5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/20200 Esas 2020/5062 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/20200
Karar No: 2020/5062
Karar Tarihi: 02.06.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/20200 Esas 2020/5062 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hükümde, 5607 Sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyet kararı verildiği belirtilmektedir. Yargıtay tarafından incelenen hükümde, nakilde kullanılan aracın iadesine ilişkin mahkeme gerekçesinin yerinde olduğu, ancak sanık hakkında kurulan mahkumiyet kararının 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen düzenleme ve 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca saptanması gerektiği belirtilen yasal koşulların oluşup oluşmadığının yerel mahkemenin görevi olduğu aktarılmaktadır. Bu nedenle, hüküm bozulmuş ve dosyanın yerel mahkemeye gönderilerek yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Detaylı ve açıklayıcı kanun maddeleri:
- 5607 Sayılı Kanun'un 13. maddesi: 5607 Sayılı Kanun kapsamında yapılan suçlarda, suç unsurlarının gerçekleşmesine yol açan araçların müsadere edileceği ve bu araçların sahiplerine iadesinin yapılmayacağı belirtilmektedir.
- TCK'nın 54. maddesi: Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçu işleyen kişilere, cezaların yanı sıra müsadere hükümlerinin de uygulanacağı ifade edilmektedir.
- 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi: 5607 Sayılı Kanun'un 3/22. maddesine \"Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.\" şeklinde bir düzenleme eklenmiştir.
- 5607 Sayılı Kanun'un 5/2. maddesi: Kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması mümkün hale gelmiştir.
- 5237 Sayılı TCK'nın 7. m
19. Ceza Dairesi         2019/20200 E.  ,  2020/5062 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yerel Mahkemece, mahkumiyet hükmü ile birlikte nakilde kullanılan aracın 5607 sayılı Kanun"un 13 ve TCK"nın 54. maddelerindeki şartların gerçekleşmemesi sebebiyle iadesine karar verildiği, iade kararının nakil aracı hakkında açılmış müsadere davasının konusu olması bakımından bozma kararıyla birlikte aracın iadesi hükmünün de ortadan kalkacağı, bu durumda yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi halinde, yasa yollarının tükenmesi de dahil bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süreye mal olacağı, yasa yolu denetiminde aracın iadesi kararının hukuka uygun bulunması halinde bu süre zarfında şahsın aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalacağı, bu durumun ise AİHS ek 1 Protokol 1. maddesi ve Anayasa"nın 35. maddesi ile güvence altına alınan mülkiyet hakkına haksız müdahale oluşturacağı, Yargıtayca bu aşamada yapılacak denetimin söz konusu sakıncaları ortadan kaldıracağı gibi, yargılamanın makul sürede bitirilmesi ilkesinin yerine getirilmesi bakımından gerekli olduğu değerlendirilerek, temyize konu mahkeme hükmü, ceza ve müsadere bakımından iki ayrı başlıkta incelenmekle;
    1) Nakil aracının iadesi kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Nakilde kullanılan aracın iadesine ilişkin mahkeme gerekçesi yerinde olup, katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden TEMYİZ İTİRAZLARININ REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
    2) Sanık hakkında kurulan mahkumiyet kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Hükümden sonra 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen ""Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir."" şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulanmasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nın 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 02/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.