Esas No: 2022/6638
Karar No: 2022/8426
Karar Tarihi: 29.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6638 Esas 2022/8426 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/6638 E. , 2022/8426 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 5. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin dava dışı ... Büyükşehir Belediyesine ait ve Belediyenin ticari teşebbüsü olan davalı ...Ş tarafından işletilen sosyal tesiste çalıştığını, müvekkilinin ... Sendikasına üyeliğinin 17.01.2014 tarihli belge ile davalı ...Ş Şirketine bildirildiğini, müvekkilinin bağlı olduğu Sendika işverene bildirim yaptığı hâlde toplu iş sözleşmesinden faydalandırılmadığını, ... 1. İş Mahkemesinin 2014/1038 Esas, 2016/629 Karar sayılı ilâmı ile devir tarihine kadar olan toplu iş sözleşmesinden kaynaklı fark alacakların hüküm altına alındığını, bu dönemden sonraki toplu iş sözleşmesinden kaynaklı fark alacaklarının davalılarca ödenmediğini iddia ederek toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ücret alacaklarından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 4.000,00 TL fark ücret, 1.000,00 TL fark fazla çalışma, 3.000,00 TL akdi tatil, 2.000,00 TL ilave tediye ve akdi ikramiye ile 3.000,00 TL sosyal yardım alacaklarının davalı Sultanahmet Şirketinden ve 100,00 TL ayrımcılık tazminatının ise davalılardan müştereken ve mütesilsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ...Ş vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunarak davacının çalıştığı işyerinin başka bir şirkete devredildiğini, müvekkili Şirketin davalı sıfatının bulunmadığını, davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmesi için dayanışma aidatının yatırılması gerektiğini, aksi hâlde toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağını, müvekkili Şirketin işyerinde herhangi bir ayırıma gitmeksizin çalışan işçilere eşit şekilde davranma yükümlülüğünü yerine getirdiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
2.Davalı Sultanahmet Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili; davacının bütün ücretlerinin tam ve eksiksiz bir şekilde ödendiğini, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davalı ile Şirket arasında kira sözleşmesi olduğunu, işyeri devrinin söz konusu olmadığını, bu nedenle kiralama tarihi öncesi alacaklardan zaten sorumlu olmadıklarını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"... ... 1. Noterliği'nin 21/08/2014 Tarih ve 16057 yevmiye No'lu kira sözleşmesinde davalı ...ş tarafından kiracı Sultan Ahmet Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti'nin AKM sosyal tesisinin kiraya verildiği, 01/09/2014 tarihinden itibaren sosyal tesis Sultan Ahmet Köftecisi'ne sözleşme ile devredildiği, devirden önce davacının ...ş çalışanı olduğu ancak SGK hizmet dökümünde aynı dönemde davalı Sultanahmet Gıda şirketinde sigortalı olduğu, toplanan deliller kapsamında iş yeri devrinin söz konusu olmadığı, birlikte istihdam yapıldığı bu nedenle davacının ücretlerinden birlikte sorumlu oldukları kanaatine varılmıştır. (... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi 2019/1464 E. 2020/1147 K. Sayılı benzer nitelikli ilamı)
Taraflar arasında davacının sendika üyesi olup olmaması noktasında uyuşmazlık söz konusudur. İşçinin toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanabilmesi için sendikaya üye olması ve üyeliğin işverene bildirilmesi ya da imzalanan bir toplu iş sözleşmesinden yararlanma yönünde dayanışma aidatı ödemesi gerekir. Davacının sendika üyesi olmadığının tespiti ya da dayanışma aidatı dilekçesi vermediği hallerde toplu iş sözleşmesinden yararlanması mümkün olmayıp, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 5. maddesinin somut uyuşmazlıkta uygulanma imkanı bulunmamaktadır. İşyerinde sendika üyesi olarak çalışan ve aidat ödemesi yapan işçi ile sendikaya üye olmayan işçinin aynı durumda olduğundan söz edilemez. Davacı işçinin sendikaya üyeliğin iş verene bildirildiği ya da dayanışma aidatı dilekçesinin verildiği tarihten itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlandığı kabul edilmelidir. (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2019/5490 E. 2019/15860 K sayılı ilamı)
