11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/2552 Karar No: 2019/1749 Karar Tarihi: 20.02.2019
Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/2552 Esas 2019/1749 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından mahkumiyetine karar vermiştir. Sanık müdafiinin ve avukatlık ücreti verilmesi gerektiğine ilişkin katılan vekilinin temyiz talepleri incelenmiştir. Mahkeme, sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden TCK'nin 53. maddesinin (c) bendinde yer alan hak yoksunluklarının koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğini gözetmemiş ve bu noktada isabetsiz davranmıştır. Ancak, sanığın mahkumiyetine karar verilmesine rağmen, kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi yasaya aykırıdır. Bu nedenle hüküm 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMUŞTUR. Ancak, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkündür. Hüküm fıkrasına \"katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiği an
11. Ceza Dairesi 2017/2552 E. , 2019/1749 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanık müdafiinin ve avukatlık ücreti verilmesi gerektiğine ilişkin katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesi: 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluklarının sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafîinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanığın mahkûmiyetine karar verildiği halde, kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmolunmaması, Yasaya aykırı, katılan kurum vekilinin temyiz talepleri bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına "katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 2.640 TL vekalet ücretinin sanıktan alınıp katılana verilmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.