya itiraz niteliğinde görülerek ve bu yönde düzenlenen bilirkişi raporu esas alınarak takibin durdurulmasına hükmolunması isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.