... Sendikasından bildirilen yazı cevabında; Davalı ...ş ile arasında ile 01/03/2013 - 28/02/2015 ve 01/03/2015-14/02/2017 -01/01/2018-31/12/2019 yürürlülük süreli toplu iş sözleşmesi bulunduğu, davacının 14/11/2013 tarihinde sendikaya üye olduğu, üye olduğunun 17/01/2014 tarihli yazı ile davalı ...ş A.Ş.'ye bildirildiği, iş yerinin davalılardan Sultan ahmet şirketine devrinden sonra davalı tarafça iş kolu değişikliği yapıldığının ve davacının sendika üyeliğinin düştüğünün ancak tarihinin bilinmediğinin bildirildiği görülmüştür. Davalı Sultanahmet vekilince sunulan ve SGK'dan bildirilen iş kolu değişikliğine ilişkin evrakta iş kolu değişikliğinin 13/03/2020 tarihinde yapıldığı görülmüştür. İş kolu değişikliği nedeniyle davacının sendika üyeliğinin 13/03/2020 tarihi itibari ile kendiliğinden düştüğü ancak eldeki davanın dava tarihinin 22/08/2019 olduğu, dava tarihi itibari ile gelen yazı cevaplarından davacının sendika üyesi olduğu, hesaplama döneminin önceki dava tarihi olan 15/08/2014 tarihinden eldeki dosyanın dava tarihi olan 22/08/2019 tarihine kadar olduğu ve 15/08/2014-22/08/2019 tarihleri arasında davacının sendika üyesi olmasından kaynaklı fark ücretlerini talep edebileceği kanaatine varılmıştır. ..." gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı ...Ş vekili istinaf dilekçesinde; davacının sendika üyelik başvurusunun aynı işkolunda çalışmadığı için kabul edilmediğini, sendika üyeliğinin devir tarihi itibarıyla işkolu değişikliği nedeniyle düştüğünü, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yazı cevabında davacıların açıkça sendika üyesi olmadığının ifade edildiğini, kıdem tazminatı yönünden belirsiz alacak davası açılmasının mümkün olmadığını, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı Sultanahmet Gıda San. Tic. Ltd. Şti vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, bilirkişinin sendikalar ve sendikal haklar hususunda yeterli donanıma sahip olmadığını, emsal ücret araştırması yapılmadığını, terditli hesaplama yapılması gerektiğini, husumetli tanık beyanlarına itibar edildiğini, davacının sendika üyeliği ve sendikal haklardan faydalanma hakkının bulunmadığını, savunma haklarının kısıtlandığını, zamanaşımı def'inin dikkate alınmadığını, belirsiz alacak davası açılmasının mümkün olmadığını, müvekkili Şirket ile ...Ş arasında işyeri devri söz konusu olmadığını, kiralama söz konusu olduğunu, davalı ...Ş tarafından bazı faaliyetler sona erdiğinden bir kısım çalışanlarla arasındaki iş sözleşmesinin sona erdiğini ancak müvekkilinin, işçiler işsiz kalıp mağdur olmasın diye onlarla anlaşarak orada istihdam edilmesi için anlaşmaya vardığını, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacakların müvekkilinden talep edilmesinin mümkün olmadığını, davacının sendika üyeliğine ve üyelik ödentilerine ilişkin ayrıntılı araştırma yapılmadığını, işkolu değiştiren işçinin sendika üyeliğinin kendiliğinden sona ereceğini, davacının sendika üyeliğine ilişkin kendilerine bir bildirimde bulunulmadığını, bu durumun ispat edilemediğini, davacının sendika üyesi olmadığını, ret vekâlet ücretinin yanlış hesaplandığını, husumetli tanık beyanlarına itibar edilerek hüküm kurulduğunu, hükmedilen faiz türünün yanlış olduğunu, bilirkişi raporundaki hesaplamaların toplu iş sözleşmesi bile yer almayan fahiş oranlarda ve tutarlarda yapıldığını, rapora itirazlarının değerlendirilmediğini, raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, işçilerin sendika üyesi olmadığına dair tespit davasının beklenilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"... Davacının kira ve iş sözleşmesinin devri kapsamında diğer davalıda çalışmaya devam ettiği, davacının toplu iş sözleşmesinin imzalandığı tarihte sendikaya üye olmadığı, imza tarihi sonrasında üyeliğinin bildirildiği, bildirim tarihinden itibaren yukarıda açıklanan TİS hükümlerinden yararlanacağı, kültür merkezinin büyükşehir belediyesi tarafından belediyenin iştiraki olan diğer davalı ...ş'a tahsis edildiği, 31.08.2014 kadar olan TİS' e dair alacakların kesinleşmiş mahkeme kararı ile kesinleştiği, bu tarihten sonra devreden işverenin taraf olduğu TİS' den 6356 sayılı yasanın 38. md. uyarınca devir alan şirketin sorumluluğuna gidilebileceği, yeni bir toplu iş sözleşmesi yapılmadığı, ilgili mevzuat gereğince belediyelerin kendilerine verilen görev ve hizmetler için şirket kurabileceği, Belediye Kanunu ve Büyükşehir Belediyesi Kanununa göre dinlence, eğlence ve benzeri yerleri işletmek ve işlettirmenin görevleri arasında sayıldığı, sosyal tesislerin işletilmesi ile ilgili işlerin 3. kişilere de gördürülebileceği, davalılar arasındaki kira sözleşmesinin incelenmesinde davalılardan ...ş'a büyükşehir tarafından tahsis edileren kültür merkezinin diğer davalıya kiralandığı, kiralama öncesindeki buradaki sineme, kafeterya gibi tesislerin ...ş tarafından işletildiği, kiralanan yerlerin yine kafeterya, sinema, restoran olarak işletileceğinin düzenlendiği, kiralayanın işçilerinin sözleşme hükümlerine göre kiracıya tüm özlük hakları ile birlikte devredileceğinin düzenlendiği, toplu iş sözleşmesinin toplu iş sözleşmesinden yararlanma şartlarına ilişkin 4/e-h uyarınca her ne sebeple olursa olsun sona eren toplu iş sözleşmesi hükümleri o tarihte sözleşmeden yararlanmakta olan üyelerin şahsına münhasır olmak üzere yenisi yürürlüğe girinceye kadar hizmet akdi olarak devam edileceğinin düzenlendiği, talep edilen alacaklardan devralan işverenin sorumlu tutulabileceği, bilirkişi raporundaki hesaplamaların TİS hükümlerine uygun olduğu, zamanaşımı defi nazara alınarak ilk derece mahkemesince hükmedilecek alacak miktarının tespit edilerek hüküm kurulduğu anlaşıldığından ilk derece mahkemesinin kararında isabetsizlik bulunmamaktadır. ..." gerekçesiyle davalıların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı ...Ş vekili temyiz dilekçesinde; davacının sendika üyesi olmadığını, devir tarihi itibarıyla üyeliğinin düştüğünü, kıdem tazminatı için belirsiz alacak davası açılamayacağını, bu alacak için ıslah yapılmadığından dava dilekçesindeki 1.00,00 TL üzerinden hüküm kurulması gerektiğini ileri sürmüştür.
2.Davalı Sultanahmet Gıda San. Tic. Ltd. Şti vekili temyiz dilekçesinde; davacının sendika üyesi olmadığını, ret vekâlet ücretinin yanlış hesaplandığını, husumetli tanık beyanlarına itibar edilerek hüküm kurulduğunu, hükmedilen faiz türünün yanlış olduğunu, bilirkişi raporundaki hesaplamaların toplu iş sözleşmesinde bile yer almayan fahiş oranlarda ve tutarlarda yapıldığını, rapora itirazlarının değerlendirilmediğini, raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, işçilerin sendika üyesi olmadığına dair tespit davasının beklenilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesine uygun olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un "Duruşma yapılmadan verilecek kararlar" kenar başlıklı 353 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
"(1) Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa;
a) Aşağıdaki durumlarda bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir:
...
b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak;
1) İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine,
2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında,
...
duruşma yapılmadan karar verilir."
3. Değerlendirme
1.Somut olayda; İlk Derece Mahkemesince davalıların birlikte istihdama dayalı olarak birlikte sorumlu olduğuna karar verilmiş, daha sonra Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf denetiminde, davacının kira sözleşmesi ve iş sözleşmesinin devri kapsamında diğer davalı Sultanahmet Şirketinde çalışmaya devam ettiği, devreden işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 38 inci maddesi uyarınca devir alan Şirketin sorumluluğuna gidilebileceği gerekçesine yer verilerek davalıların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirildiğine göre Bölge Adliye Mahkemesince, 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulması gerekirken anılan hükme aykırı şekilde istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır.
3. Bölge Adliye Mahkemesi kararı 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendine aykırı olduğundan, 6100 sayılı Kanun'a uygun uygun şekilde karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın da kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden BOZULMASINA,
Bozma sebebine göre davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.